Siyaset 'Biz adalet diyoruz o terör diyor'

'Biz adalet diyoruz o terör diyor'

07.09.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı’nın “Ana muhalefetin dili adeta bir terör örgütü gibi” sözlerine yanıt veren CHP Sözcüsü Tezcan, “Bizim dilimizin adalet, huzur, demokrasi, kardeşlik ve uzlaşmadan başka bir şey içermediğini milletimiz biliyor” dedi

Biz adalet diyoruz o terör diyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Ana muhalefetin dili adeta bir terör örgütü gibi” sözlerine, “Biz adalet diyoruz, o terör diyor. Bu farkı milletimiz anlayacaktır” yanıtını verdi.

Haberin Devamı

Tezcan, dün MYK toplantısı sürerken düzenlediği basın toplantısında, Adalet Kurultayı’na ilişkin olarak, “Bu kurultay demokrasi, adalet ve huzur hareketi başlattı. Adalet Kurultayı toplumda adaletsizlik konusunda kaygı, korku ve umutsuzluk içerisinde olan topluma cesaret verdi, umudu ateşledi, önümüzdeki sürecin bir kolektif demokratik güçle aşılacağı inancı, özgüveni yerleşti. Bundan sonra Türkiye daha başka olacak” dedi.

‘Siyasi hasım gibi’

Tezcan, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün Adalet Kurultayı’ndan rahatsızlığını dile getirdiğini belirterek, “Neden rahatsız olur? Yargının bağımsız olmasını herkesten çok onların istemesi lazım. Bir Danıştay Başkanı, ana muhalefet partisini bir siyasi hasım gibi karşısına alıyor. Danıştay Başkanı, yargının hali için ibret vesikası olmuştur. Başkana bir çift sözümüz var: Cübbede ilik arayacağına ağzını kilitle ve yargıçlık görevini yap. Siyaset alanındaki tartışma senin işin değil” dedi.

Haberin Devamı

‘Yargı iktidara bağlı’

Tezcan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’in önceki gün “Yargıya güven olmazsa bağımsız ve tarafsız yargı olmaz” dediğini anımsatarak, “Yargıya güven yüzde 30’un altına düşmüş. Toplum Cumhurbaşkanıyla çay toplamaya giden yüksek yargıçların olduğu yargıya mı güvenecek? Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın Cumhurbaşkanı önünde baş eğdiği yargıya mı güvenecek? Başkan, ‘kadraj oyunu’ demiş. Kadrajın dışında, ‘OHAL KHK’lerini denetlemem’ diyen, OHAL düzeninin hukuku istediği gibi çiğnemesine fırsat veren bir mahkeme var. ‘Milletvekilinin görev yeri Meclistir’ diyen önceki karara rağmen haksız tutuklamalar konusunda bekleyen dosyaları görüşmeyen bir mahkeme var. Yargı muhalefetten ve adaletten bağımsız ama iktidara bağlı. Muhalefete dil uzatan, adaleti yok sayan, hukuktan kendini ari hisseden ama iktidarın talimatından çıkamayan bir yargı...” dedi.Tezcan, Erdoğan’ın ‘Ana muhalefetin dili adeta bir terör örgütü gibi’ sözlerinin anımsatılması üzerine, “Erdoğan’ın dilini yeniden tarif etmeye gerek yok. Biz adalet diyoruz, o terör diyor. Bu farkı milletimiz anlayacaktır. Dilimizin adalet, huzur, demokrasi, kardeşlik ve uzlaşmadan başka bir şey içermediğini milletimiz biliyor. Aynı dili kullanmaya devam edeceğiz. Siyasette terör sözcüğünü kimin en çok ağzına aldığına bakılırsa herkes toplumu böleni tanıyacaktır” diye konuştu.

Haberin Devamı

‘Müfredat gerici’

“Türkiye’nin eğitim sistemi fecaat. Servis taşımacılığı için okullar mafya alanına dönmüş” diyen Tezcan, eğitimin ticarileştiğini, müfredatın gericileştiğini, Atatürk’ün, cumhuriyetin müfredattan çıkarıldığını savundu.

‘6-7 Eylül’ler bir daha yaşanmasın

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tarihe ‘6-7 Eylül Olayları’ olarak geçen olayların bir daha yaşanmaması için herkese görev düştüğünü belirtti. Kılıçdaroğlu, 6-7 Eylül 1955’te İstanbul’da Rum vatandaşlara yönelen saldırılara ilişkin olarak Twitter hesabından yayımladığı mesajında şu ifadeleri kullandı: “Toplumsal birlik bir ülkedeki en önemli değerdir. Ülkesini seven herkes, 6-7 Eylül gibi karanlık olayların yaşanmaması için çalışmalıdır.”

Haberin Devamı

Almanya krizi masada

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün partisinin Merkez Yönetim Kurulu ile ber araya geldi. Milliyet’in aldığı bilgilere göre yaklaşık 2 saat süren toplantıda Irak Kürdistanı’ndaki bağımsızlık referandumu, Almanya’da yaklaşan genel seçimler, 10 Eylül’de başlayacak kurultay takvimi, yargı bağımsızlığı tartışmaları, 9 Eylül’de partinin 94’üncü kuruluş yıldönümü etkinlikleri ele alındı.

Kılıçdaroğlu’nun partisinin 10 Eylül’de başlayacak olağan kurultay takvimine ilişkin olarak kurmaylarına, “Kongre sürecinde tüm enerjinizi parti içine harcamayın. Parti içinde tartışmalar başlamasına izin vermeyin” talimatı verdiği öğrenildi. Toplantıda, kamuoyu yoklamaları ışığında CDU adayı Angela Merkel’in seçimi kazanması ve yeniden başbakan olması ihtimalinin yüksek göründüğü değerlendirmeleri yapılırken, yaşanan sürecin Türkiye’nin başta AB üyeliği müzakere süreci olmak üzere batıdaki algısına olumsuz yansımaları olacağı konusu kabul gördü.

Kılıçdaroğlu’nun, “Almanya’daki seçimde yarışan adayların, Erdoğan karşıtlığı ile Türkiye karşıtlığı ayırmaları gerekiyor. Erdoğan, Türkiye’nin sahibi değil” değerlendirmesini yaptığı, bu konuya ilişkin, ikili olarak iyi ilişkiler içinde bulunduğu SPD ve adayı Schulz ile bir temas trafiği sağlayabileceği sinyalini verdiği kaydedildi. l MERİÇ TAFOLAR Ankara

Haberin Devamı