‘Bahçeli’nin sözlerini paylaşıyorum’

TBMM Genel Kurulu’ndaki 2009 yılı bütçe görüşmelerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile DTP arasında yaşanan sert tartışmalar damgasını vurdu. Erdoğan, DTP’lilerin “Bir Başbakan ‘Ya sev ya terk et’ diyemez. Faşist Le Pen gibisiniz” sözlerine, “Le Pen sizsiniz. Siz bu ülkede Nazizmi hortlattınız, Nazizmi” karşılığını verdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye terör ve üniter devlet konusunda destek veren Erdoğan, “Sayın Bahçeli’nin söylediklerini paylaşıyorum, bu ülkeyi böldürtmeyiz” dedi.

Erdoğan’la gerginleşti
Başlangıçta sakin geçen 2009 bütçe görüşmeleri, Erdoğan’ın konuşması sırasında sert tartışmalara sahne oldu. Erdoğan, Güneydoğu ziyaretleri ve yatırımlar hakkında bilgi verirken, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak orada açılışlar yaparken, bunu hazmedemeyenler arabaları yaktılar. Teşkilat binalarının cam-çerçevelerini indirdiler. Bu mu demokrasi, insan hakları, bu mu özgürlük? Sandıktan çıkacaksın” dedi.
Erdoğan’ın sözlerine DTP sıralarında tepki yükselmesi üzerine oturumu yöneten TBMM Başkanı Köksal Toptan, “Niye üzerinize alınıyorsunuz? Size bir şey söylemiyor ki” diyerek araya girdi.

‘Siz bunları yapamazsınız’
Konuşmasına Hakkari başta olmak üzere Güneydoğu illerindeki üniversitelerden bahsederek devam etmek isteyen Başbakan Erdoğan, DTP’lilerin yine laf atması üzerine, “Rahatsızlığınız burada. Siz bunları yapamazsınız. Sadece kimlik siyaseti yapmak suretiyle bu ülkenin hiçbir yerine ne okul ne hastane kazandırabilirsiniz” dedi.

‘Vatanı sevmek bu mu?’
Hakkari’deki hastane açılışında dışarıya çıkmamaları için halkın tehdit edildiğini savunan Başbakan Erdoğan, “Demokrasi, özgürlük, vatanı sevme bu mu, soruyorum size” dedikten sonra şöyle devam etti:
“Sayın Bahçeli’nin söylediklerini paylaşıyorum. Farklı düşünmüyoruz. Biz millet kavramını, vatan kavramını bir yerlere yedirmeyiz. Biz bu vatanı, kusura bakmayın böldürtmeyiz.”

‘Tehditle oy topluyorsunuz’
Erdoğan, DTP’lilere eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Yaptığınız toplantılarda farklı bayrakları getirip de bu ülkeye ayrımcılık tohumları ekenler kendilerini çek etmesi lazım.
Tehditlerle bir yere varamazsınız. Yaptığınız iş sadece budur. Tehdit etmek suretiyle oy topluyorsunuz. Vatandaşa bunu yapıyorsunuz. Demokrasinin, özgürlüklerin yolu oradan geçmiyor. Hak aramanın yolu tatlı dille konuşmaktan anlatmaktan geçiyor. Bunu yapın da göreyim.”

‘Nazizmi hortlattınız’
DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, “Bir başbakan ya sev ya terk et diyemez. Le Pen gibisiniz” diyerek Erdoğan’ı aşırı sağcı ve ırkçı söylemleriyle bilinen Fransız Ulusal Cephe Partisi lideri Jean-Marie Le Pen’e benzetti. Bu benzetmeye sinirlenen Erdoğan, “Hakkari’deki konuşmamda ‘ya sev ya terk et’ ifadem yok. Le Pen sizsiniz. Siz bu ülkede Nazizmi hortlattınız, Nazizmi. Sizsiniz Le Pen” karşılığını verdi.
Bunun üzerine DTP’li milletvekilleri ayağa kalkarak tepki gösterdi. Kaplan, “Özür dile, bir Başbakan böyle konuşamaz” diye bağırdı. AKP sıralarından da “Sen özür dile. Otur yerine” tepkileri yükseldi.
Hakkâri konuşmasını tekrarlayarak “terör örgütü için söyledim” diyen Erdoğan, DTP’lilerin yine karşı çıkması üzerine “Ama sen de onlar gibi düşünüyorsan, ben sana ne söyleyeyim?” dedi.
Erdoğan, DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın “Sizden büyük Allah var. Size de kalmaz...” sözlerine, “Ona hiç şüphe yok. Eyvallah, bunu sizden duymak ayrıca beni mutlu etti” karşılığını verdi.
Sakık’ın, AKP’nin dini siyasete alet ettiğine ilişkin sözleri ve DTP’lilerin yerel seçimlerde hesaplaşacaklarını söylemeleri üzerine, Erdoğan “Asla Sayın Sakık. İstismar eden biz olsaydık, Güneydoğu’nun, Doğu’nun birinci partisi biz olmazdık. Göreceğiz. Gücünüz yetiyorsa parti olarak seçimlere girin” dedi. DTP’liler “barajı düşürün barajı” karşılığını verdi.

