Siyaset Ankara'nın azil kaygısı

Ankara'nın azil kaygısı

23.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ankara'nın azil kaygısı

Ankaranın azil kaygısı

       SURİYE ve İtalya ile Apo krizinden, Baku - Ceyhan projesine; AB ile ilişkilerden S - 300 bunalımına, Türk dış politikasının hemen bütün kritik dosyalarında Clinton yönetiminden aktif destek alan Ankara, ABD Başkanı'na Temsilciler Meclisi kararıyla azil yolunun açılmasından ciddi kaygı duyuyor.
       Önümüzdeki aylarda Bill Clinton Senato tarafından azledilirse yerini dolduracak olan yardımcısı Al Gore'un, Türkiye'ye karşı selefinin izlediği tutuma sadık kalıp kalmayacağı ise bilinmiyor.
       Batı dünyası ile ilişkilerinde karşı taraftan gerekli anlayışı görememekten yakınan Türkiye'nin, Clinton yönetimiyle ilgili genelde böyle bir şikayeti yok. Tam tersine Ankara ve Clinton yönetimi arasında Türk - Amerikan ilişkilerinde ender görülen bir yaklaşım birliği var. Türkiye ve ABD arasındaki ortak çıkarları iyi kavrayan Clinton yönetimi, Türkiye'nin Balkanlar, Avrasya ve Ortadoğu jeopolitiğindeki kilit konumunu, Orta Asya Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerindeki büyük potansiyeli, bir İslam ülkesi olarak aynı zamanda, eksikliklerine rağmen demokratik oluşunun hakkını teslim ediyor ve Türkiye'yi, ABD'nin bölgeye dönük stratejisinde baş müttefiklerinden biri olarak algılıyor.
       Dış politikasının şiddetli anlaşmazlık ve rekabete sahne olan konularında Clinton yönetiminin aktif desteğini alan Türkiye'nin, bu "kuvvet çarpanı" sayesinde hem uluslararası alandaki yalnızlığı azalıyor hem de iç istikrarsızlığının bu konular üzerindeki olumsuz etkileri hafiflemiş oluyor. Clinton yönetiminin Türk dış politikasını ilgilendiren önemli konulardaki pozisyonları şöyle:
       Apo krizi: Clinton yönetimi, Türkiye'nin Hafız Esad rejimine PKK'ya desteğini kesmesi için askeri baskı yapmasına ses çıkarmayarak Ankara'ya zımni destek vermiş oldu. Bu destek PKK şefinin Moskova üzerinden İtalya'ya kaçmasından sonra açıktan devam etti; Washington sözcüleri Apo'nun yargılanmak üzere Türkiye'ye teslim edilmesini isteyerek Ankara'yla paralel tutum aldılar.
       Azerbaycan petrolleri: Clinton yönetimi, Azeri petrollerinin uluslararası pazarlara ulaştırılması konusunda Bakü - Novorossiisk ve Bakü - Supsa projelerine karşı Türkiye'nin önerdiği Bakü - Ceyhan petrol boru hattı projesine aktif destek veriyor. ABD'nin buradaki amacı Orta Asya petrolleri üzerindeki Rus dağıtım tekelini kurarak Türk cumhuriyetlerinin Moskova'dan ekonomik bağımsızlıklarını kazanmalarını sağlamak.
       S - 300 krizi: Türkiye ve Clinton yönetimi arasında Kıbrıs'ta çözüm konusunda görüş ve yaklaşım farkları olsa da, Washington bir çatışmaya neden olabileceği gerekçesiyle Rum yönetiminin Rusya'dan satın almak üzere anlaştığı S - 300 füzelerinin adaya konuşlandırılmasına karşı çıkıyor. Clinton yönetimi anlaşmanın iptalinden, bu olmazsa füzelerin Yunanistan tarafından satın alınarak Girit'e yerleştirilmesinden yana.
       Avrupa Birliği: Clinton yönetimi Türkiye'nin AB ile entegrasyonunu hararetle savunuyor, bu amaçla Avrupa başkentlerinde lobi yapıyor.