Siyaset Bakan Soylu: 15 Temmuz'u FETÖ yaptı, arkasında bal gibi Amerika var

Bakan Soylu: 15 Temmuz'u FETÖ yaptı, arkasında bal gibi Amerika var

16.09.2022 - 14:01 | Son Güncellenme:

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "15 Temmuz'u biz mi yaptık? 15 Temmuz'u FETÖ yaptı, arkasında bal gibi Amerika var. Bunu defalarca söyledim. Eğer olmasa adamı orada saklamaz, bize iade eder. Neyle karşı karşıya kaldığımızı anlatmak için söylüyorum" dedi.

Bakan Soylu: 15 Temmuzu FETÖ yaptı, arkasında bal gibi Amerika var

İçişleri Bakanı Soylu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Kırklareli'de, Muhtarlarla Buluşma Toplantısı'na katıldı.

Haberin Devamı

Dünyadaki gıda krizini Türkiye'nin çözdüğünü söyleyen Soylu, "Bugün gıda krizini Türkiye nasıl çözmüşse bilmenizi istiyorum; etrafımızdaki coğrafyadaki karmaşıklıkları, savaşları, yoksullukları, katliamları da çözebilecek tek bir ülke var; o da Türkiye'dir. Dönem dönem bazı süreçlerle karşılaşabiliriz. Hangi biriniz 2,5 yıl maskeyle gezebileceğinizi düşünüyordunuz? Bizim tarihe, geçmişe ve geleceğe karşı sorumluluklarımız var. Terör koridoru kuracaklardı. Bugün Pençe-Kilit operasyonunun yapıldığı Hakurk'tan Zap'a kadar oradan Afrin'e kadar terör koridoru kuracaklardı. Bunu kim kuracaktı? Bunu Amerika kuracaktı. Son 3 yılda Amerika, 2 milyar dolar terör örgütüne bizzat kendi senatosundan yardım etti. Bırak senatoyu Türkiye'de bir kurum terör örgütlerine yardım etsin de Amerika, Avrupa bizi çarmıha geriyor mu, germiyor mu? Nasıl bir süreçle karşı karşıya kaldığımızı anlatmak istiyoruz. PKK'ya ve PYD'ye Amerika, tam tamına son 3 yılda 2 milyar dolar resmi yardım yapmış. Orada terör koridoru kuracaksın, orada teröristi öldürüyorsun, taziyeye giden kim? Amerikalı komutan. Sonra Amerikan Büyükelçiliği, burada bizim şehitlerimiz için de söz olsun, diye taziye mesajı yayımlıyor. Neyle karşı karşıya kaldığımızı biliyoruz" diye konuştu. 

Haberin Devamı

Bakan Soylu, "Şunu söylüyoruz; Cumhuriyet'in birinci asrına gidiyoruz, biz ve siz her şeyi gördünüz. Darbe gördünüz, yüzde 8 binlik gecelik faizler gördünüz, emekli maaşlarını almak için Ziraat Bankası önünde sabaha kadar beklenen kuyrukları bu ülke yaşadı. Amerika'dan ve Avrupa'dan bize parmak sallamalar gördük. Bu ülkede farklı siyasi görüşlere sahip olabilirsiniz ama gazetelerin, televizyonların; siyasi parti liderlerine, başka ülkelerin başbakanlarına yaptığı muameleleri, hakaretleri, hükümetleri düşürmek için bütün oyunları ve senaryoları hep beraber gördük. Hanımlarına, eşlerine, ailesine saldırdığını gördük. Bunun arkasında kim var? 15 Temmuz'u biz mi yaptık? 15 Temmuz'u FETÖ yaptı, arkasında bal gibi Amerika var. Bunu defalarca söyledim. Eğer olmasa adamı orada saklamaz, bize iade eder. Neyle karşı karşıya kaldığımızı anlatmak için söylüyorum" dedi. 

Haberin Devamı

'AMANOSLAR TERTEMİZ'

