Tekel’e rakı savaşı açıldıTürkiye’nin ilk özel rakısını üretmeye sıvanan mühendis Nasuh Deniz, Tekel’in gazabına uğradı. Tekel, Deniz’in Almanya’da yaptığı rakıların freeshop’larda satışını yasaklattı, Deniz de konuyu AB’ye götürme hazırlığında... Anlayacağınız, rakı savaşları başlıyor...MEHMET YALÇINNasuh Deniz, Tekirdağlı bir endüstri mühendisi. Rakının diyarında doğmuş, yıllarca mühendislik yaptıktan, İGS gibi kuruluşların fabrikalarını kurduktan sonra Almanya’ya yerleşmiş ve rakı-sigara dağıtıcılığı işine girmiş. Tekel’le yaşadığı sürtüşmeler sonucunda, "Siz bana rakı vermeyi keserseniz, ben rakımı kendim üretirim!" diyerek, gurbetçilere yönelik "Ak Rakı"yı üretmiş.
Ak Rakı yıllarca Almanya’nın küçük bir manastırında, papazların yardımıyla damıtılmış, ardından Deniz, Doğu Almanya’daki batık
devlet fabrikalarından birini özelleştirerek üretimi oraya nakletmiş. Halen yılda birkaç yüz bin şişe üretiliyor ve Avrupa ülkeleri ile Türkiye’deki gümrüksüz satış mağazalarında satılıyor. Daha doğrusu, satılıyordu. Geçtiğimiz ay Tekel bu rakıyı ve diğer ithal rakıları yasaklattı ve artık freeshop’larda satılmıyor.
Nasuh Deniz, Tekel’in gazabını "İlk özel rakıyı ben üreteceğim" şeklindeki demeçleriyle çekti. Tekirdağ’daki temasları sonucu, özel rakı fabrikası kurmak için belediyeden ve ticaret odasından destek almış, ardından da yabancı sermaye yatırımı teşvikinden yararlanmak için Ankara’nın, DPT’nin kapısını çalmıştı. Tam da işler ilerlerken, Tekel Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne "Türk rakısı sadece Türkiye’de üretilen rakıdır. Bunun dışındakilerin satışını engelleyin" diye talepte bulundu. Ve ardından hem Ak Rakı, hem de diğer ithal rakılar buralardan toplatıldı...
Rakı sadece Türklerin mi?Tekel, "Rakı geleneksel Türk içkisidir. Türkiye’de yapılmayana rakı denemez" iddiasında. İşin ilginci, Tekel’in kendi yayınlarında bile "Rakı Balkanlar ve Ortadoğu’da yaygın geleneksel bir içkidir" denerek bu iddia yalanlanıyor! Nitekim Nasuh Deniz de, buna dayanarak "Ben rakı satıyorum. Şişemin üzerinde Türk rakısı değil, rakı yazıyor" diyor. Ve "Tekel benim özel rakı üretmeye kalkışmamı hazmedemedi, beni engellemeye çalışıyor. Oysa benim rakılarım Tekel’in metoduyla üretiliyor. Anasonu Çeşme’den getirtiyorum, alkol ise Tekel’inki gibi üzüm alkolüyle karışık pancar küspesi alkolü değil, halis Fransız armanyağının alkolü..." diye de ekliyor.
Nasuh Deniz, "Haksız rekabet yaptığı" gerekçesiyle Tekel’i hem Türkiye’de, hem de AB mahkemeleri nezdinde dava edeceğini de ekliyor.
Hukuki konular, hukukçuların işi. Kimin haklı olup olmadığı, mahkemelerde ortaya çıkar. Ama bir içki yazarı olarak şunu söyleyebilirim: Ak Rakı, Tekel rakılarını aratmayacak, Altınbaş rakısına yakın lezzette bir rakı. Freeshop’larda rakı imajı verilerek satılan anason aromalı alkollerle alâkası yok. Tadı yoğun, kıvamlı, kadehe sıvanıyor... Hafif
tatlı lezzetiyle, adeta sıvı bir kaymak yudumluyorsunuz...
Özel rakıya izin veren Tekel yasası, Cumhurbaşkanı’ndan veto yediği için Meclis’te yeniden görüşülecek. Türkiye, AB’ye devlet tekellerini kaldırma sözü verdiği için, Tekel de er geç özelleşecek... Yani özel sektör rakısını ila nihaye önlemek mümkün değil. Ama yerli rakı sanayiinin adam gibi kurulmasına, kaliteli rakılar üretilmesine Tekel rehberlik bile yapabilir, hatta yapmalıdır. Kaliteli bir rakı yapmaya kalkışan, Tekel’in satışlarını tehdit etmeyecek kadar da butik üretim yapan yegâne rakı üreticisini bezdirmeye çalışmak, kimseye bir şey kazandırmaz... Akşamcıların özledikleri ağız tadına, arzuladıkları farklı güzellikteki rakılara kavuşmalarını sonsuza kadar önleyemezsiniz!
PAZAR