19.07.2009 - 01:00 | Son Güncellenme:
ASU MARO
Gözlerini açtıklarından beri aşklarını onun şarkıları eşliğinde yaşamaya alışmış Sezen Aksu’cular biraz afallamıştı geçen sene. “Kraliçe”leri yazı yeni bir albümle karşılamıştı karşılamasına ama yanan yüreklere merhem olacak çok da şarkı yoktu içinde.
Bir yangın vardı “Deniz Yıldızı” albümünde de ama daha toplumsal, daha “düştüğü yerden” fazlasını ilgilendiren bir ateşti bu kez Sezen Aksu’nun şarkılarında anlattığı. Bir “ikili delilik”ten söz etmek yerine kaybettiği “yol arkadaşı” Onno Tunç’la dertleşmiş, memleketin hallerini anlatmış, Hrant Dink’e ağıt yakmıştı.
“Deniz Yıldızı” Sezen Aksu’nun 35 yıllık kariyerinde müstesna bir köşeye yerleşirken 2009 yazı bütün âşıkları, âşık olma arifesindekileri, aşk acısı çekenleri, özleyenleri, özetle bütün duygu durumlarını karşılayacak koca bir albümle geldi.
1996 yılında başkalarına verdiği şarkılardan bazılarını yeniden okuyarak “Düş Bahçeleri”nde gezinmeye başlayan Sezen Aksu, olayın devamını getirmiş, bu kez kapağına meşhur dudaklarını yerleştirdiği iki CD’lik bir “sahibinin sesinden” albümü hazırlamıştı: DMC etiketiyle çıkan “Yürüyorum Düş Bahçeleri’nde...” Biz de açtık “Düş Bahçeleri”nin kapısını, 35 yıllık bir gezintinin kimi adımlarına tanık olduk birer birer.
İki CD’den birincisi bildik Sezen Aksu şarkılarının tamamen akustik versiyonlarından oluşan, sakin, duygusal bir çalışma. Düzenlemeler son derece sade, vokal ön planda.
Ebru Gündeş’e verdiği şarkıları dönüştürmüş, iyi de yapmış
Sezen Aksu en anlı şanlı Egelilerimizden biri olduğuna göre, bir memleket havasıyla, “İzmir Yanıyor” ile açılıyor albüm. Tek bir gitar ve Sezen Aksu’nun sesi. Düzenleme Fahir Atakoğlu imzası taşıyor. Bir zaman Ferhat Göçer’den dinlemiştik şarkıyı ama galiba duygular yazanının dilinde başka türlü tınlıyor. Müthiş notalar basan bir tenor ya da şırıl şırıl bir soprano olmakla açıklanamayacak bir durum bu. Dolayısıyla “Ki düşün ne kadar severim meltemin yüzümü öperek esişini...” diyen bir Sezen Aksu daha çok dokunuyor insanın kalbine.
Aksu’nun muhtelif parçalarının düzenlemelerini emanet ettiği Mustafa Ceceli’yi meşhur eden “Unutamam” izliyor bunu. Piyano ve çello eşliğinde.
Sezen Aksu’nun Ebru Gündeş’e verdiği iki şarkı, “Kaybedenler” ve “Kaçak” bu albümün en hoş sürprizlerinden. Zira Aksu ve Gündeş dinleyicilerinin her zaman aynı olmadığı düşünülürse, bunlar az bilinen şarkılar. Bu kez Aykut Gürel’in düzenlemeleriyle bambaşka bir hale bürünmüşler. “Kaybedenler” çello ve gitar, “Kaçak” ud ve gitarla çalınmış, sözler olması gerektiği gibi ön planda. “Kaçak”ın Ebru Gündeş versiyonundaki iç paralayan “Göçtüm kederden”, “Çöktüm erkenden” gibi sözlerin “Caydım sözümden” ve “Düştün gözümden”e dönüşmüş olmasını ise alkışlarla karşılıyoruz. Ve tabii bir hatırlatma, “Kaçak”ın sözleri Sezen Aksu’ya, müziği ise Bülent Özdemir’e ait.
Hiçbir albümde yer almayan “Kurşuni Renkler” çok değerli
Bülent Özdemir yılların müzisyeni ama ünlenmesi Sezen Aksu ile yaptığı “Lale Devri” sayesinde olmuştu. Artık söylene söylene biraz sakıza döndü bu şarkı ama bir kez de “söz annesi”nden dinliyoruz olanca görkemiyle. Düzenleme yine Aykut Gürel’in. Ancak ikilinin çok güzel bir başka çalışması, “Benim Yerime de Sev” ne yazık ki yok albümde.
