Siyaset Akşener de terk etti

Akşener de terk etti

10.06.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Akşener de terk etti

Akşener de terk etti


Çiller'in sırdaşı, DYP Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifa etti


Aydın Hasan - Ankara


Olağanüstü kongre kararı çıkabileceği endişesiyle bir aydır Genel İdare Kurulu'nu (GİK) toplamayan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, kendisine en yakın isim olan Meral Akşener'i de kaybetti. Akşener, DYP Genel Başkan Yardımcılığı'ndan istifa etti.
İstifasını dün saat 16.00'da "elden" DYP Genel Başkanlığı'na gönderen Akşener, dilekçesinde "Bireysel değer yargılarım, uhdemde bulunan Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifamı gerektiriyor" ifadesine yer verdi.
Akşener, Çiller'e karşı oluşan rahatsızlığını bir hafta önce İstanbul - Ankara uçak yolculuğu sırasında, Yalım Erez'e hissettirdi. Akşener'in Erez'e, "Aileye o kadar hizmet ettim. Hiçbir şekilde aleyhlerine bir şeyin içinde olmadım. Yetti artık. Beni bile sattılar. İstanbul'dan aday gösterilecektim. Bana bile sormadan aldılar Kocaeli'nden aday yaptılar. Kafalarına göre liste oluşturdular" dediği bildirildi.
Milliyet'in sorularını yanıtlayan Erez, Akşener'le sohbetini doğrulayarak, "Bir - iki hafta evvel Meral ile uçakta karşılaştık. DYP'nin durumundan her sorumlu partili şikayetçi" diye konuştu.
Yakın çevresine yaptığı değerlendirmelere göre, Akşener'in istifasında bardağı taşıran damlalardan birini, Ankara il yönetimine yapılan atamalarda özel danışmanlar Hüseyin Kocabıyık ile Şükrü Karaca'ya duyulan tepki oluşturdu. Akşener, il başkanlığına danışmanların isteği doğrultusunda Nevzat Ceylan ve ikinci başkanlığa Veysel Polat'ın getirilmesiyle ilçe yönetimlerine yapılan atamalara karşı çıktı. Akşener'in yakın çevresine, "Çiller'in halkın gözünde inandırıcılığı kalmadı" dediği de belirtildi.

Sıkıntı gruba da yansıdı

Parti içi savaş, dün DYP'nin grup toplantısına da yansıdı. Toplantıya Çiller'den önce gelen Necmettin Cevheri, hakkındaki haberlerin yakıştırma olduğunu belirterek olağanüstü kongreyi toplayabilmek için imza peşinde olmadığını söyledi. Cevheri, "Aday olacak mısınız?" sorusuna, "Aday olacağım zaman, bunu gerekli yer ve zeminde açıklarım. İlan edilmemiş kongrede aday olunmaz" dedi.
Çiller de, grupta, "Bu parti, bu bayrağı, benden daha güçlü taşıyacağına kanaat getiren birisine verirse, böyle bir nöbet değişimi benim için şereftir. Buna karar verecek olan büyük kongremiz ve delegelerdir. Partiyi yıpratarak, ortak evimizi ateşe vererek bir şey elde edeceğini sananlar, partiyle gönül bağını unutmuş demektir" diye konuştu.

Ölüm kalım savaşı

DYP'de, GİK'te çoğunluğu ele geçirme girişimleri üzerine gelişen parti içi mücadele, yakın çevresindeki çözülmelerle birlikte Çiller açısından "ölüm - kalım" savaşına dönüştü.
37 kişilik GİK'te Necmettin Cevheri'ye "mutlak destek" bildirenlerin sayısı 15'e ulaştı. GİK'teki dengeyi, kararsız olduğu belirtilen 10 dolayındaki üye belirleyecek. Temaslarını sürdüren Cevheri, önceki akşam DYP Başkanlık Divanı üyesi Nahit Menteşe ile yemekte buluştu. Cevheri'nin GİK'te karar sayısı için çoğunluk teşkil eden 19 kişiyi bulması durumunda, olağanüstü kongre kararı alınacak. 18 kişinin istifasıyla GİK'i münfesih hale getirme formülüne ise en son seçenek olarak bakılıyor.
Muhalefet, pazar günü DYP Genel Başkanlığı'na seçilmesinin altıncı yıldönümünü kutlayacak olan Çiller'e bir hafta içinde sürpriz yapmaya çalışıyor. Çiller ise büyük kongreyi aralıkta yapacak şekilde, belde, ilçe ve il kongreleri takvimini onaylatmak istiyor.
Muhalefetin etkili isimlerinden Köksal Toptan Milliyet'e şunları söyledi: "GİK, Batı demokrasilerinde son yıllarda kullanılan sorumluluk ahlakı kavramı gereği en doğru kararı alacaktır. Bu olağanüstü kongrenin bir an önce toplanmasıdır. Ben aday olmak isterim. Bu benim isteğimle olacak şey değil. Parti tabanı isterse gösterirse tabii aday olurum. Kendimi bunun için hazır hissediyorum. Necmettin Bey de genel başkanlığa en layık abilerimizden biridir."

Çiller'e siper oldu

Portre / Akşener

Önay Yılmaz

Meral Akşener, Kocaeli Üniversitesi'nde tarih okutmanıyken 1994 yerel seçimlerinde siyasete atıldı. Kocaeli Belediye Başkanlığı'nı kazanamadığı seçimler ona Tansu Çiller'in sağ kolu olma yolunu açtı.
Çiller, başkanı olduğu Zübeyde Hanım Şehit Analarını Koruma Vakfı'nda Akşener'i yardımcısı yaptı. Yurtdışındaki servetini bu vakfa bağışlama sözünü tutmaması üzerine Çiller'e yöneltilen ağır eleştirilere siper oldu.
DYP Kadın Komisyonları Genel Başkanlığı'nın ardından 1995 seçimlerinde milletvekili oldu. Çiller'i savunurken tepki gösterdiği medyayı "DYP'li gençleri güçlükle tuttuğunu" söyleyerek tehdit etti, muhalifleri "tükürükle boğmaktan" söz açtı.
Mehmet Ağar'ın Susurluk skandalı nedeniyle istifasından sonra Türkiye'nin ilk kadın İçişleri Bakanı yapıldı. Alaattin Yüksel yerine Kemal Çelik'i atamak için gece yarısından sonra Emniyet Genel Müdürlüğü makam odasına kapıyı kırarak girmesiyle de tarihe geçti.
MGK'nın 28 Şubat toplantısında "stresten yanındaki komutanın tabağındaki pastaları yemesi" basına yansıdı. Emniyet'te özel istihbarat oluşturarak Genelkurmay'ı dinlemekle suçlandı.
Alaattin Çakıcı'ya yapılacak operasyonu engellemekle suçlandı, bir fırında kendisini sigortalı göstererek usulsüzlük yaptığı haberleri kamuoyuna yansıdı.
Hürriyet Gazetesi'nin telefonlarının dinletilmesinde şüphelilerin ilk sırasına yerleşti.
Basın önünde Özer Çiller'in elini öpecek kadar aileye yakın olan Akşener'in herşeyine katlandığı DYP lideri ile yolunu ayırmasında, ağabeyinin bir dönem yöneticisi olduğu MHP'nin iktidara gelmesinin de etkili olduğuna işaret ediliyor.