'Bağıran değil, bilgiye dayalı muhalefet'

Kılıçdaroğlu, AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik açıklamalarına ilişkin, “Son derece doğru. Bir yargıcın vermesi gereken cevap aslında. Ama Soylu, bu cevabın ağırlığını kavrayabilir mi, endişelerim var. Çünkü, İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturup Türkiye’nin güvensiz bir ülke olduğunu itiraf etmek enterasan bir şey” dedi. CHP lideri, ‘sert muhalefet yapılmıyor’ eleştirilerinin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti: “Bağıran muhalefet değil, yumruğunu masaya vuran muhalefet değil, yaptığımız ne? Bilgiye dayalı muhalefet. Bir şeye karşıysak neden karşı olduğumuzu söylemek zorundayız vatandaşa. Bizim siyasetimizde yeni bir alan bu. Siyaseti bir kavga alanı olmaktan çıkarıp, siyaseti ülkenin çıkarları üzerine nasıl inşa ederiz bunu yapmak istiyorum. ‘Vatan, millet Sakarya’ edebiyatı ile bu iş olmuyor. Vatandaşa gidip doğruları anlatacaksınız.”

“Mustafa Kemal” ve “Atatürk” tartışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, “İster Gazi Mustafa Kemal deyin, ister Atatürk. Bunlar aynı şey zaten. Bu tartışmalar yapay tartışmalar. Canan Hanım bizim il başkanımız elbette yanındayım. Canan Hanım’ın, Atatürk’ü sevmemesi mümkün mü? Bu tartışmalar Türkiye’nin, İstanbul’un gündeminde değil. Türkiye’de işsizlik, yoksulluk, uyuşturucu sorunu var” dedi. AYM’nin Enis Berberoğlu’na yönelik hak ihlali kararına ilişkin “Meclis, şimdi Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararının gereğini yapmak zorundadır” dedi.

MHP lideri Bahçeli’nin kendisine yönelik eleştirilerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Sayın Erdoğan, sayın Bahçeli ve ben yalan makinesine bağlanalım, kabul ediyorum. Doğru söylüyor, biz Türk Tabipleri Birliği ile aynı kökenden geliyoruz. Doktorlar hipokrat yemini ederler. Hiçbir farklılık gösterilmeksizin hastaları tedavi edeceklerini kabul ederler. Biz de bu ülkeyi yönetirken hiç kimsenin kimliğine bakmaksızın herkese hizmet edeceğiz” dedi.