Terörle mücadelede yürütülen çalışmaları da anlatan Bakan Soylu, "Eğer biz Zeytin Dalı harekatını yapmasaydık, eğer biz Barış Pınarı harekatını yapmasaydık, eğer bugün Afrin olmasaydı; bugün rahat bir şekilde söylüyorum, Amanoslar tertemiz. Bir tek terörist yok, Tendürek tertemiz. Bunu neyle yaptık? Eğer Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiği ilk günden itibaren savunma sanayisinde yerli ve milli oranını yüzde 80'e çıkarmasaydık, biz bunların hiçbirini bugün söyleyebilme şansına sahip olamazdık. İHA'larımız, SİHA'larımız olmamış olsaydı, biz İdlib'e girdik, Afrin'e; Amerika ve Almanya hatta Kanada, 'Benim mühimmatlarımı kullanamazsın' dediler. Biz 1 ay içerisinde ne yapacağız, diye endişe ederken ülkemizle ve milletimizle ne kadar gurur duysak azdır. 1 ay içerisinde Amerika'ya da Almanya'ya da Kanada'ya da ihtiyaç duymadan bizim mühendislerimiz onların bize satmak istemediklerini üretti. Orada 30 kilometrelik koridoru oluşturmamızın temel sebebi, ülkemizin güvenliğidir. Buna TBMM'de 'hayır' tezkeresi verenler, bize sordular mı 'Derdiniz nedir' diye? Ben ülke insanımın güvenliğini nasıl sıkıntıya sokabilme kabiliyetine seyirci kalabilirim" diye konuştu. 

Haberin Devamı

Sınırdaki güvenlik yollarının önemine de vurgu yapan Bakan Soylu, "Sınırdaki güvenlik yolları için biz 1055 kilometre sınır hattını doğuda ve güneyde tamamladık. Yaklaşık 200 kilometremiz daha kaldı, 110 kilometresini ihale ettik. Şimdi önümüzdeki mayıs ayından itibaren bedeli ne olursa olsun, buradaki güvenlik yollarını hemen yapmaya başlıyoruz. Doğu ve Güneydoğu'yu bitiriyoruz, büyük ihtimalle mayıs veya haziranda biter. O biter bitmez buradaki güvenlik yollarını da aynı şekilde yapmaya başlayacağız. Genel programımız da bu şekilde devam etmiş olacak" dedi.

'MUHTARLAR MÜZE VE ÖREN YERLERİNE ÜCRETSİZ GİRECEK'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kırklareli'nde muhtarlarla bir araya geldiği toplantıda, 19 Ekim'de Ankara'daki muhtarevinin açılışını yapacaklarını belirterek, "Yine 19 Ekim'de inşallah 100 muhtarlık binasının temelini atıyoruz. Kırklareli'nde hizmet binası bulunmayan muhtarlık sayımız 39'dur; inşallah bunu da bir plan dahilinde yapmış olacağız. Bu alanda son bir adım daha attık. Muhtar hizmet binalarının elektrik ve doğal gaz, daha doğrusu enerji tarifelerinin artık mesken statüsünde olarak değerlendirilmesi ve daha uygun bir şekilde fiyatlandırılması için Enerji Bakanlığı'mızdan bir talepte bulunduk, bunun da takipçisi olacağız. Yine bir yenilik; Kültür ve Turizm Bakanlığı'mızdan rica ettik, müze ve ören yerlerine girişlerde köy ve mahalle muhtarlarımız, artık muhtar kimlik kartlarıyla bu yerlere ücretsiz girecekler. Öte yandan muhtarlarımızın, özellikle kadın muhtarlarımızın, bizlerden öncelikli beklentilerinden olan güvenlik kamerası projesinde de çalışmalarımız devam ediyor. Bu proje, bütün muhtarlıklarımızı kapsayacak şekilde planlandı. Burada bir öncelik sırası takip ediyoruz ve kadın muhtarlarımızın kameralarının tamamlanmasını bir öncelik olarak belirledik. Kırklareli ilimizde de 16 kadın muhtarımız var, 12'sine güvenlik kamerası kurduk, diğer 4 muhtarımız şu an için gerek duymadıkları için kurulum istemediler. Mekansal Adres Kayıt Sistemi'nin (MAKS) muhtar modüllerini kullanıma açmıştık ve bu modül, deyim yerindeyse dijital alanda elimiz kolumuz oldu. 50 bin muhtarımızın 45 bin 115'i, Mekansal Adres Kayıt Sistemi'ni aktif olarak kullanmaktadır. Kırklareli'nde ise bu sistemi 287 muhtarımızın tamamı kullanmaktadır. Buna 'şüpheli adres bildirimi sorgulama' yöntemini de ekledik" diye konuştu.

