Mobilyacılığın çınarı

Mehmet İrfan Dolgun 90 yaşında, Ödemiş’te yaşıyor. 75 yıldır da mobilyacılık yapıyor. Mesleğine o kadar bağlanmış ki “Bu iş beni bırakmadan ben onu bırakmayacağım” diyor. Dolgun, ilkokulun ardından çıraklığa başlamış. Ustasından her fırsatta sevgiyle bahsedip gözleri dolu dolu anlattı hikâyesini. Meslekteki ilk yıllarında “Bu çocuk Ödemiş’te bir numara olacak” diyen ustasının, yıllar sonra Ödemiş’teki fabrikasını gezerken de “Keşke ben senin çırağın olsaydım” sözlerini çok duygulu bir yüz ifadesiyle anlattı. Ustasının yanında kitap okuma alışkanlığı da kazanan Dolgun, Ödemiş’te Erkek Sanat Okulu’na girdikten sonra başarılı olmuş ve Ankara Sanat Enstitüsü’ne girmeye hak kazanmış. Hem enstitüde hem de Yüksek Teknik Öğretmen Okulu’nda başarısını kanıtlayan usta, Bitlis’te iki ay öğretmenlik yapmış fakat hayalindeki fabrika için öğretmenliği bırakmış. Bugünlerdeki hayali, Ödemiş’te eğitim alanında bir vakıf kurmak...

“Kadınlar daha dikkatli”

Okuldaki öğretmenlerinin ısrarına rağmen Ankara’da kalmadığını söylüyor. Önce İstanbul’u deneyen Dolgun Ödemiş’te karar kılıyor. Tek hayalinin atölye açmak olduğunu vurgulayan usta, samanlıkta küçücük bir alana atölye kurmuş. Atölye kurmasının ardından ticaret hayatına da resmen başlamış. İzmir’den sandalye alıp Ödemiş’te satmış. İşleri yavaş yavaş büyümeye başlayınca da 1980’lerde bugünkü fabrikasını kurmuş.

70 kişilik bir çalışan kadrosuna sahip olduğunu söyleyen Dolgun aynı zamanda ilk seri mobilya üreticilerinden. Fabrika çalışanlarının yüzde 60’ının kadınlardan oluştuğunu anlattı:”Kadınlar daha güzel, daha dikkatli çalışıyor. El becerileri çok yüksek, erkekler gibi de şımarmıyor, işlerini aksatmıyorlar” diyor.

Her sabah işine gidiyor

Fabrikasında seri üretim yaptığı bütün makineleri de kendisi tasarlayarak iş güvenliğini sağladığını, bu sayede kadınların torna makinesi bile kullandığını söyledi gülen gözlerle... 1957 yılında ilk portatif koltuğunu üretmeye başlıyor, 1959’da da, daha okuldayken tasarımını eskiz defterine çizdiği bu koltuğu takım olarak bir tahta sandığa sığdırıyor ve tam 12 yıl boyunca aynı modeli yaklaşık 100 bin adet üreterek 194 bayisi aracılığıyla tüm Türkiye’ye satıyor. Mobilya ustalığının yanı sıra çok iyi bir de arşive sahip. 50 yıllık gazeteleri ve dergileri özenle arşivlemiş fabrikasında. Ve hâlâ her sabah işe gelirken büfeden gazete almayı ihmal etmiyor. Dolgun mobilya yapımından ayrı olarak birçok yere de küçük dokunuşlar yapmayı ihmal etmemiş. Meslek sırrı diyerek açıklamadığı küçük dokunuşlarının arasında Maltepe Askeri Lisesi gösteri salonu için yaptığı ses düzenlemesi var.

İşleri yolundayken geçirdiği rahatsızlık onu derinden etkilemiş. Bugün 90 yaşında olan Dolgun, hâlâ her sabah evinden çıkıp işinin başına gidiyor. GittiGidiyor’la işbirliğine giren usta el yapımı şaraplık, lamba ve askılarını tüketicilerle buluşturmaya devam ediyor. Tek isteği ise, fabrikasının eskisi gibi canlı, dinamik ve üreten duruma gelmesi...

İLKLERİN USTASI

GittiGidiyor’un en yaşlı satıcısı unvanını taşıyor.

Türkiye’deki ilk portatif seri üretim koltuğunu üretti.

İlk fabrikasyon çekyat üreticilerinden.