Siyaset Birinde ‘rüşvet’ var, ötekinde yok

Birinde ‘rüşvet’ var, ötekinde yok

21.03.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Ak Parti ve CHP, 4 eski bakan hakkında Meclis soruşturması istedi. CHP verdiği önergelerde ‘sahte belge düzenlemek’, ‘nüfuz suiistimali’, ‘suçluyu kayırma’, ‘rüşvet’ suçlarını sıraladı; Ak Parti ise sadece ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘nüfuz ticareti’ iddialarını önerge konusu yaptı

Birinde ‘rüşvet’  var, ötekinde yok

Ak Parti ve CHP, ayrı ayrı verdikleri önergelerle 17 Aralık soruşturması nedeniyle görevlerini bırakan 4 eski bakanın Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) farklı maddelerine göre Meclis’te soruşturulmasını istedi. Ancak, iki partinin önergelerinden iddialar farklı; Ak Parti, ‘görevi kötüye kullanma ve nüfuz ticareti’, CHP ise ‘sahte belge düzenlemek’, ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’, ‘nüfuz suiistimali’, ‘suçluyu kayırma’, ‘rüşvet’ suçlamalarının da aralarında olduğu iddialardan soruşturma istedi.

AK Parti önergesinde iki itham
Ak Parti adına, Ak Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve 85 milletvekilinin imzasıyla verilen önergede, eski içişleri Bakanı Muammer Güler, eski AB Bakanı Egemen Bağış, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın TBMM Başkanlığı ve Ak Parti grup başkanlıklarına dilekçe sundukları belirtildi. Eski bakanlar dilekçede, “Anayasa ile güvence altına alınan kişisel onurumuzu rencide etmeye yönelik bir ağır karalama kampanyası yürütülmektedir” dedi ve haklarındaki iddiaların araştırılmasını istedi.
Anayasa’nın 100. ve TBMM İçtüzüğü’nün 107. maddesi uyarınca soruşturulma açılması istenen önergede bakanlar hakkında TCK’nın ‘görevi kötüye kullanma’ suçunu düzenleyen 257’inci ve ‘nüfuz ticareti’ suçunu düzenleyen 255’inci maddeleri uyarınca soruşturma yapılması istendi.
CHP ise 4 ayrı önerge ile Meclis Başkanlığı’na başvurdu. Önergelerde eski bakanlar hakkında şu iddialara yer verildi:

1-Rüşvet
ERDOĞAN BAYRAKTAR: Çeşitli iş adamlarının özellikle arazi işlerinde kolaylık sağladığı, kültür ve tabiat varlıklarının statülerinde değişiklik yaparak inşaatlar için özel düzenleme yapılması için uğraştığı, imara ilişkin çok sayıda yenileme ile kendisine yakın iş adamlarına sağladığı rant ile doğrudan ve dolaylı yoldan çıkar elde ettiği, defalarca kez rüşvet aldığı ileri sürülen Bayraktar’ın oğlu da aynı soruşturma içinde anılmaktadır.

2- İş takibi
EGEMEN BAĞIŞ: TBMM Başkanlığı’na gönderilen fezlekede, 17 Aralık 2013 tarihli soruşturmanın odak noktasında bulunan ve birçok suçtan şüpheli Rıza Sarraf isimli kişiden 3 seferde toplam 1,5 milyon dolar rüşvet aldığı iddia edilmektedir. Rüşvetlerin Sarraf’ın bürokratik işlerini takip etmek, babasına İtalyan vizesi ve oturma izni alınması konusunda aracı olmak, yine Sarraf hakkında ulusal bir gazetede yayınlanması planlanan yolsuzluklarla ilgili bir haberin yayını durdurmak için tavassutta bulunmak ve Sarraf’ın yürüttüğü otel projesi ile ilgili yardımcı olmak amacıyla alındığı ileri sürülmektedir.

3- Soruşturmayı engellemek
ZAFER ÇAĞLAYAN: Sarraf’ın sahte belgelerle ihracat karşılığı Halk Bankası’ndan çektiği paralarla altın alıp İran’a ihracat işlemlerinde kolaylık sağlamak, Gana’dan Dubai’ye transit ihracat gibi gösterilen, ancak, İstanbul Atatürk Havalimanı’na inen bir uçakta bulunan 1,5 ton altınla ilgili kaçakçılık eyleminin adli ve idari soruşturulmasını engellemek, ithalat ve ihracat işlemlerine aracılık eden Halk Bankası’nın bu işlerden alınan komisyon oranının düşürülmesine böylelikle Halk Bankası’nın zararına yol açmak amacıyla toplamda 28 seferde 52 milyon dolara varan miktarda rüşvet aldığına ilişkin iddialar, 17 Aralık 2013’ten bugüne kadar kamuoyunun gündemini meşgul etmektedir.

