Pazar Masörün peşinden...

Masörün peşinden...

01.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Sporcular bana 'Abi, maç öncesi seks zararlı mı?' diye soruyor"

Masörün peşinden...





Onları genellikle ekranda, sakatlanan bir futbolcunun ne zamana kadar "yeşil sahalardan uzak kalacağını" açıklarken ya da maç sırasında acı içinde kıvranan oyuncunun başında görürsünüz. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün (BJK) doktorlarından Yalçın Yavuzer de onlardan biri. 41 yaşındaki Yavuzer aynı zamanda Alman Hastanesi'nin ortopedi ve travmatoloji uzmanı. Hayatı hastane ve tesisler arasında mekik dokumakla geçiyor. Liseye kadar Fenerbahçe'yi tutan, daha sonra Beşiktaşlı olan Yavuzer bir motosiklet ve doğa sporları düşkünü. Üstelik profesyonel futbolu sağlıklı bir spor olarak görmüyor.
"Shorunmu ve Nouma heykel gibi adamlardı"


Hepimizde olduğu gibi onlarda da kalp krizi geçirme riski var. Hatta onlarda biraz daha fazla sayılabilir çünkü futbolcu kanını, akciğerini, oksijenini, her şeyini sonuna kadar kullanır.


Dışarıdan bir şey söylemek çok mümkün değil. Sonuçta dizde önemli bir çapraz bağ kopmasında da acıyla yere düşüyorlar, küçük bir kas attığında da... Anlamak mümkün değil.


İlk olarak "Neren ağrıyor?" diye soruyoruz. Futbolcu gösteriyor. Elimizle muayene ediyoruz. Futbolcuların dayılandıkları anlar da oluyor tabii. "Nereme vurduklarını görmedin mi doktor?" veya "Neremin ağrıdığını bilmiyor musun?" diye çıkışıyorlar.


Korkunç. Gerçekten temposu yüksek bir maçtan sonra ayaklarda morarmalar, kaslarda şişmeler, sıyrıklar, kanamalar oluyor. Futbolcu bunların çoğunu maç sırasında fark etmiyor. Adrenalin o kadar üst düzeyde ki vücut o anda endorfin salgılıyor ve futbolcular ağrıyı hissetmiyor. Dinlenme sırasında ağrı ortaya çıkıyor ve canları yanıyor.


Yorulan, enerji kaybetmiş kasları tekrar geriyor, soğutuyoruz. Daha sonra masaj yapıp yumuşatıyoruz. Rapor veriliyor hangisi oynayabilir, oynayamaz diye...


Kas atmaları, dizlerde menisküs, çapraz bağ yırtıkları beni ilgilendiren konular.


Herkesin yaşamı değerlidir ama futbolcuların durumları biraz farklı. Sakatlandıklarında çok hızlı bir teşhis koymak, ne kadar süre oynayamayacaklarını hızlı şekilde çıkarmak ve tekrar sahaya döndürmek çok önemli. Vücut yapısı olarak da, futbolcularda hiç yağ yok diyebilirim. Elinizi dokunduğunuz her yer kastır. Mesela Shorunmu ve Nouma heykel gibi adamlardı.


Sporcu yere düştüğünde doktorlar niye koşar anlamıyordum. İlk maçıma çıkmıştım. Bir futbolcu yerdeydi. Ben de kenardaydım. Ortada bir sürü çanta vardı ama hangisi benimdi bilemedim. Birini alıp koşmam gerektiğini biliyordum ama hangisiydi? Neyse ki oranın gediklileri bana dönüp "Hocam o çantayı alacaksınız" dedi de durumu kurtardım. Bunun dışında sahadakilere yardıma giderken bunu bir masörle yaparsınız. Futbolcu yerdeydi, masörle koşmaya başladık. O kadar hızlı koşuyordu ki, futbolcunun yanındayken ben gittiği yerin yarısına bile ulaşamamıştım.


Liseden önce Fenerbahçeliydim. Daha sonra Ortaköy'e taşındık ve Beşiktaşlı oldum.


Elbette. Sporcularla çalışan doktorlar da stres altındadır. Çünkü her şeyiniz göz önünde. Normal hastanıza 2 hafta sonra bir şeyinin kalmayacağını söylersiniz, gelip sorununun devam ettiğini belirttiğinde "O zaman fizik tedavi uygulayalım" dersiniz. Ama futbolcu için "2 hafta sonra düzelir" dediğinizde bu cümleniz gazetelerde çıkar, milyonlarca taraftar takip eder. Aynı zamanda yönetim ve teknik adamlara rapor verirsiniz, futbolcu da kendini bu şekilde şartlandırır.


Bizim futbolcu sakatlandığında takımın gol yemesinden daha fazla üzülüyorum. Çok geriliyorum o anlarda. Aklımdan kaç hafta oynayamaz, ciddi bir sakatlığı var mı gibi düşünceler geçiyor. Aynı yere ikinci bir darbe alıyor. Aynı acıyı o futbolcuyla beraber siz de yaşıyorsunuz.


Futbolcular da sık sık soruyor, "Abi bir sakıncası var mı; yapalım mı yapmayalım mı?" diye. Maç öncesi seksin kesinlikle negatif bir etkisi yok. Hatta psikolojik olarak pozitif etkisi bile olabilir. Boşalıyor, rahatlıyor, gevşiyorsunuz. Önemli olan, evinizde eşinizle mi yoksa gece kulübünde sabaha kadar oradaki bayan arkadaşınızla mı? Sabaha kadar geçen süre seksten daha önemli.


İÜ Tıp Fakültesi mezunuyum. 1995'te Alman Hastanesi'ne girdim. BJK ile yapılan anlaşma gereği bir dönem futbolcular bizim hastaneye gelip gitmeye başladı. Onları muayene ediyordum. 2000 yılında Mete Düren'den gelen kulüp doktorluğu teklifini kabul ettim. Ancak buraya da bağlıydım. Şimdi haftada üç gün Ümraniye'de, diğer günlerde de Alman Hastanesi'nde görev yapıyorum.


Bu yıl gerçekten iyiyiz. Kaan Dobra'nın, Yasin Sülün'ün kas problemleri, Sergen'in kasıklarında sorun vardı ama geçti.


O gün hastanede ameliyattaydım. Ama bayağı gergin bir maç oynanmış. Kazasız belasız atlatıldı. Çok ciddi sakatlıklar doğabilirdi. Hayatlarını buradan kazanıyorlar. Üç - dört ay süren kas sakatlıkları olabilirdi.


İlhan Mansız ciddi bir sporcu. Sakatlığı varsa onu takip eder, verilen programları ciddi olarak uygular. Yarım saat koş desen o bir saat koşar. Herkes içeri gider, o çalışmaya devam eder.


Hiçbirine bir şey demeyelim. Aslında o ağrıları çektikleri için hiçbiri nazlı değil. Kendileri de büyük baskı altında. Ciddi sakatlıklar geçiriyorlar. Hem futbol hayatlarını düşünüyorlar, hem sahalardan ne kadar uzak kalacaklarını hem de transfer dönemini.


Kaptan Tayfur'u ve Tümer'i çok seviyorum.