Siyaset ‘Boğaziçi, tüm milletimizindir’

‘Boğaziçi, tüm milletimizindir’

05.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanmasına yönelik tepkilere ilişkin, “Bir insanın siyasi kimliği olması suç değildir” dedi. Çelik, geçmişte de siyasi kimliği olan isimlerin Boğaziçi’nde rektörlük yaptığını belirtti.

‘Boğaziçi, tüm milletimizindir’

AK Parti MYK, dün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından konuşan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “13 Ocak’tan itibaren il kongrelerimize Kovid önlemlerine uyarak yeniden başlıyoruz” derken, özetle şunları kaydetti:

Haberin Devamı

- KOVİD-19: Temin ettiğimiz aşı en kısa zamanda milletimizin hizmetine sunulacaktır. Aşı olanın hemen maskesini çıkarması, tedbirlerden uzaklaşması gibi bir durum söz konusu olamaz. Spekülasyonlardan uzak durup Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine göre sürecin takip edilmesinde fayda vardır.

- SUÇTUR: CHP başta olmak üzere bize muhalefet edenler 2020’yi nasıl geçirdi? Kovid sürecinde destek olmak yerine spekülasyonu artıran yaklaşım gerçekleştirdiler. Bu iktidarı seçimli ya da seçimsiz götüreceği şeklinde halen bu yıl da bu kadar zaman geçirilmişken, Türkiye bu kadar acılar yaşamışken ortaya konulan bu tavırdır. İktidarı seçimsiz nasıl götüreceksiniz? Bu açık şekilde darbe, vesayet, askeri müdahale çağrısıdır. Bu bir suçtur.

Haberin Devamı

- FAŞİST SALDIRI: (Sağlar’ın ‘Türbanlı hakimin adaleti sağlayacağına inanmıyorum’ açıklaması) Son faşist saldırı CHP’li Fikri Sağlar’dan geldi. Hala çıkıyorlar, dünyada şu anda ancak Avrupa’daki Neonazilerin konuşacağı üslupla Türkiye’deki başörtülü kadınlara karşı konuşuyorlar. Ondan sonra kim ne derse desin, ‘Ben üniversitede hizmet alan, hizmet veren ayrımı yapıyorum, ben türban ve başörtüsü ayrımı yapıyorum’, elinizde bir cihaz mı var bunu ölçecek, kişinin taktığının başörtüsü mü türban mı olduğunu? Neye göre ayıracaksınız, kamusal alanı neye göre böleceksiniz?

- RUH SAĞLIĞI YERİNDE DEĞİL: Bir başkası çıkmış, ‘Erdoğan seçimle gitmez, ancak doğal afet olması lazım, o da herhangi bir yangın olmaz, Avusturalya’daki büyük yangın ya da başka bir şey olması lazım’ diyor. Bunlar ruh sağlığı yerinde insanlar değil. Darbe, bir millete düşmanın yapamadığı düşmanlığı yapma mekanizmasıdır. Darbe, bir milletin namusuna, milli egemenliğe saldırıdır. Bunu ağzına alan kişinin bu milletle hiçbir gönül bağının olmadığı, vatanseverlikle hiçbir ilgisinin olmadığı açıktır. ‘Ordunun da darbe yapma kabiliyeti kalmamış’ diyor. Demokrasiye bağlı, milletine bağlı, seçilmiş siyasetin emrinde bir ordu, TBMM’ye saygılı ordu bunların gözünde ordu değil. Ordu, bunların gözünde darbe yapan bir mekanizma. TSK milletin emrindedir, TBMM’nin ordusudur, başkomutanı cumhurbaşkanıdır.

