26.01.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
1- Büyük tartışmalarla yasalaşan anadilde savunmaya imkan sağlayan kanun ne getiriyor?
- Kanun, duruşmalarda, sanıklara, sadece resmi dil olan Türkçe’yle değil, daha iyi konuşabileceğini beyan ettiği farklı bir dilde de savunma yapma imkanı tanıyor. Bunun dışında, kanunda, ceza ertelemeleri gibi konularda çok sayıda kritik hüküm bulunuyor.
2- Kanuna göre, yargılamaların her aşamasında, örneğin Kürtçe, rahatlıkla kullanılabilecek mi?
- Hayır. Kanun, sanıkların iddianamenin okunmasından sonraki savunmalarını ve esas hakkındaki mütaaladan sonraki savunmaları Kürtçe ya da bir başka dilde yapabileceğini düzenliyor. Buna göre, sanıklar polis sorgusu aşamalarında ya da ilk ve esas hakkındaki savunma aşamaları dışında Kürtçe ya da bir başka dille kendini savunamayacak. Savcılık aşamasında ise bu imkandan yararlanabilecek.
3- Türkçe bilmesine rağmen Kürtçe savunma yapmak isteyen sanığın tercüman masraflarını devlet mi ödeyecek, tercümanları kim seçecek?
- Türkçe bilen ancak savunmayı Kürtçe yapmak isteyen sanık, tercüman ücretini kendisi ödemek zorunda kalacak. Ancak sanık Türkçe bilmiyorsa, tercüman masrafını devlet karşılayacak. Tercümanlar, savcılıkların sene başında oluşturdukları listelerden seçilecek. Bu listeler oluşturulana kadar sanıkların bulduğu tercümanlar kullanılacak.
4- Anadilde savunma kanunu uygulanmaya başlandı mı?
- Kanun, TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edildi ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından henüz onaylanmadı. Kanun, Gül’ün incelemesi ve onay vermesi halinde yürürlüğe girecek.
Eş görüşmesi imkânı
5- Kanunda, anadilde savunma dışında hangi düzenlemeler yer alıyor?
- Kanunda, anadil dışında, hastalık, hamilelik gibi nedenlerle cezaevinde kalamayacak durumda olanların cezalarının ertelenmesi imkanı getirilirken, kasten işlenen suçlardaki erteleme süreleri genişletiliyor. Kanun, cezaevinde eş görüşmesi yapma imkanı da getiriyor.
6- Kanuna göre, ağır hastalık ya da sakatlığı bulunan, Abdullah Öcalan gibi terör suçluları dahil her mahkûmun cezası ertelenecek mi?
- Kanunun taslak aşamasında, terör suçluları erteleme kapsamının dışındaydı. Ancak komisyondaki görüşmeler sürerken, terör suçluları da kapsama alındı. Buna göre, Adli Tıp Kurumu’nun ağır hasta ya da sakat olduğuna karar verdiği tüm mahkumların cezaları, hayatlarını yalnız idame ettiremeyecekleri kararına varılırsa, iyileşecekleri tarihe kadar ertelenebilecek. Abdullah Öcalan gibi isimler de bu imkandan yararlanabilecek.
7- Cezaevinde kimler eşleriyle görüşebilecek.
- Kanunda, eşle görüşme, “disiplin hükümlerine uygun davranan mahkumlara verilecek ödül” olarak niteleniyor. Buna göre, ödüllendirilecek mahkumlar, en geç 3 ayda bir kez olmak üzere, 3 saatten 24 saate kadar eşleri ile kurum veya eklentilerinde cezaevi personelinin yakın nezareti olmaksızın mahrem şekilde görüştürülebilecek.
Hamile kalan mahkûm
8- Cezaevinde hamile kalanlar ne olacak?
- Eşle görüşme nedeniyle hamile kalan ya da cezaevine girdiğinde hamile olan kadın mahkumların cezasının infazı ertelenebilecek. Ancak kapalı cezaevine girdikten sonra gebe kalanlardan koşullu salıverilmesine 6 yıldan fazla süre kalanlar ile eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli sayılanlar hakkında infaz ertelemesi yapılmayacak.
Tahliye yolu açılabilir
9- Kanunun neden cezaevinde toplu tahliyelerin yolunu açacağı söyleniyor?
- Kanun, kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirle işlenen suçlarda ise 5 yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazının ertenebileceğini düzenliyor. Buna göre, kanun yürürlüğe girdiğinde, binlerce mahkumun cezası için erteleme uygulanabilecek.
10- Kanun, cezaevindeyken yakınlarını kaybedenler için hüküm getiriyor mu?
- Evet, kanuna göre, hükümlülere ve tutuklulara yakınlarını kaybettiklerinde izin verilebilecek. Mahkumun gece konaklaması gerektiği takdirde kendi evi, ana, baba, eş, kardeş veya çocuğunun evinde, güvenli görülen başka bir yerde ya da gidilen yerde bulunan kapalı cezaevinde kalmasına, gerekli güvenlik tedbirleri alınarak gidilen yerin valisi tarafından karar verilecek. Böylece, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu’nun oğlunu kaybettiği geceyi cezaevinde geçirmesi gibi örnekler yaşanmayacak.