29.07.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup konuşmasını “hezeyanname bildirisi”, “skandal belgesi”, “zillet ve hezimet beyannamesi” olarak değerlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun işledikleri suçları açıkça tevsik ve tescil edilmiş suçlulara sahip çıktığını iddia eden Bahçeli, “Bir kez daha hukukun üstünlüğüne kesif bir şekilde cephe almıştır. Nitekim bu şahsın kırdığı ceviz kırkı aşmıştır. Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’ı masum gösterme çabası tam bir garabet halidir. Osman Kavala’nın suçsuzluğunu iddia etmesi akıl tutulması ve ahlak yoksunluğudur” dedi.
Yeni vesayet özlemi
Bahçeli şöyle devam etti: “Bugüne kadar her darbe dönemini müteakiben iktidar mevkisine ulaşan CHP’nin, 37’nci Olağan Büyük Kongresi’nde dostlarıyla birlikte iktidar hedefi koyması yeni bir vesayet özlemi, statükodan beslenen bir siyaset köhneliğidir. Kılıçdaroğlu’nun zoru görünce dostlardan kastının geçtiğimiz hafta sonu açıkladığı telif hakkı çiğnenmiş çalıntı 13 maddelik ikinci yüzyıla çağrı bildirisine ‘evet’ diyenler şeklinde izahı ise keskin bir U dönüşüdür... Kılıçdaroğlu’nun bütün anayasaların vesayet altında yapıldığını ileri sürmesi şuursuz bir değerlendirmedir... 1982 ile 1961 Anayasalarıyla birlikte 1921 ve 1924 Anayasalarının da vesayet altında hazırlandığını ihsas ve izhar etmiş olan Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyet’in kurucu kadrolarına ve Aziz Atatürk’e bu vesileyle hakareti reva görmesi maskesini iyice düşürmüştür.”
Atatürk bağı kalmadı
Bugünkü CHP’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le hiçbir bağ ve bağlantısı kalmadığını ileri süren Bahçeli, “Artık teröristler yoldaş, bölücüler candaş, Türkiye düşmanları kandaş mertebesine gelmiştir. CHP’nin iktidar yürüyüşünü ilan eden Kılıçdaroğlu suçluların telaşı içindedir” dedi.
Yenilenmiş CHP yönetiminin, eskisinden farkı olmayacağını da ifade eden Bahçeli şöyle devam etti: “Kaldı ki maya aynı, mizaç aynı, maksat aynıdır ve temelden bozuktur. CHP demek kriz ve kargaşa demektir. CHP demek darbelerden, cuntalardan, muhtıralardan, ara rejimlerden geçinen fırsatçılık ve siyasi kalpazanlık demektir... Kılıçdaroğlu’nun söylemleri köksüzlüğün ve kimliksizliğin numunesidir.... Kendisine tavsiyemiz dostlarına fazla güvenmemesidir. Çünkü güvendiği karanlık dostları yeri geldiğinde samanı postuna dolduracaktır.”