Siyaset Akit, üzerine çarpı çizmişti

Akit, üzerine çarpı çizmişti

22.10.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Akit, üzerine çarpı çizmişti

Akit, üzerine çarpı çizmişti


       Ahmet Taner Kışlalı, Cumhuriyet Gazetesi'ndeki köşesinde Malatya'daki türban eylemleriyle ilgili olarak kaleme aldığı "Hayvanlar, Çocuklar ve Merve'ler" başlıklı 12 Mayıs 1999 tarihli yazısıyla radikal dinci Akit gazetesinin boy hedefi oldu. Akit'in 13 Mayıs tarihli nüshasında Abdullah Birisi tarafından hazırlanan "Tutanak" köşesinin manşetinde yeralan Kışlalı fotoğrafına çarpı işareti çizilerek üzerine "Yuh pişkin zorba!..." yazıldı. Ahmet Taner Kışlalı "Zorba Kemalist gemi azıya aldı, Halkı köpeğe benzetti" başlığıyla hedef adam olarak gösterildi ve "28 Şubatçı" olarak suçlandı.
       Kültür eski Bakanı Kışlalı 12 Mayıs'taki köşesinde dostları Altuğ - Behruz Çinici'nin Kangal köpeğini sonunda bu tür köpeklerin eğitildiği bir askeri birlikten gelen subaya teslim ettiklerini belirterek, köpeğin daha subayı görür görmez nasıl süt dökmüş kedi haline geldiğini anlattı.
       Daha yürümeyi bilmeyen bebeklerin bile büyüklerin ne kadar kararlı olduğunu ölçmeye, onları sınamaya çalıştıklarını, davranışlarını da ona göre ayarladıklarını anlatan Kışlalı, mamasını yememek için anneannesinin canını burnundan getiren kuzeninden bahsederek, "Mama çanağını anneannesinin elinden aldım. Kaşıkları doldurup uzattım. Gıkı bile çıkmadan bitirdi. Oysa ona ne tatlı sözler söylemiş ne de yalvarmıştım. Sadece kararlı olduğumu hissetmişti" diyerek anısını aktardı.
       Yazısında ayrıca türban krizine değinerek Malatya'daki türban olaylarını ele alan Kışlalı, "Orada da sonucu devletin kararlılığı belirleyecek. TBMM'deki kararlılık yetmez. Asıl sınav Malatya'da veriliyor. Ve Malatya'daki sınav yitirilirse sıra başka yerlere gelecek!" diye yazdı.
       Gösterilen kararlılık sonunda "laik devlet düşmanlarının kurtarılmış bölgesi" olarak tanımladığı Sivas'taki "olumlu değişimi" hatırlatan Kışlalı sonuç bölümünde şöyle dedi:
       "Çocuklar... Hayvanlar... Ve toplumlar... Birbirlerine çok benzerler. Kararsızlık ödün getirir... Ödün umut, umut da belirsizlik. Ve bundan en zararlı çıkan da çocuğun, hayvanın ve toplumun kendisi olur."