İkinci Ergenekon davasında yargılanan eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan tahliye edildi... Bu davada şimdiye dek 5 sanık ifade verdi; Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Hasan Atilla Uğur, Birol Başaran ve Adil Serdar Saçan... Başaran ile Saçan tahliye edilirken diğerlerinin tutukluluğu sürüyor.
Tahliye edilen iki sanığın da avukatı Celal Ülgen ile Hüseyin Ersöz’dü.
Genç avukat Ersöz’le savunmaları konuştuk.
Anlattığına göre özellikle Saçan’ın savunması zordu...
Dosyalarda Saçan’la ilgili bölümler 15 bin sayfayı buluyordu...
Savunma için uzun yazışmalar yapılmış, bütün kanıtlar CD’lerde toplanmış, mahkeme heyetine sunumlarla anlatılmıştı...
En kritik aşamalardan biri ise...
Hüseyin Ersöz’ün el konulan CD’lere nasıl eklemeler yapılabileceğini mahkemeye başarılı bir sunumla anlatmasıydı...
Ersöz, mahkeme heyeti önünde boş bir CD’nin içine eski tarihli bir dosya yerleştirdi. Bu CD’ye sonradan kolayca eklemeler yapılabileceğini deneysel olarak gösterdi...
Peki yasalara uygun el koyma yöntemi neydi?
"CD kapatılacak, yani üzerine ek kayıt yapılması imkânsızlaştırılacak, içindeki dijital dokümanların has değerleri alınacak, tutanağa geçirilecek ve bir kopyası sanığa veya müvekkiline teslim edilecek."
Aksi takdirde CD’lerdeki malzemenin geçerli kanıt olamayacağını anlattı Ersöz... Mahkemeyi etkileyen bölümlerden biri de buydu, diye konuştu genç avukat...
Devlet Bakanı Egemen Bağış, “Demokrasinin ‘ama’sı, ‘fakat’ı olmaz” demiş.
Dokunulmazlıklar için önce söz verip sonra kıvırmanın ‘ama’sı oluyor ama!
Fahrettin Fidan
Soru: Askeri dikta ile sivil dikta arasındaki fark nedir?
Yanıt: Askeri diktalarda askerler bir süre sonra kışlalarına dönebilir...
Haldun Ertem
Ağca meraklısı!
İpekçi ailesinin Avukatı Turgut Kazan adeta çıldıracak halde...
- Londra’dan arıyorlar, Roma’dan arıyorlar, Ankara’dan arıyorlar, İstanbul’dan falanca gazeteden arıyorlar, filanca televizyondan arıyorlar.. Bitmiyor telefonlar bir türlü bitmiyor...
Biraz nefeslenip devam ediyor:
- Üç gündür Ankara’da hukuk kurultayındaydım... Orada ne tartışıldı. Yargı bağımsızlığı konusunda ne konuşuldu? Özel yetkili mahkemelerle ilgili ne tartışıldı? Bunları hiç kimse sormuyor...
- Ağca’yı soruyorlar tabii...
- Evet herkes onun peşinde... Kimi röportaj istiyor kimi görüş istiyor...
- Siz ne diyorsunuz?
- Kanlı bir katili kahraman yapıyorsunuz, diyorum, buradan haber çıkarmanız ayıptır, diyorum, ne yaparsan yap sonunda onun daha çok para kazanmasını sağlıyorsun, diyorum...
- Ağca’nın ilginç bir şeyler söylemesi olası mı?
- Söyleyeceklerini söyledi bugüne kadar. Bildikleri sınırlı. Cinayetin perde arkasını o da bilmiyor. Ama biliyormuş gibi davranıyor.
Ortaya karışık
Gerçek Gündem sitesinde Barış Yarkadaş, gözlerden kaçan bir noktaya değiniyor...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya gezisinden dönerken gazetecilere yaptığı açıklamada “Romanlar için TOKİ ev yapacak, Romanları topluma kazandıracağız” demişti.
Barış soruyor: “Bu sözler Başbakan’ın Romanları toplum dışı, kabahatli ya da suçlu gördüğü anlamına gelmiyor mu?”
* * *
RTÜK, “PKK’lıların Habur’da kahraman gibi karşılanmasını hicveden” Levent Kırca’ya ceza vermiş.
Teröristlere saygısızlık eden Levent Kırca zaman zaman da haddini aşıp Başbakan’ı eleştiriyor!
İktidarın ekran denetçisi RTÜK ona ceza vermesin de kime versin!
* * *
Star’da Fadime Özkan, Dinç Bilgin’le röportaj yapıyor. Bilgin, Mehmet Barlas’taki değişime dikkati çekiyor:
“...12 Eylül döneminde en yakın arkadaşı Evren’di. Askeri hücumbotla Boğaz’daki yalısına gelmişti Evren. Biz de davetliydik...”
Günümüzde olmamış darbelere ateş püskürerek demokratlığını ispata çalışan Mehmet Barlas’ın geçmişteki darbeci Kenan Evren aşkını nasıl açıklamalı? “Gelen Ağam, giden Paşam” ilkesi böyle mi işliyor yoksa?
* * *
Ahmet Hakan sütununda “Bir yandaş ile baş etmenin yolları”nı anlatıyor:
- Diyelim ki yandaş sana “asker düşkünü” ya da “asker goygoycusu” diyor... Hiç düşünmeden asker hakkında en ağır lafları söyle... Hemen ardından da “Bak, ben asker hakkında ağır konuştum, hadi sen de Tayyip Erdoğan hakkında birazcık ağır konuşsana” de... Gerilemesi kaçınılmaz olacaktır.
Metrozam...
Halkevleri’nin metrobüs zammına karşı İdare Mahkemesi’ne açtığı davada ilk aşama sonuçlandı. Mahkeme, “yürütmeyi durdurma” kararı verdi.
Anakent Belediyesi kararı uygulamaya şimdilik niyetli görünmüyor...
Görünmüyor ama Halkevleri Genel Sekreteri Oya Ersoy da zammı uygulatmamaya kararlı.
Bir de ilginç önerisi var Halkevleri’nin:
“Sabah 6 - 9, akşam 17 - 21 saatleri arasında ulaşım parasız olmalı...”
