Siyaset Başbakan Erdoğan: EMASYA protokolünü ortadan kaldıracağız

Başbakan Erdoğan: EMASYA protokolünü ortadan kaldıracağız

31.01.2010 - 12:20 | Son Güncellenme:

.

Başbakan Erdoğan: EMASYA protokolünü ortadan kaldıracağız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "EMASYA Protokolü’nü gündemimizden çıkaracağız, ortadan kaldıracağız. Bununla ilgili koordinatör bakanımız çalışmalarını yürütüyor" dedi.Başbakan Erdoğan, TRT-1’de yayımlanan Taha Özhan’ın sunduğu "Enine Boyuna" programına katılarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Haberin Devamı

"Harekat ve darbe planlarının gerekçesi olarak iç tehdit tanımı veya buna bağlı EMASYA protokolü gibi şeyler söylendi. Mevcut Milli Güvenlik Strateji Belgesi yaklaşımı bunları onaylayan bir tarzda mıdır?" sorusu üzerine Erdoğan, mevcut olanın bunun için gerekçe oluşturup oluşturmamasının çok önemli olmadığını söyledi.Erdoğan, "Çıkarmamız gerekenleri tamamen çıkartırız ve buna göre de adımlarımızı atarız. Aslolan şudur; milli birlik ve kardeşlik projesiyle ilgili ve demokratik açılım süreciyle ilgili olarak sorun alanlarını buralardan çıkarmak istiyoruz. Sorun alanlarının burada kalmaması gerekir. Bunlar üzerinde şu anda ekiplerimiz çalışıyor. Ona göre de bu görüşmeyi yapacağımız toplantıda, bunları ileri süreceğiz ve adımlarını atacağız."

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, EMASYA’nın da bunlardan birisi olduğunu belirterek, bunun üzerinde çalışmaların sürdüğünü söyledi.Erdoğan, şöyle konuştu: "Bakanımızın da ifade ettiği şekliyle EMASYA Protokolü’nü gündemimizden çıkaracağız. EMASYA Protokolü diye bir şey olamaz, olmayacak. Bunun adımını atıyoruz, atacağız. Şu anda arkadaşlar hazırlıklarını yapıyorlar ve bu işi bitireceğiz. Zaten bu bir protokol, kanun filan değil. Kanun, Genelkurmay, İçişleri burada müşterek bir çalışma yapar. Yasal düzenleme gerekiyorsa, yasal düzenleme de yapacağız. Protokolü ortadan kaldıracağız, bunun adımını atacağız. Bununla ilgili koordinatör bakanımız çalışmalarını yürütüyor. Kısa zamanda bu işi bitireceğiz."

' GAZ VEREN GAZ ALAN OLMAK İSTEMİYORUM'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nin kanuni geçerliliği olmadığını, bir genelge olduğunu belirterek, "Bu yıl siyaset belgesi yeniden ele alınacak. Ele alırken, endişeleri de tamamen ortadan kaldırmaya yönelik adımları atmakta hükümetimiz kararlıdır" dedi.

Erdoğan, "2003 yılında Başbakan olarak göreve başladığınızda Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ni gördünüz. Belgede, sizin de mensubu olduğunuz siyaset akımı ve şahsınızı içeren vatandaş kitlesi ’iç düşman, tehdit’ olarak yorumlanabileceği şeklinde ifadeler vardı. Bunu görünce ne hissettiniz?" sorusu üzerine, geldikleri nokta itibarıyla bu konuların konuşulmasının çok önemli bir süreç olduğunu söyledi.Belgenin bütününün tüyler ürpertici tablo ortaya koyduğunu anlatan Erdoğan, "Özellikle 12 Eylül sürecinden sonraki yapılanma içerisinde çok farklı yaklaşımlar oldu. Bunlar sivil irade ile uyumlu yaklaşım tarzları değildi. Salı günü yaptığım konuşmada halkını dışlayan, halkını tehdit unsuru olarak görenlere yönelik ifadem var, onun çağ dışı olduğunu ifade eden bir yaklaşımım var. Siyaset belgesinin aslında kanuni geçerliliği yok, bir genelge" dedi.Milli Güvenlik Kurulunun (MGK) göreve geldikleri dönemdeki havasının farklı olduğunu kaydeden Erdoğan, AB sürecinde MGK’nın bir istişari kurul olarak geçmesi ve uygulamaya o şekilde devam etmesinin süreci çok farklı bir şekle dönüştürdüğünü ve siyaset belgesi içinde çok ciddi değişiklikler yapıldığını söyledi.

