11.03.2011 - 10:48 | Son Güncellenme:
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, TBMM Başkanlığı’na, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e, tarafından 10 Mart 2005 tarihinde yöneltilen soru önergesine 22 Nisan 2005 tarihli verilen cevabı hatırlatan Kart, şöyle dedi:
"İlgi önerge içeriği ve cevabına göre; Özbekistan’daki ‘?.Yükseköğretim Kurumlarından mezun olduklarını beyan eden 8 kişinin devamlı öğrenci olarak Özbekistan’da öğrenim görüp görmediklerinin YÖK tarafından soruşturulması üzerine, keyfiyet Taşkent Büyükelçiliğimizce Özbek makamları nezdinde araştırılmıştır. Bu 8 kişiden 1’i olan Kaşif Kozunoğlu adlı vatandaşımızla ilgili olarak, Özbekistan Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla alınan yanıtta, Kaşif Kozinoğlu’nun Taşkent Devlet Teknik Üniversitesinde öğrenim görmediği, adı geçene yüksek lisans diploması verilmediği ve Kozinoğlu tarafından belirtildiği gibi D1 NO 000521 sayılı bir diplomanın üniversite kayıtlarında bulunmadığı ?’ belirtilmiştir.
Dışişleri Bakanlığı, Taşkent Devlet Teknik Üniversitesinde bahse konu yüksek lisans diplomasının verildiğine dair bir kayda rastlanmadığının YÖK Başkanlığına yazılı olarak iletildiğini de önerge cevabında belirtmiştir."
-"BU OLAYIN HEM YASAL HEM SİYASİ OLARAK SORUMLUSU BAŞBAKAN"-
Dışişleri Bakanlığı’nın tespit ve araştırmasını yaptığı, ilgili makamları uyardığı ve bilgilendirdiğinin anlaşıldığını ifade eden Kart, şöyle dedi:
"Ancak aradan geçen 6 yıla rağmen, Kaşif Kozinoğlu’nun sahtecilik eyleminden dolayı hakkında idari ya da adli sürecin başlatılmadığı anlaşılmaktadır. MİT tarafından da bu konuda herhangi bir sürecin yine başlatılmadığı anlaşılmaktadır. Bir başka ifadeyle; devletin ilgili birimleri, suç işlediği ve sahtecilik eylemini gerçekleştirdiği açıklık kazanan Kaşif Kozinoğlu’nu doğrudan himaye etmişler, yasal sürecin işlemesini engellemişlerdir."
"Bu olayın hem yasal ve hem de siyasi olarak doğrudan sorumlusu ise Başbakan’dır" diyen Kart, Başbakan’dan şu sorulara yanıt istedi:
"Adı geçenin sahtecilik eylemi açıklık kazanmış olmasına göre, hakkında neden idari ve adli anlamda hiçbir işlem yapılmamıştır? Neden himaye edilmiştir?
Kurumun zan altında bırakılması pahasına organize bir şekilde görev ve yetkinin kötüye kullanılmasına neden iştirak edilmiş ya da göz yumulmuştur?"