‘15 Temmuz’da değiştik’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz sonrası siyasi anlayışlarının zorunlu olarak değiştiğini açıkladı. İdam düzenlemesini yeniden tartışmaya açan Bahçeli, Ak Parti’ye, “topu çevirmeyin, getirin kayıtsız şartsız destekleyelim” çağrısı yaptı.

Bahçeli, dün MHP grup toplantısında özetle şu mesajları verdi:RAKKA’YA YILDIRIM GİBİ İNMELİ: El Bab’dan sonra sırayı Rakka operasyonu almıştır. Bu operasyonda YPG’nin yer alıp almayacağı tartışma konularından birisidir. Bize göre, gerekirse Fırat’ın doğusuna geçmeyen YPG’den Menbic tamamen arındırılmalı, gerekirse Rakka’ya milli kudret yıldırım gibi inmelidir.

FETÖ SALVOLARI: 15 Temmuz darbe teşebbüsü son iki asrın en adi, en korkunç, en acımasız, en vahşet ve cinayet girişimidir. FETÖ, bir suç şebekesi, dışı İslam, içi ihanet şeytani bir çetedir. Haşhaşiler, Tapınak Şövalyeleri, Sion Tarikatı, İllimünati yapılanması başta olmak üzere, batıni ezoterik örgütler neyse FETÖ aşağı yukarı aynısıdır. Ve bu karanlık şebekenin görünür elebaşısı Pensilvanyalı imam kisveli imansız, hoca kılıklı haçlı artığıdır. 918 yıl önce Kudüs’ün işgaliyle krallık kurup oluk oluk Müslüman kanı dökenlerin mirasçıları bu tarihi komplonun içindedir. Aktörler değişse bile, senaryo hep aynıdır.

YENİDEN İDAM ÇIKIŞI: Hainler idamdan korkmuyor ve milletimiz de idam talebinde ısrar ediyorsa; o zaman bize düşen bu kanuni düzenlemeyi TBMM’de yapmak, Türkiye düşmanlarına hak ettiği cezayı vermektir. Tekrar ediyorum, AKP top çevirmesin, zamana oynamasın, hakikaten idamın geri getirilmesi konusunda samimiyse Milliyetçi Hareket’in sözü söz olsun, buna kayıtsız şartsız destek verecektir.

SİYASET ÜSTÜ BAKIYORUZ: Siyasi denklemin sabit ve değişken parametreleri 15 Temmuz’dan sonra farklılaşmıştır. 15 Temmuz Türk siyaseti için ders ve milat niteliğindedir. Bu kapsamda meseleye siyaset üstü bakıyor, milli şuur ve ruhla yaklaşıyoruz. Siyasi kavrayış ve anlayışımız taktik değilse bile, stratejik olarak 15 Temmuz sonrası zorunlu olarak değişmek durumunda kalmıştır. Çünkü 15 Temmuz depreminin farklı zaman ve bahanelerle tekrarı ihtimal de olsa mümkündür, beklenmelidir... Niye evet diyor muşuz? Ne yapacaktık; FETÖ’nün yanında mı duracaktık? Evet derken, dünkü sözlerimizle çelişmiyor muymuşuz; Niye çelişelim, PKK’nın, CHP’nin, EMEP’in, ÖDP’nin, TKP’nin, elinde ülkücü kanı olan Aydınlıkçıların kuyruğuna takılmak asıl çelişki ve çürüme değil midir? CHP sözcüleri dibi yanmış tava gibi 16 Nisan’ı karartmaya, kara göstermeye çabalamaktadır. Bu zihniyet; 1923’ün CHP’si değil, 1919’un Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin adeta kopyası, klonlanmış halidir. CHP, yanına aldığı bölücülük ve terörden mimlenmiş dünür ve akraba partileriyle kalburla su taşımaktadır.

‘Partinizle çıkın boyunuzu görelim’

Kendilerine Türk milliyetçisi diyen zevat bir platform kurmuş, 1 Kasım’dan sonra ellerine tutuşturulan MHP’yi içten yıkma talimatnamesini akıllarınca aynen uygulamak ve ilerletmekle meşgullerdir. Bunlar 18 Şubat’ta Ankara’da, CHP’nin himaye, Aydınlıkçıların şemsiyesi altında toplanıp, MHP’ye öteden beri ters bakan, isimleri hizip ve fitne çıkarmakla anılanların da katılımıyla sebilhane bardağı gibi dizilmişlerdir. Türk milliyetçisiyiz diyorlar, ama MHP Genel Başkanı’nı yuhalatacak kadar ipten kazıktan boşandıklarını görmüyor, göremiyorlar. Hepsine yolları açık olsun diyor, bizden uzak, Allah’a da yakın olmalarını temenni ediyorum... CHP ve Perinçek’in kanatları altına sığınıp narkozu yiyenler, ezberleri bitince çırpınmaya başlamışlardır. Kurmak için uygun zaman kolladığınız partinizle karşımıza çıkın da hepinizin boy ölçüsünü görelim. Bunlara diyorum ki, hadi oradan, bu kutlu davanın nefer ve aziz mensupları sizleri tanıyor, niyetlerinizi biliyor, haddinizi bildirmek için de emin olun gün sayıyor. Önümüze engel çıkarıyorlarmış, yıkar geçeriz.