Haberin Devamı

Erdoğan, şöyle konuştu: "Göreve geldiğimiz dönemdeki siyaset belgesi ile şu andaki siyaset belgesi çok farklı. Bu yıl siyaset belgesi yeniden ele alınacak. Ele alırken, endişeleri de tamamen ortadan kaldırmaya yönelik adımları atmakta hükümetimiz kararlıdır. Bunun MGK’da tekrar müzakeresini yapacağız. MGK, karar merci değildir, bize tavsiyede bulunur. Bunları ya Bakanlar Kurulu kararına dönüştürürüz ya da yasa çıkarmak gerekirse adımını atarız. Siyaset belgesi ile ilgili eksiklikler üzerinde çalıştık ve 2010 için atacağımız adımda da demokratik sürecin gereği neyse bunu yapacağız." "Bundan sonra iç tehdit olmayacak diyebilir miyiz?" sorusuna Erdoğan, "Asla. Böyle bir şeyi asla düşünemeyiz ve bu tür yapılanmalara müsaade edecek, bu tür zemini oluşturmaya müsaade edecek imkanlara fırsat vermeyecek şekilde bir düzenleme yapılacak" yanıtını verdi.

Haberin Devamı

-"BU İFADELERİ KULLANMAMAK GEREKİR"-

Başbakan Erdoğan, "8 yıllık iktidarınızda demokratikleşme adımları attınız. Bir yandan da darbe iddiaları ve söylentileri var. Burada bir tezat mı var? Bunu nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine, şunları söyledi: "Bu ifadeleri kullanmak istemem. Bu ifadeler kullanıla kullanıla meşruiyet kazanıyor, bunları birlikte gündemimizden çıkarmamaz lazım. Bunların işaret fişekleri yok mu? Maalesef olmuş. Bunlar da ortada. Bazı köşe yazarları ne yazık ki köşelerinden hala gaz vermeye devam ediyorlar. Ben ne gaz veren veya gaza gelen, ne de gaz alan olmak istemiyorum bu noktada. Biz gerçekleri konuşalım, değerlendirelim, bunun üzerinden netice almaya çalışalım.Köşesinde rahat rahat konuşuyor. ’Özal bile uyguladı, Erdoğan nutuk atıyor’ diyor. Ortada bazı gerçekler var. Nedir bunlar? Bugün savcı yürütmeden bir şey talep ettiği zaman bunu sümenaltı etmeyen irade, iktidar var, yürütme şu anda bu noktada. Ergenekon meselesinde bunu görüyoruz, diğer olaylarda da bunu görüyoruz. Hiçbir konu sümenaltı edilmemiştir, faili meçhullerin üzerinde yoğun bir şekilde yürüyen ve bunları ortaya çıkarmaya çalışan bir iktidar var ortada." Başbakan Erdoğan, merhum Abdi İpekçi’nin kızının "Babamın faillerinin bulunmasının tam zamanı, üzerine gidilerek ortaya çıkarılabileceğini düşünüyorum" yönünde ifadesi bulunduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "Bu bir umut ışığı olduğu anlamına geliyor. Ergenekon’da olanları biliyorsunuz. Neler ortaya çıkıyor. Sonraki süreçte ortaya çıkanlar gün yüzü gibi ortada. Nerelerden neler çıktığı ortada. Bunun ardından daha başka şeylerin gelebileceğini söyledim. Bunlar işaret fişekleri. Bir normalleşmeye gidiyorsunuz, giderken de sancılar olacaktır. Bu sancıları yüksek dozda darbe olarak gösterme gayreti içine gidenler var. Biz bunu böyle düşünmek istemiyoruz. Bunu, aydınlık yarınların olduğu bir Türkiye’nin alt yapısı olarak görüyoruz."