Levent Yüksel’in 2004 tarihli albümüne adını veren “Uslanmadım”ını Aşkın Nur Yengi’nin en dokunaklı şarkılarından “Elveda” izliyor... Ve Işın Karaca’yı parlatan “Tutunamadım”...
Peş peşe hit parçalardan sonra çok özel bir şarkıyla biraz duruluyor albüm. “Kurşuni Renkler”, Sezen Aksu’nun hem gizli kalmış hem de efsane olmuş parçalarından biri. Aslında bir Sezen-Onno ortak çalışması ve ilk olarak 1985 yılında Şan Tiyatrosu’ndaki “Sezen Aksu Söylüyor” müzikalinde söylenmiş.
“Yok olmaz, erken daha, biraz geç kalın ne olur / Hiç hazır değilim henüz / Ne olur baharlarımı bırakın bir süre daha / Tanıdık değil bana güz...” gibi sözleri var ki bir durup yutkunuyor insan.
Bu kıymeti dinlendikçe anlaşılan şarkının neden hiçbir Sezen Aksu albümünde yer almadığı bilinmiyor... Bilinen o ki, 1996’da Onno Tunç’un vakitsiz gidişiyle iyice hüzünlü hale gelen parçayı gün yüzüne çıkarmak 1997 yılında Göksel’e nasip olmuştu. Rivayete göre o da küçük bir kız olarak Şan Tiyatrosu’nda dinleyip gönül vermiş “Kurşuni Renkler”e.
Neticede bugüne kadar Sezen Aksu’dan ancak birkaç konserde canlı olarak dinlenebilen “Kurşuni Renkler”, elimizdeki albümün en kıymetli parçalarından biri.
Albümde üç adet daha evvel duyulmamış şarkı var, bunlardan ilki ve en çok ses getireni “Pardon”. Söz-müzik Sibel Algan’a ait. Algan aslen Sezen Aksu’nun medya ilişkilerini yürütüyor ama bu şarkı ciddi bir şarkı, yazarının da doğuşunu müjdeliyor.
Özellikle sözler çok yalın ve etkileyici... “Pardon bakar mısınız, tanışmış mıydık? Sevmiş miydim ben sizi hiç, sevişmiş miydik?” diye başlıyor ve Sezen Aksu’nun hafif alaycı sesiyle kırık bir aşk hikayesi anlatıveriyor birkaç satırda. Bu yazın en çok dinlenen şarkılarından biri “Pardon”, şimdiden...
“Lal” üzerine ne söylenebilir? Memleketin en meşhur melodilerinden biri olduğu kuşkusuz; muhtelif görkemli versiyonlarını duymuş olduğumuz ve de. Bu kez bestecisi Fahir Atakoğlu’nun piyanosu eşliğinde dinliyoruz.
“Zaman ne çabuk da geçti” temalı bir ikinci parça da “Takvim” albümde. “Yıllar mı hızlandı yoksa? / Ne çabuk geçiyor upuzun günler, geceler...” sorusunu gitgide daha sık soruyor Sezen Aksu galiba... Ve birinci albümü yine yıllardır söylemediği - ya da gene hüzünlendiği için söyleyemediği - “Muhabbet Kuşları” ile bitiriyor. Bir zamanlar Alpay’ın sesinden duyulmuş, en çok yolu gözlenen Sezen Aksu şarkılarından biriydi bu ve işte nihayet kayda geçmiş oldu.
Kenan Doğulu ve Ceza, Sezen’e iadei ziyarette bulunuyor
“Yürüyorum Düş Bahçeleri’nde”nin ikinci CD’sinde yine ünlü Sezen Aksu şarkıları bu kez elektronik altyapılarla yer alıyor. Ve iki de yepyeni parça var ki, bunlardan ilki; “Tören” Sezen Aksu’nun son albümlerinde düzenlemeci olarak yer alan oğlu Mithat Can Özer’e ait. Anlaşılan bugüne dek pop müzik piyasasına sayısız “çocuk” yetiştiren Sezen Aksu bu kez kendi doğurduğu “şarkı yazarı”nı lanse etmek istemiş ve görünüşe göre armudun dibine düşmesi yakın gibi.
“Kibir”, “Yok ki”, “Anadilim Aşk”, “Bile Bile”, “Gidemem”, “Bekleyelim de Görelim”, “Söz Bitti” bu albümün Kıvanch K imzalı parçaları. Hepsi ayrı bir renge bürünmüş, hiç orijinal hallerine benzemiyorlar ki böylesi bir albümden de bu beklenirdi zaten.
