Baykal'dan Erdoğan'a sert yanıt

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında milletvekillerine hitap etti.

-EKONOMİK KRİZ-

Konuşmasında ilk olarak ekonomik gelişmelere değinen CHP lideri,"Türkiye hala ekonomik sorunlar karşısında bütüncül bir program ortaya koyamadı.Gelişmeleri iktidar seyrediyor.Gelişmeler de kaygı erici şekilde seyrediyor. IMF'nin program karşılığında bize tashis edeceği kaynaklar hükümetin son çaresi olarak gözükmektedir.Bu acı bir tablodur.IMF ülkeleri krizden çıkarmak için, kalkınmalarını hızlandırmak, sanayilerini arttırmak için program ortaya koymaz.Halbuki Türkiye'nin buna ihtiyacı var.Başlangıçta IMF'ye söylemedik laf bırakmadı, ekonomik kriz yoktur dedi.Şimdi Türkiye çok büyük bir ekonomik durgunluğa girmiştir. Bu krizden en çok biz etkileniyoruz.Hani Türkiye ekonomisi sağlamdı?"dedi.

-İSRAİL'İN GAZZE HAREKATI-

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısına da değinen Baykal,"Gazze'de hiçbir olumlu gelişme sağlanamadan sürüyor.BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı karar İsrail ve Hamas yetkilileri tarafından reddedildi.Bu tabi üzüntü verici tablodur.Bu konu siyasi istismar malzemesi olarak, iç politika malzemesi olarak kullanılmak istenilmiştir.Ateşkes çağrısı Fransa ve Mısır sayesinde çıkarılmıştır.Türkiye atılan somut tek önemli adımın içinde bile yoktur.Türkiye işi polemik konusu, siyasi suçlama konusu olarak ele almıştır ve bu da Türkiye'yi etkisizleştirmiştir."diye konuştu.

-ERGENEKON SORUŞTURMASI-

Ergenekon soruşturması hakkında eleştirilerini sürdürmeye devam eden CHP Genel Başkanı Baykal, şunları söyledi;

"Geçen haftadaki gelişmeler Ergenekon konusunun iç yüzünün doğru teşhis edilmesine neden olmuştur.Toplumun en kritik konumlarında görev yapmış, görev yaparken herhangi bir suçlamada bunulmamış bu saygı değer insanlar niçin birden bire gözaltına alınıyorlar?Çarşamba günü komutanlar 5 saatlik bir toplantı yaptı.O toplantıdan sonra Genelkurmay Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanını ziyaret etti.

TSK'den son olayları değerlendirilen görüşmeler yapıldığı kamuoyuna duyuruldu.Memnuniyetle gördük ki, bir muhtıra verilmedi ama olayın ciddiyeti kendini herkese kabul ettirdi.Üç gün sonra gözaltına alınan üç general ve eski YÖK Başkanı serbest bırakıldı.Biz bu dava, hukuki bir davanın olmanın ötesinde siyasi bir davadır.Bu davayı, savcılar yasalara yönelik ihlali teşhis ettikleri için kendi insiyatifleri ile harekete geçerek ortaya koymuş değildir.

2500 SAYFALIK İDDİANAME OLDU MU? OLDU""Böyle bir iddianame olamaz. Başındaki ve sonundaki mantığı birbirini tutuyor mu, belli değil. At sepete diye herşey yerleştirilmiş. Burada insanların haysiyetleri tehlikede. 2500 sayfalık iddianame oldu mu? Oldu. Bir defa ortada iddianame yok. Hukukçular farkına varmaya başladı. Aylar geçti ikinci iddianame yok. Millet bekliyor. Gözaltı soruşturmanın gereği bir tedbir olarak değil gözaltı bir cezalandırma yöntemi olarak uygulanmaktadır.

Terör örgütü diyorsun. Nereden terör örgütü. O silahları oraya kim koydu? Biz hukuk dışı çeteleşmeye karşı çalıştık. Siz Susurluk'a gulu gulu dansı yapıyorlar derken biz ciddi bir mücadele veriyorduk. 95'te CHP'nin başına seçilince derhal o günkü hükümete siz bu devleti kuşatma altına almışsınız sizinle ortak olmam diyerek ayrılma kararı aldım."

-"DAVA HUKUKİLİĞİNİ BİR KEZ DAHA KAYBETMİŞTİR"-

Siyasi yönlendirme ile savcının harekete geçmesi talep edilmiştir.Bu talimatı verenlerin arasında bizzat Başbakan vardır.Bu gözaltıları yapanların elinde çok sağlam bir dosya bulunmalı.Niçin gözaltına alındığını çok iyi bileceksiniz.Elde sağlam kanıtlar varsa üç gün içinde daha hakimin önünü dair götürmeden bu insanlar niçin serbest bırakılmıştır?Gözaltına aldıran üç gün sonra bıraktırıyor. Ne oldu üç günde? O üç gün neyi değiştirdi?Bunun aydınlığa kavuşturulması, bu davanın niteliğinin ortaya çıkması bakımından çok önemlidir.Hukuk işliyorsa buna kimse engel olamaz.Eğer hukuk işliyorsa tabi...Benim gözümde bu dava son yaşananlar olaylarla inandırıcılığını bir kez daha kaybetmiştir.Türkiye bir hukuk devleti ve herkes eşit.Bu dava benim gözümdü hukukiliğini bir kez daha kaybetmiştir.

-DOKUNULMAZLIĞI KALDIR-

Kimse dokunulmaz değildir diye nutuk atmak kolay.O nutku atanların o sözün gereğini yapması lazım.Yapabiliyor musun?Önce kendi dokunulmazlığını kaldıracaksın.Kendin dokunulmazlık zırhının arkasına saklanacaksın, sana hukuk işlemeyecek, ondan sonra çıkıp nutuk atacaksın.Önce sen hesabını var, Maliye Bakanı versin. RTÜK Başkanı bir hesabını versin.Fener davasından hala dosya gelemedi.Önünü geleni gözaltına aldırıyorsun, üç günlüğünede olsa gücün MGK Genel Sekreterine geçiyorda Deniz Feneri sanıklarına niye geçmiyor?