Haberin Devamı

-"BİR ŞEYLER BU ÜLKEDE YAPILMIŞ"-

Bir emekli orgeneralin değişik televizyon kanallarında dolaşarak gazetecilerin sorularını yanıtladığını anımsatan Erdoğan, "Ortada bir gerçek var. Bir şeyler bu ülkede yapılmış, yapılmamış değil. Bazı şeyler söylenmiş ve uygulamada bazı gerçekler olmuş. Eğer ’şu yoktur’ derseniz bu olmaz" dedi.Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’ın GATA’da tedavi gören Nejat Uygur’u ziyaret etmek istediğinde yaşadıkları olayı şöyle anlattı: "Nejat Uygur’un hanımı arıyor ve ’Ne olur sizinle dışarıda buluşsak, buraya gelmeseniz. Çünkü yetkililer ’sıkıntı doğabilir, gelmemesi isabetli olur’ diyor. Bunu en üst düzeyde gündeme getirdim. ’Nedir bu? Ne yaptıklarının farkında mısınız?’ diye sordum. Bunu artık söylemek zorunda kaldım. Bugüne kadar söylemedim, bazı gazeteler yazdı. Benzeri olaylar bu ülkede yaşandı. Peki bunun yapılmasına müsaade eden irade dürüst davrandı diyebilir miyiz, özgürlükçü diyebilir miyiz? Bu sıkıntılar hala var. Sizin Cumhurbaşkanı, Başbakan olmanız vesaire... Burada bir gerilim var. Köşe yazarları bunları yazıyor. Yazıyorsun da bazı gerçekleri gör. Kimlere bu ülkede ne tür uygulamaların olduğunu gör.Eğer burada iktidar bazı şeylere sabrediyorsa, bunları afişe etmemişse sadece ülkede bir gerilim olmamasından dolayıdır. Biz bunları istemiyoruz. Onun için de diyoruz ki dünyanın gelişmiş ülkelerine bakalım, ileri demokraside dünyada nelerin olduğunu görelim. Bunlara baktığımızda bizim daha almamız gereken önemli mesafeler olduğunu görürüz. Bu tür zihniyetler de bir gecede değişmiyor.Bir zaman alacak. Ama bütün mesele hep birlikte bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor.Sayın Özal’a yapılanlarla, o günkü gazetelere baktığımda aynı şeyler şimdi de yazılıyor. Başlıklarda da köşe yazıları da aynı. Beyefendiler rahatsız oluyor, niye rahatsız oluyorsunuz? Aynı şeyleri o zaman da siz yazdınız. Yeni kuşağa söylemiyorum. Şimdi inkarcı pozisyonuna düşüyorlar. Ama o günün uygulamaları da bugünün uygulamaları da ortada."

' SEÇİM YILI 2011'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2011’in seçim yılı olduğunu belirterek, "Seçimin tarihi de temmuz ayının mevsim koşulları sebebiyle belki biraz öncesine alınabilir. Onun dışında bir şey asla düşünülemez" dedi.

"2011 seçim yılıdır. Seçimin tarihi de temmuz ayının mevsim koşulları sebebiyle belki biraz öncesine alınabilir. Onun dışında bir şey asla düşünülemez. Süresinde biz seçimimizi yapacağız. Yani bu birkaç hafta olur, birkaç gün olur. Bunun dışında bir şey asla söz konusu olamaz. Türkiye buna alışmalıdır. Yani biz 16 ayda bir hükümet değiştiren ilkel bir Türkiye olmamalıyız. Bugüne kadar bu böyle geldi..."