4- Belge düzenlemek
MUAMMER GÜLER: Rıza Sarraf’ın araçlarına trafikte geçiş üstünlüğü kartı ve koruma polisi verilmesi, Sarraf’ın yakınlarının Türk vatandaşlığına geçirilmesinin sağlanması, Çin’deki paravan firmalarının bankalarla sıkıntıların giderilmesi için referans mektubu yazılması, Sarraf’ı MASAK’ın takip etmesine yol açan ihbarı yapan Emniyet Müdürü’nün tayininin çıkarılması, Sarraf hakkında basında çıkacak haberlerin engellenmesi karşılığında her bir iş için toplamda 10 milyon dolar civarında rüşvet aldığına ilişkin iddialar.

Haberin Devamı

‘Onlarınki aklama önergesi’
Ak Parti önergesinde nüfuz ticareti ve görevi kötüye kullanma iddialarının yer almasına karşın sahte belge düzenlemek ve rüşvet almanın bulunmamasını eleştiren CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, şunları söyledi: “Şimdiden onlar, dört bakanı rüşvet alma ve sahte belge düzenleme iddiasından aklamış durumdalar. Dostlar alışverişte görsün. Güya, ‘Biz de Meclis soruşturması istedik’ diyecekler. Kimseyi kandıramazlar. AKP’nin istediği bir Meclis soruşturması yoktur. Tam tersine bakanları aklamak için bir önerge vermiştir. Bu parlamento tarihine bir kara leke olarak geçecektir.” Hamzaçebi, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in basın açıklamasına ilişkin ise “Sayın Cemil Çiçek ile hükümet, Başbakan bir suç ortaklığı işine girmişlerdir. Birbirlerinin suç ortağıdır” dedi.

Haberin Devamı

İzlenecek yol tam muamma
Ak Parti ve CHP’nin 4 bakan hakkında soruşturma komisyonu kurulması için TBMM Başkanlığı’na 5 önergeyle ilgili süreçin nasıl işleyeceği net değil.
TBMM İçtüzüğü’nde, farklı önergeler geldiği durumda nasıl görüşme yapılacağı konusunda net bir hüküm bulunmuyor. TBMM Başkanlığı, konuya ilişkin teknik çalışma başlattı. Ancak “Önergeler birleştirilecek mi? Tek mi, ayrı ayrı mı oylama yapılacak? Kaç soruşturma komisyonu kurulacak? Ak Parti önergeleri kabul edilirse CHP’nin önergeleri düşecek mi?” sorularının yanıtları aranıyor.

Ortak fiil kriteri
Ceza hukuku açısından, hakkında soruşturma komisyonu kurulması istenen bakanların, “suç fiilini birlikte işlemeleri” veya “suç fiilinin bağlantılı olması” yol haritasını belirleyecek. Suç fiilinin birlikte işlediği değerlendirilirse tek soruşturma komisyonu kurulması gerektiği ifade ediliyor.
Ak Parti önergesinde iki ayrı suç isnadına değindi; CHP’nin dört önergesi ise TBMM Başkanlığı’nın okuttuğu tezkere ve Ak Parti’nin verdiği önergeden daha kapsamlı. Farklı suç kapsamları nedeniyle 4 bakan hakkındaki önergelerin ayrı oylanarak ayrı soruşturma komisyonu kurulabileceği de dile getiriliyor.
Önergelerde tek net konu soruşturma komisyonu kurulması halinde bakanlar hakkında ayrı ayrı kararlar oluşturulması ve Yüce Divan’a sevk oylamasının da ayrı ayrı yapılması. Bu, Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan’a birlikte sevk edilen eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ile eski Enerji Bakanı Cumhur Ersümer hakkında verdiği karara dayanıyor.

Süre 5 Nisan’da başlıyor
Süreç, seçim için verilen ara tatil nedeniyle 5 Nisan’da işlemeye başlayacak. 5 Mayıs’a kadar 1 ay içinde önergeler hakkında işlemler sonuçlandırılacak.
Soruşturma açılmasına karar verilirse Genel Kurul’da yapılacak kura çekimiyle 15 kişilik bir soruşturma komisyonu kurulacak. Komisyonun çalışmaları gizli yapılacak. Komisyon çalışmalarına mayısta başlayacak ve 2 ay içinde raporunu verecek. Komisyon isterse 2 ay daha ek süre talep edebilecek. Bu takvim dikkate alındığında TBMM’nin kapanma tarihi olan 1 Temmuz’a kadar komisyon raporunu vermiş olacak. Eğer ek süre alırsa, soruşturma komisyonu yaz tatili nedeniyle çalışmalarını bir sonraki dönemde yani ekimde sürdürecek.
Komisyon, kamu ve özel kurumlardan her belgeyi isteyecek ve el koyabilecek. Reza Zarrab ve diğer bakanlar başta olmak üzere herkesi tanık olarak dinleyebilecek. Adli mercilere verilen hürriyeti kısıtlayıcı yetkilerin uygulanmasını isteyebilecek.
Komisyon raporu, Genel Kurul’ca gizli oyla karara bağlanacak. Komisyonun, Yüce Divan’a sevk yönündeki raporları ile Genel Kurul’un Yüce Divan’a sevk kararlarında hangi ceza hükmüne dayanıldığı belirtilecek. Yüce Divan’a sevk kararı 276 oyla alınabilecek.
ÖNDER YILMAZ Ankara