Haberin Devamı

- KOKTEYL DEMOKRATLIK OLMUYOR: (Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un açıklamaları) ‘Erken seçim olsaydı 27 Mayıs darbesi olmazdı’ diyor. Ondan sonraki cümlesinde darbenin iyi bir şey olmadığını, darbenin Cumhuriyet değerlerine saldırı olduğunu söylüyor. Garip olan şu, CIA Başkanına atıf yaparak, ‘erken seçim olsaydı darbe olmazdı’ arkasından da ‘CIA Başkanının da dediği gibi erken seçim olsaydı CHP iktidara gelecekti’ dolayısıyla da ordunun darbe yapmasına gerek kalmayacaktı gibi bir mantık çıkıyor. Zoraki, güdümlü demokratlık bir yere kadar. Kafanızın bir tarafında vesayet, bir tarafında demokratlık olduğunda bunun melezleşmesinden bir şey çıkmıyor, kokteyl demokratlık olmuyor. Darbe, milletine silah çekmektir, darbe en büyük alçaklıktır. Bitti, bunun ötesi yok, bunun ‘iyisi kötüsü’ yok. En son FETÖ’ye verilen cevap aslında her darbeye yapılması gereken muameleyi göstermiştir.

- SİYASİ KİMLİK SUÇ DEĞİL: (Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanması) Cumhurbaşkanlığı makamının takdiri, yasalar çerçevesinde gelişen bir haktır. Rektör olarak atanan hocamızın siyasi kimliği üzerinden bir tartışma yürütülüyor. İsim vermek istemiyorum, geçmişteki bir Boğaziçi Üniversitesi rektörünün ANAP’a danışmanlık yaptığı biliniyor. Geçmişteki Boğaziçi Üniversitesi rektörünün o zamanki SHP adıyla bilinen partiye yakınlığıyla biliniyor. Başka yakınlıklar da bilinen bir şeydir. Bir insanın siyasi kimliği olması suç değildir. Netice itibarıyla Boğaziçi Üniversitesi şu grubun ya da bu grubun değil, milletimizin hepsinindir. Oradaki öğrenciler milletimizin geleceğine hizmet edecekler. Oradaki hocalarımız milletimizin geleceği için bu çocukları yetiştiriyorlar. ‘Kayyum’ diyerek belli kesimlerin dilini kullanarak siyasallaştırdığınız zaman söylediğiniz sözün manası kalmaz. Hocamızın AK Parti’nin bazı kurullarında görevleri olmuş. Başka hocaların da CHP’de görevi oluyor. Demokrasilerde siyasi kimliği olmayan birey diye bir şey yok. Bugüne kadar Boğaziçi Üniversitesi’nde görev yapan hocalarımız şahittir, üniversite için ne istemişlerse Cumhurbaşkanımız büyük bir teveccühle yaklaşmıştır. Bir takım kimseler bu şekilde bir hareketlilik yaratmak gibisinden bir takım eylem çağrısı yapmak gibi gayrimeşru işlere giriyorlar.

Haberin Devamı

‘SMA’LI ÇOCUKLARA HER TÜRLÜ İMKÂN SAĞLANACAK’

Haberin Devamı

Çelik, SMA hastalarının tedavisinin MYK’da gündeme geldiğini belirterek “cumhurbaşkanımızın ve MYK’daki arkadaşlarımızın bu çocuklara nasıl kendi evlatları gibi sahiplendiğini herkes görseydi... Bu devlet bu çocuklara sonuna kadar sahip çıkacak. Cumhurbaşkanımız tekrar tekrar ayrıntılı bilgi aldı. Türkiye’de 1500 kadar evladımızın her biri devletin tedavi masraflarını üstlendiği, bilimsel olarak onaylandığı tedaviden yararlanan çocuklar. Çocuklarımıza feda olsun. Daha da fazla harcanacaktır. Bu tedavi diye bahsedilen mekanizmanın bu çocukları tedavi edeceğine dair bilimsel kanıt yok. Bu bir propaganda. Bir devlet çocuklarını göz göre göre kobay olarak kullandırır mı? Bundan sonra da herhangi bir tedavi onaylanırsa Cumhurbaşkanımızın açık talimatıdır, o çocuklara da bu tedaviye erişmeleri konusunda her türlü imkan sağlanacaktır” dedi.

Yazarlar