Siyaset Baş ihmal konumuz kadınların durumu!

Baş ihmal konumuz kadınların durumu!

11.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kadınların hayatın her alanında karşılaştığı sıkıntının kaynağının, toplumların asırlık algısı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanlar olarak ihmal ettiğimiz alanların başında kadınlarımızın durumları geliyor” dedi...

Baş ihmal konumuz kadınların durumu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca düzenlenen “İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Kadın Danışma Konseyi Genç Kadınlar Liderlik ve Girişimcilik Programı Sertifika Töreni”ne katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

ÇOK DA BAŞARILI DEĞİLİZ: Müslümanların ve tüm insanlığın kanayan yaraları olan sorunların çözümü için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Ama çok da başarılı değiliz. Bunu bir öz eleştiri olarak söylemek zorundayım. Ne yazık ki İslam dünyası, aynı hedefe aynı şekilde kilitlenmiyor. İşte Myanmar’ı, Arakan’ı yaşıyoruz. Acaba İslam dünyasının bütün ortakları burada aynı hissiyatı duyuyor mu? Duymuyor.

ODAK ŞAŞINCA GERİLEME BAŞLADI: Müslümanlar olarak ihmal edilen alanların başında hiç şüphesiz kadınların durumu geliyor. Peygamber Efendimizin “cennet, annelerin ayakları altındadır” ifadesiyle övdüğü anneyi maalesef olması gereken yere çıkarmada ümmet başarılı bir sınav veremedi, hâlâ da veremiyor. Dinimizin taşıyıcı sütunları tevhittir, ahlaktır, hürriyettir ve adalettir. Asırlar boyunca İslam aleminin ilmin, irfanın, hikmetin ve adaletin merkezi olması işte bu anlayış sayesinde olmuştur. Ne zamanki odak şaşmıştır, işte o zaman gerileme başlamıştır. Bugün halen o odak sapmasının sancısını yaşıyoruz. Maalesef, bunun bedelini ağır ödüyoruz. Özellikle kadınlarla ilgili konularda buna şahit oluyoruz. Birçok İslam ülkesinde kadınların sosyal, siyasal ve beşeri rollerini İslam dininin prensipleri değil, kalıplaşmış toplumsal alışkanlıklar belirliyor.

Baş ihmal konumuz kadınların durumu

SÖZDE ELİTİST ÖZDE LÜMPEN: Son 15 yılda Türkiye’de kadınların önündeki engelleri kaldırmak için çok büyük adımlar attık. Modern yapıyı İslam düşmanlığı olarak anlayan sözde elitist özde lümpen bir güruha rağmen, kadınlara haklarını teslim etme mücadelesini verdik. İnancının gereği olan kıyafetinden dolayı üniversiteye gidemeyen, iş hayatına atılamayan dört duvar arasına mahkum edilen kadınları özgürlükleriyle buluşturduk. Bugün Türkiye’de hiç kimse inançlarından, hayat tarzlarından düşüncelerinden dolayı artık ötekileştirilmiyor. Ben bu işin acısını çekmiş bir babayım. Sabır, sabır. ‘Men sabera zafera’ dedik sabrettik ve zafere ulaştık.

NETİCE ALAMAYIZ: İİT bile hâlâ hanımlar olayını aslında doğru dürüst almış değil. Bir el bakıyorsunuz ön kesiyor. İİT gibi bir teşkilatın içinde niçin bir kadın kolları olmasın? Ülkelerin liderleri bu konuda henüz aynı anlayışta değil. Ona sadece benim ülkemin adeti, örfü budur. Bundan dolayı ben böyle bakıyorum dediğimiz anda netice alamayız.

SİZ DE GİDİCİSİNİZ: Batılı ülkelerde dış görünüşü, dili, dini, ten rengi farklı olanın, hayat alanı da daralıyor. Avrupa özellikle bu kesimler için giderek bir açık hava hapishanesine dönüşüyor. Irkçı partiler birçok ülkede siyasetin merkezine oturdu. Zannediyorlar ki orada biz ilanihaye kalacağız. Kalmayacaksınız, siz de gidicisiniz. Batı’da biz nice partiler gördük; geldiler, gittiler. Türkiye’de de geçmişte çeşitli siyasi partiler gelip gitti. Biz aralıksız 15 yıldır Türkiye’yi yönetiyoruz. Azim ve kararlılıkla Türkiye’yi yönetmeye devam edeceğiz.

‘Barış diyenler katil’

“Başörtüsü yasakları Avrupa ülkelerinde giderek yaygınlaşıyor. Bir dönem ülkemizde olduğu gibi kamusal alan, özel alan kurnazlığı ile Müslüman kadınların hayata katılımları engellenmeye çalışılıyor. Hemen her fırsatta bize demokrasi ve insan hakları dersleri verenler kendi ülkelerinde en temel insan haklarının çiğnenmesine ne yazık ki alkış tutmaktadır. Terör bahanesiyle insanlarımızın ötekileştirilmesine, zihnimize pranga vurulmasına kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Nerede olursa olsun hak bildiğimizi söyleyeceğiz. Tehditler gelebilir, nereden gelirse gelsin. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.”
“Komşuda ateş yanarken, ‘Dumanı bana gelmesin’ demek, tam bir hayaldir, mümkün mü, muhakkak gelecek. Pasifik’teki dünyanın kalanıyla irtibatı olmayan birkaç tropikal ada dışında krizin olmadığı ülke neredeyse kalmadı. Aslına bakılırsa Habil ve Kabil’den beri insanın olduğu her yerde çatışma da kriz de gerilim de hep var olmuştur. Bitecek mi, bitmeyecek. Kimse kimseyi aldatmasın. Bazıları söylüyor, ‘barış’ filan. Kimi aldatıyorsunuz? Barış diyenler katil. Bunları görüyoruz ve acımasızlar. Öyle diye diye öldürüyorlar. Madem krizden kaçamıyoruz, öyleyse bunları çözecek ve fırsata çevirebilecek adımları atmamız gerekiyor.”

‘Elon, ‘Para mara kalmadı’ dedi’

“Geçtiğimiz günlerde yüksek teknoloji alanındaki özgün yatırımlarıyla tüm dünyada dikkat çeken Elon Musk ile bir görüşmem oldu. Baktım çok heyecanlı. Kendisinin vizyonunu, hayallerini, gayretini bizzat ağzından dinleme imkanım oldu. Gördüm ki her şey önce bir hayalle başlıyor. Eğer hayal olmazsa ondan sonra da bunu gerçekleştirebilmek mümkün değil. Elon Musk, ‘Bir ara ben tükendim, bittim. Artık para mara bir şey kalmadı bende. Ama yılmadım, azmettim ve kapılar açıldı, şu andaki duruma geldim’ dedi. Bir kere azmedip Allah’a tevekkül edildiğinde mesele bitiyor.”

Baş ihmal konumuz kadınların durumu

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile kızı Esra Albayrak ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da katıldı.