Kenan Doğulu “Festival” albümünün hiti “Çakkıdı”ya sesiyle eşlik eden Sezen Aksu’ya iadei ziyarette bulunmuş. Bu kez Aykut Gürel düzenlemiş parçayı ve Doğulu da düet yapmış Aksu’yla. Muhtemelen yine bu yazın en popüler dans parçalarından biri olacak “Çakkıdı”.
Bir diğer “nezaket ziyareti” de Ceza’dan. “Yerli Plaka” albümünün en sevilen parçalarından “Gelsin Hayat Bildiği Gibi” Kıvanch K ve Can Algeç imzalı düzenlemesiyle bu albümün de baş köşesinde, “Doğarken bildiğini unutan”lar için...
Ve albümün son taptaze parçası; “İtirafçı Olma”. Yine çarpıcı sözler: “Biz de biliyoruz, aşk tanık ister” gibi, “Aşk hesapsızdır, savunmasızdır, kolay kanar!” gibi. İki ayrı versiyonu var albümde parçanın: İlki Kıvanch K, ikincisi Aykut Gürel-Mithat Can Özer imzalı.
Sabırlı bünyeler ve şüpheciler gizli şarkıyla ödüllendiriliyor
Gelelim “Büklüm Büklüm”e... Bu şarkıyı pek çok kimse Yonca Lodi ile tanımıştır, çoğu ne kadar şahane bir “Tülay” versiyonu olduğunu bilmez, Tülay’ın Zerrin Özer’in çok iyi şarkıcı kız kardeşi olduğunu da ve tabii bu parçanın Sezen Aksu’ya ait olduğunu da... Neticede Ferdi Özbeğen’den Ata Demirer’e kadar pek çok sesten geçen “Büklüm Büklüm” nihayet sahibinin ağzından ulaşıyor kulaklarımıza...
Albüm “Tören”in ve “İtirafçı Olma”nın ikinci versiyonlarıyla sona eriyor... Gibi görünüyor... Lakin sabırlı bünyeler ve son parçanın 11 dakika 12 saniye olduğunu fark eden septik kişilikler bir “gizli şarkı”yla ödüllendiriliyor. Daha doğrusu bir kez daha “Muhabbet Kuşları” ve Sezen Aksu’nun okuduğu birkaç satırla:
“Tam 13 yıl olmuş bu şarkıyı yazalı...
Kederin nöbetçi kara bulutlar gibi başımızda dolaştığı yıllar, sonra sevincin, sonra yine acının baskın geldiği zamanlar yaşadık...
Hayat; böyle bir şey...
Herkes için...
Biraz daha anladık...
Ve o eşsiz büyük dengenin içinde hepsinin bir değeri olduğunu...
Ve değer bilmek gerektiğini...
Sevgili kardeşim, senin için söyledim
Seni canından çok seven ablan...”
Böyle bitiyor söz. Ve yıllarımıza şahitlik eden bir Sezen Aksu albümü daha... Bir de armağan çıkıyor kutunun içinden: Bir DVD, “Katkısız”. Nekropsi grubundan Cevdet Erek’in video eserlerinden bir derleme var içinde. “Şaka maka bir hayatı paylaştık” dediği dinleyicileriyle bunu da paylaşmak istemiş Sezen Aksu’nun paşa gönlü. Zaten bunca yıllık tahtını da hep o “paşa gönül” doğrultusunda hareket ederek kurmadı mı?
İzmir Yanıyor - Ferhat Göçer
Unutamam - Mustafa Ceceli
Kaybedenler - Ebru Gündeş
Uslanmadım - Levent Yüksel
Elveda - Aşkın Nur Yengi
Tutunamadım - Işın Karaca
Kurşuni Renkler - Göksel
Uçurtma Bayramları - Levent Yüksel
Lâl - Sertab Erener
Sorma - Ayşegül Aldinç
Kaçak - Ebru Gündeş
Lale Devri - Sibel Can
Takvim - Ferhat Göçer
Muhabbet Kuşları - Alpay
Kibir - Hande Yener
Yok ki - Ajda Pekkan
Çakkıdı - Kenan Doğulu
Anadilim Aşk - Işın Karaca
Bile Bile - Aşkın Nur Yengi
Gidemem - Ferhat Göçer
Bekleyelim de Görelim - Işın Karaca
Büklüm Büklüm - Tülay Özer / Yonca Lodi
Söz Bitti - Sertab Erener