28.08.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
MERİÇ TAFOLAR / Ankara
Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı iddialarının kamuoyu gündemine gelmesinin ardından uluslararası kamuoyunda askeri müdahale seçeneği olasılığının artması, Esad rejimine yönelecek bir müdahalede Türkiye’nin rolünü gündeme getirdi. 4 Ekim’e kadar Suriye’ye asker gönderilmesi konusunda hükümete yetki veren tezkerenin süresi dolmamasına karşın, Türkiye Cumhuriyeti askerinin Suriye’ye geçişi, yabancı ülke askerlerinin Türkiye topraklarını kullanarak bu ülkeye geçişi ve Türkiye’deki NATO üslerinin kullanımı amacıyla yeni bir tezkerenin TBMM gündemine gelmesi ve TBMM’nin bu yetkiyi Bakanlar Kurulu’na vermesi gerektiği savunuldu. Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mesut Caşın, Suriye’den yönelecek ani bir silahlı saldırı durumunda Cumhurbaşkanı’nın da anayasa gereği karar verebileceğine işaret ederken, emekli Büyükelçi Onur Öymen, “Türkiye’deki üsler ciddi bir operasyon için kullanılacaksa, askeri birlik ve uçak göndermek gibi kanaatimce tezkere lazım. Irak müdahalesinde 1 Mart’ın reddinin ardından Türk hava sahasının kullanılabilmesi için 20 Mart tezkeresi gerekti” ifadesini kullandı.
Uzmanlar Milliyet’e konuya ilişkin görüşlerini iletti.
Srebrenitsa ve Kosova
u Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mesut Caşın: BM Güvenlik Konseyi’nde Rusya’nın Çin ile beraber veto etmesi ihtimali bulunuyor. Ancak; Çin’in, ABD ile ters düşmek istemediğini de not etmek gerekiyor. Veto edilmesi durumunda meşruiyet kaynaklarının bulunması gerekiyor. Bunun da önceki örnekleri Srebrenitsa ve Kosova müdahaleleri. Bu müdahaleler meşruiyetini batı blokunda sağladı.
Uçuşa yasak bölge ilanı
NATO devreye girerse, burada iki opsiyon tekrar önümüze çıkıyor. No fly-zone (uçuşa yasak bölge) oluşturulması gerekiyor. NATO, Suriye’nin sorumluluk alanında değil bu nedenle müttefikler arasında bir konsensüs oluşturulması gerekecek. Türkiye; Irak’ta 1991’de üslerini kullandırmış ama 2003’te reddetmişti. Bir kuvvet kullanma kararı verilirse NATO doğrudan Türkiye’ye başvuracaktır. Bu yetki TBMM’ye ait ancak ani bir silahlı saldırıda derhal karar verilmesi gerektiğinde Cumhurbaşkanı da silahlı kuvvetlerin kullanılmasına karar verebiliyor.
NATO üyelerinden herhangi birine saldırı olması durumunda NATO otomatik devreye girebiliyor, ancak NATO’nun yenilenen konsepti gereği doğrudan üyelerinden birine saldırı değil, uluslararası hukukun tehdit edilmesi durumunda da devreye girebilme olasılığı bulunuyor. Bosna, Kosova ve Libya harekâtları bunlara örnek. Bütün opsiyonel görüşler, Suriye’ye yönelik ani bir hava saldırısını olasılık olarak ifade ediyor.
Gözdağı operasyonu
Emekli Büyükelçi Onur Öymen: Birinci aşamada bir kere BM uzmanlarının raporunu beklemek gerekir. BM’den karar çıkmazsa, Kosova formülü denenebilir. İşin esası, Türkiye’nin böyle bir operasyona katılması, cumhuriyetten bu yana uyguladığımız politikalarla çelişir. Bu tip bir katılımın örneği yok. Bu, bir ‘barış gücü operasyonu’ değil, ‘barışı zorlama operasyonu’ olabilir. Girdiğiniz zaman Suriye’yle savaş halinde olacaksınız. Arınç ve Davutoğlu’nun açıklamaları yersiz ve zamansız. Türkiye’nin çatışmalara sürüklenmemesi lazım. Suriye’ye yönelik bir operasyon bir ‘gözdağı verme operasyonu’ olabilir. 1-2 füze göndermek gibi. Topyekun bir askeri operasyonun maliyeti hem Suriye açısından hem de koalisyon güçleri açısından yüksek olur. Anayasanın 92. maddesine göre operasyona katılma yetkisi TBMM’dedir. Kosova için Afganistan için Bosna için yetki alınmıştır. Türkiye’deki üsler ciddi bir operasyon için kullanılacaksa, kanaatimce tezkere lazım. Irak müdahalesinde 1 Mart’ın reddinin ardından Türk hava sahasının kullanılabilmesi için 20 Mart tezkeresi gerekti örneğin.
İncirlik, Kürecik, İzmir ve patriot üsleri
Türkiye’de halen NATO bünyesinde İzmir’deki Kara Komutanlığı, İstanbul’daki NATO Ani İntikal Edebilir Kolordu Karargâhı, Ankara’da Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi, Malatya’da Kürecik Radar Tesisi, İncirlik’teki hava üssünün yanı sıra Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta Hollanda, ABD ve Almanya askerlerinin kullanımında olan Patriot üsleri bulunuyor. BM Güvenlik Konseyi’nin müdahale kararı almaması ve NATO’nun devreye girmesi durumunda bu üslerin olası bir müdahalede aktif olarak kullanılacağı belirtiliyor. Ancak İncirlik’teki NATO üssünden kalkacak savaş jetlerinin operasyonda kullanılabilmesi için yeni bir tezkereye ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor.