Siyaset Baykal: Türkiye kararını vermeli Atatürk mü Humeyni mi?

Baykal: Türkiye kararını vermeli Atatürk mü Humeyni mi?

24.06.2008 - 15:21 | Son Güncellenme:

.

Baykal: Türkiye kararını vermeli Atatürk mü Humeyni mi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, yeni anayasa çalışmalarını eleştirdi ve “Atatürk-Humeyni tartışması yaşanıyor. Türkiye’de ‘Müslümanlar baskı altında’ diyen Dışişleri Bakanları, Türkiye’de AKP’nin en etkili adamları, ‘Bir travma Türkiye’yi bu noktalara getirdi, bunu anlamak lazım’ diyerek, geçmişe yönelik savaşın ilk işaretini veriyor. Böyle bir ortamda biz geleceğiz, Türkiye’nin laik, demokratik geleceğini güvence altında alacak bir anayasayı yapacağımızı düşüneceğizö dedi. Türkiye’nin nasıl bir toplum olmak istediğine karar vermesi gerektiğine vurgu yapan Baykal, “Türkiye ne olmak istiyor? Çağdaş bir toplum mu olmak istiyor, yoksa Humeyni bozuntusu bir Ortadoğu İslam devleti mi olmak istiyoruz? Bunun kararını hep birlikte alacağız" diye konuştu.
Baykal, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu, güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Mehmet Fırat’ın, Atatürk devrimleriyle ilgili “travmaö tanımlamasına ilişkin tartışmaları değerlendiren Baykal, şunları söyledi:
“Travma ne? Modernleşme projesi. Atatürk’ün yenileşme ve modernleşme projesi. Bu bir ‘travma’ diyor. ‘Bu her işin başıdır’ diyor. ‘Bu travmayı bilirseniz anlarsınız’ diyor. Evet olay budur. Kimse Mir Dengir Fırat’a haksızlık yapmasın çok doğru söylemiştir. Olayın özü budur. Şimdi yaşadığımız olaylar 1920’lerde ortaya atılan modernleşme projesinin yol açtığı tepkilerin istismarı anlayışına dayanan, o tepkileri siyaseten kullanmak, o tepkiler doğrultusunda geçmişle bir rövanş arayışını sürdürme özlemleri ile beslenen bir mücadeledir bugün karşılaştığımız şey. Kimse kendisini aldatmasın. Olay budur, doğrudur."
Fırat’ın konuyla ilgili yaptığı açıklamaları hatırlatan Baykal, “Fırat, ‘Ben iyidir kötüdür diye bir değerlendirme yapmadım, sadece tespitte bulundum’ diyor. Evet şu anda tespit yaptın. Daha bu yanlış olmuştur deme noktasına gelmediniz" dedi.

Haberin Devamı

BOYNUNDAKİ KRAVATLA SÖYLÜYORSUN

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki dönemlerde dile getirdiği bazı ifadelerden örnekler veren Baykal, bu sözlerin boş yere söylenmediğini belirtti. Baykal şöyle devam etti:
“Şimdi yavaş yavaş, oradan buradan pıtrak gibi bir şeyler ortaya çıkmaya başladı. Birisi, ‘bizde büyük travma yaşanıyor’ diyor. Türkiye gerçekten büyük bir değişim projesini uyguladı. O projeden en çok yararlanan bugün işbaşında bulunan insanlardır. O proje olduğu için sen oradasın. O proje başarıya ulaştığı için öyle. Boynundaki kravatla bunu söylüyorsun."
AKP’li Fırat’ın açıklamalarının bir tesadüf olmadığını söyleyen Baykal, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın da bir süre önce Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada “Türkiye’de Müslümanlar baskı altında’ şeklindeki ifadelerini hatırlattı. Baykal’ın değerlendirmeleri şöyle:
“Bu bir zihniyet. Böyle bir muameleye maruz bırakıldıkları, haklarının elinden alındığı, dinlerinin icabını yapamaz hale düşürüldükleri algılaması içinde kendilerini takdim ediyorlar, dünyaya da kendilerini böyle takdim ediyorlar. Bu gerçekten çok önemli bir olay. Biz hepimiz Türkiye’de İslamiyet’i en özgür yaşadığımız kanısındayız. Bu konuda bir problem yok Türkiye’de ama birilerinin problemi var. O problemi olan insanlar şimdi bu problemi Türkiye’nin problemi haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Türkiye’de böyle bir arayış ve talep yok. Halkın inancıyla, devletiyle, imanıyla, camisiyle bir problemi yok. Problem bunlarda. Kendi problemlerini halkın problemi haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Türkiye çağdaş dünyanın bir parçası olmaktan giderek bir Ortadoğu ülkesi haline, bir Vahabi kültürünün egemen olduğu bir anlayışa doğru sistematik olarak sürüklenmek isteniyor. Böyle bir tablo ile karşı karşıyayız."

Haberin Devamı

SIFIRDAN ANAYASA OLMAZ

Baykal, TÜSİAD’ın yeniden gündeme getirdiği yeni anayasa tartışmalarını da değerlendirdi.
Anayasa’nın 60 maddesinin değiştirildiğini ifade eden Baykal, değişmesi gereken maddeler olursa yine değiştirilebileceğini anlattı. Baykal, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
“Anayasa’da hala neresinde ne ihtiyaç varsa değiştirmek imkanı var. ‘Hayır o bizi kesmiyor’ Ne istiyorsunuz? ‘Ne istediğimizi sorma, tümünün yenilenmesini istiyoruz, bu eskinin atılmasını istiyoruz’. Eski dediği ne? 82 Anayasası değil. 82, 61, 24, 20..O Atatürk Cumhuriyeti’nin siyasi temellerini yansıtan bir Anayasa. Yepyeni anayasa diyenlerin bir kısmı bilinçli. Bir kısmı da kullanılıyorlar. Daima zaten öyle olmuştur. Hep kullanılmışlardır. İran’da da öyle oldu. Humeyni, solcuları, Marksistleri, solcuları kullandı. Türkiye’de böyle kullanılanlar var. Yeni anayasa gündemden düştü derken, son günlerde çok şaşırtıcı çevrelerden yeni bir anayasa talebi ortaya atılmaya başlandı. Bu ortamda her şey olabilir ama sıfırdan yeni bir anayasa olmaz. Eğer bu ortamda yeni bir anayasa yapılırsa, o yeni Anayasanın Türkiye’de laikliği çağdaş bir anlayış içinde güvenceye alacak, yargının bağımsızlığını güvenceye alacak, Türkiye’yi çağdaş bir toplum olma doğrultusunda hızlandıracak bir anayasa olabileceğini umut etmek hiçbir şekilde gerçekçi değildir. Umut ediyorum, yeni anayasa söylemi sadece anayasaya karşı, Türkiye’nin anayasal sisteminin temellerine karşı, Türkiye’nin çağdaş, laik bir demokratik Cumhuriyet olmasına karşı mücadele verenlerin bir özlemi olarak kalır. Kullanabilecekleri iyi niyetli bir çevre artık umut ediyorum anayasa talebi ile ortaya çıkma gereği duymaz."

Haberin Devamı

HUMEYNİ BOZUNTUSU BİR ORTADOĞU ÜLKESİ

Haberin Devamı

Türkiye’nin birbirine girdiğini öne süren CHP Lideri Baykal, “Atatürk-Humeyni tartışması yaşanıyor. Türkiye’de ‘Müslümanlar baskı altında’ diyen Dışişleri Bakanları, Türkiye’de AKP’nin en etkili adamları, ‘Bir travma Türkiye’yi bu noktalara getirdi, bunu anlamak lazım’ diyerek, geçmişe yönelik savaşın ilk işaretini veriyor. Böyle bir ortamda biz geleceğiz, Türkiye’nin laik, demokratik geleceğini güvence altında alacak bir anayasayı yapacağımızı düşüneceğiz" diye konuştu.
Türkiye’nin önce nasıl bir toplum olmak istediğine karar vermesi gerektiğine vurgu yapan Baykal, şunları söyledi:
“Kendi tarihimizle, anayasamızla, hukukumuzla hesaplaşacağız. Kendi milletimizle, siyasetimizle hesaplaşacağız. Her şey açıkça ortaya dökülecek ve kararı öyle alacağız. Türkiye ne olmak istiyor? Çağdaş bir toplum mu olmak istiyor, yoksa Humeyni bozuntusu bir Ortadoğu İslam devleti mi olmak istiyoruz? Bunun kararını hep birlikte alacağız. Biz bu kararı Kurtuluş Savaşı’nda almıştık. 1920’lerde bu kararı almıştık. O kararı koruduk, sürdürdük. Bozmak isteyenler oldu arada onlara fırsat vermedik. Şimdi demokrasinin olanaklarını kullanarak, globalleşmenin destekleri değerlendirilerek aynı mücadele yeniden önümüze getiriliyor. Bir kez daha sınav var. Sevgili milletim, vatandaşlarım, bir kez daha biz çağdaş bir toplum olma iradesini bizde bu iradenin olmadığını zannedenlere karşı ispat etmek zorundayız. Türkiye’yi hiçbir şekilde kolayca teslim alamayacaklarını bilmeleri lazım. Her yerde bunun mücadelesini vereceğiz."