Telekom yanıtı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal’ın bütçe konuşmasında gündeme getirdiği 4 sorudan, sadece Telekom’un satışı konusuna genel bir yanıt verdi. Satışa ilişkin gazete kupürlerini gösteren Erdoğan, şunları söyledi:
“Bir gerçeği gözden kaçırmayalım. Telekom satışı bir rekordur. Gazeteler ‘Bu bir rekor. En büyük satış’ diyor. O günkü gazetelerin başlığı. Biz yeni bir anlayışı ülkede egemen kıldık. Nedir, devlet ekonominin ticaretin içinden çekilecek özel sektör yer alacak. Özel sektörün rol alması sebebiyle zarar eden, iflasa giden şirketin sayısı yok denecek noktaya geliyor.”

Le Pen kimdir?
Fransız aşırı sağcı politikacı Jean-Marie Le Pen, 1972 yılında kurduğu Ulusal Cephe isimli siyasi partinin genel başkanlığını yürütüyor. Le Pen, 2007 yılında katıldığı son başkanlık seçimlerinde yüzde 10.5 oy alarak dördüncü sırayı aldı. Göçmen karşıtı politikalarıyla tepki toplayan Le Pen, Türkiye’nin AB üyeliğine de şiddetle karşı çıkıyor. “Nazilerin, Fransa’yı işgali çok da insanlık dışı bir olay değildi” sözlerinin de sahibi olan Le Pen, Yahudi soykırımını da “tarihin küçük bir detayı” olarak yorumlayarak büyük tepki toplamıştı.

NOTLAR...
‘Kaptanın iyisi’ sözü güldürdü
- Kürsüde, “Kaptanın iyisi fırtınalı denizlerde belli olur. Kaptanın iyisini siz biliyorsunuz” diyen Kemal Unakıtan, arkasında bulunan Bakanlar Kurulu sıralarını işaret etti, ancak bu sırada henüz Erdoğan salonda bulunmuyordu.
Kısa süre sonra Erdoğan, Genel Kurul’daki yerine gelince yanında oturan Cemil Çiçek, Unakıtan’ın “iyi kaptan” sözü üzerine salona geldiğini söyleyince ikili arasında gülüşmeler yaşandı.
- Baykal, konuşmasının son bölümünde Başbakan’a kamuoyunda tartışma yaratan alım satımlarla ilgili sorular yöneltince Erdoğan, notlar alarak yanıtlarını hazırladı.
- Unakıtan konuşurken, CHP’lilerin laf atarak karşılık vermesi üzerine, “Belki değişirsiniz, çarşaf marşaf... İyi şeyleri de yapın, milletle bütünleşin bakalım” dedi.
- CHP’li Ahmet Küçük, Unakıtan’ın “Dünya krizi iyi yönetemiyor” sözlerini kuliste, “Dünyadan söz ediyor, Obama kabineye alsın bari. Ama hedef olarak küçük. Ayakkabıyı tutturmak zor olur” diye değerlendirdi.
- DTP’li Fatma Kurtulan’ın konuşmasının bitimine 2 dakika kala TBMM ana binasında elektrikler kesildi. Genel Kurul salonu bu kesintiden etkilenmese de Toptan, ses sistemindeki arızanın giderilebilmesi amacıyla birleşime ara verdi.