20.11.2009 - 01:23 | Son Güncellenme:
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU Ankara
Milliyet’e konuşan TRT ve CNN Türk’te soruları yanıtlayan Ergin, “Yasama ve yürütme gibi yargı da kanunlarla bağlıdır. TİB Başkanlığı şikâyette bulunmuş. ‘gizliliğin ihlali söz konusudur, biz uyarılarımızı yaptık, ama itibar edilmedi’ demiş. Sincan Mahkemesi’nin incelemeye konu kararında da ‘Halen dinleme yapılıyorsa, o konuda tespit yapmayın’ denilmiş. Hâkim devleti ile hukuk devleti arasındaki sınırları iyi tespit etmek durumundayız” ifadelerini kullandı. Ergin, dinleme kayıtlarının imhası ve İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’e bildirimde bulunulmadığının anımsatılması üzerine de “Müfettiş raporuna iki gün önce onay verdim. Tebligatlar bugünden (dün) itibaren gönderilmeye başlanacak. 56 hâkim ve savcı hakkında soruşturma (Ergenekon) başlatılmıştı, 10 dosya ayrıldı. 10 tanesi için ceza davası açılmasına gerek görülmedi ama disiplin soruşturması boyutuyla HSYK’ya sevk edilecek. 36 hâkim ve savcıya da bildirim yapılacak. Dinlemeler mayısta bitmesine rağmen deşifreler ekime kadar sürdü” dedi. Ergin, “Engin hakkında kuvvetli şüphe yoksa neden dinlendi?” eleştirilerine de “Telefon dinleme kararı verirken, delilleri idareci değil yargıç değerlendiriyor” yanıtını verdi. Ergin baroların eylemini değerlendirirken Danıştay saladırısının ardından yapılan protestoları anımsatarak, “Yakın tarihe bakarsak, sıcaklığı dağılmadan konulan tepkiler, yapanlara da mahcubiyet yaşattı. Belli toplumsal olayların mühendislik hadiselerinden kaynaklandığı görülmüştür. Eylemler yapılmış, cehennem havası yaratılmış ama kurgu olduğu ortaya çıkmış. Bunları yapanlar mahcup oluyor” diye konuştu.