Haberin Devamı

'118 BİN METRUK BİNADAN 90 BİNE YAKINI YIKILDI'

Türkiye'de uyuşturucuyla mücadele ortaya koyduklarını vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

"Bazen bana söylediğim sözler sebebiyle kızıyorlar, varsın kızsınlar. Türkiye'de 118 bin metruk bina tespit ettik. Bunun 15 bini hariç 90 bine yakınını yıktık, geri kalanını restore ettik, 15 bini de şu anda yıkılmayı bekliyor. Yani 118 bin binanın 103 binini metruk bina olmaktan çıkardık. Elbette ki bunun başka problemleri de var. Orası kimin olduğu belli olmayan insanların başka amaç için kullandığı; mahalleyi, çocukları, kadınları herkesi tedirgin ettiği alan olarak bulunuyordu. Şu anda Türkiye'de uyuşturucudan yatan sayısının ne olduğunu biliyor musunuz? 117 bin. 15 Temmuz tarihinde bu rakam 35 bindi. Sahada çok ciddi bir mücadele ortaya koyuyoruz. Bizim bu metruk binalarla mücadelemizi ortaya koymamızın sebebi, biz her uyuşturucudan yakaladığımız kişiye bir anket yaptırırız. 'Başladıysan nerede başladın, ne ile başladın, kaç yaşında başladın, ailen var mı, nerede kullanıyorsun, kim başlattı' gibi sorularla karşı karşıya kaldığımız problemi çözümünü ortaya koyan bir süreci değerlendiriyor, politikalarımızı da buna göre yönlendiriyoruz. Uyuşturucu kullanıcılarına da sorduğumuz bir soru da 'Siz neredesiniz, eviniz barkınız var mı?' dediğimizde; bunun yüzde 85'ine yakını anne ve babasıyla kalıyor. O zaman bunu kiminle denetim altına almamız lazım? Annesiyle. Onun için 'Türkiye'nin her tarafında en iyi narkotik polisi annedir' diyerek, o çocuğun bununla karşı karşıya kalıp kalmadığını tespit edecek, birinci unsur olarak annesiyle kurduğumuz bu diyalogla gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İkinci bulduğumuz sonuç, 'Sen bunu nerede kullanıyorsun?'. Yüzde 45'in üzerindeki kısmı, 'Evde kullanıyorum' diyor; yüzde 28'i, 'Ben bunu metruk binalarda kullanıyorum' diyor. Demek ki biz buna evde anneyle ulaşacağız."

Bakan Soylu, "İkincisi; metruk binaları da yıkarak rehabilite edeceğiz. Bu sayede metruk binayı adres olarak gösterip muhtarlığa kayıt yapılmanın da önüne geçmiş olduk. Kırklareli'ndeki tescilsiz olup yıkılacak olan metruk bina sayısı halen 989'dur. Bu konuda da hepinizin gayretlerini ve ilgilerini bekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mıza, 'Sentetik uyuşturucu konusunda ölümler arttı' dedik ve 'Hemen çözelim' dedik. O dönem bir söz söyledik, uyuşturucu satıcısının bacağının kırılması konusunda. Sen misin bu sözü söyleyen? Ömründe bir tane annenin bu konudaki feryadını duymayan ve bu uyuşturucudan muzdarip olup da bunun pençesi altında kıvrananların karşı karşıya kaldığını görmeyip bunun bir fantezi hikaye olduğunu görenler, elbette bize sallamaya, kara çalmaya devam ederler. Böyle olduğu için güvenlik güçlerimizle kararlı bir çalışma yapıyoruz. 35 bin olan sayı, yargı ile birlikte 117 bine kadar çıktı. Kim, nerede duruyorsa müdahale ediyoruz; bu tedbiri almaya da devam edeceğiz" diye konuştu.

'TAHIL KRİZİ YAŞANIRKEN BUĞDAY ÜRETİMİNDE REKORA KOŞUYORUZ'

Bakan Soylu, Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü devlet olduğunu dile getirerek, "Dünya tahıl krizi yaşarken, biz buğday üretiminde rekorlara koşuyoruz. Siz hiç farklı düşünmeyin. Ne Amerika Türkiye'nin ayağına gelirdi, Rusya-Ukrayna arasındaki tahıl krizinin çözülmesi için ne Avrupa Türkiye'nin ayağına gelirdi. Eğer biz yerimizde sağlam durmasaydık eğer biz güçlü bir devlet, güçlü bir ülke halini korumamış olsaydık eğer karşı karşıya kaldığımız saldırılardan belimiz bükülmüş olsaydı ayağına gelip ricacı olmaz, talimat vermeyi gerek bile görmez, Türkiye'nin bütün imtiyazlarını kendi adına kullanır, bu meseleleri çözmek için kendileri pozisyon almak zorunda kalırdı. Kıymetli Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın ayağına gelmeleri, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta dünyanın ihtiyaç duyduğu gıda krizine çözüm üretmek istemelerinin temel sebebi; Türkiye'nin güçlü olmasıdır, ayakları üzerinde durmasıdır ve Türkiye'nin bugün bu meseleyi çözecek bir kabiliyeti ortaya koyabilmesidir" dedi.