SiyasetBozkurtlar yaylaya çıktı

Bozkurtlar yaylaya çıktı

06.08.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bozkurtlar yaylaya çıktı

Bozkurtlar yaylaya çıktı


MHP'nin 11. Zafer Kurultayı Kayseri Tekir Yaylası'nda başladı. Katılımın geçen yıllara oranla düşük olması dikkat çekti


Bozkurtlar günler öncesinden Tekir Yaylası'na yer kapmaya gelmişler. Çadırlarını kurmak için. Gündüz saatleri yayla daha sakin oluyor. Eskilere göre, bu yıl MHP'nin 11. kez yapılan Zafer Kurultayı'na katılım daha az.
Akşam saatlerinde Devlet Bahçeli geldiğinde bir de şarkıcılar sahneye çıktığında ortalık şenleniyor. Kayseri'deki MHP'liler de arabaya doluşup yaylaya geliyor. Ve bir MHP zafer kurultayı şöyle geçiyor:

Asenalar

Bir grup adam çadırın önünde oturmuş.
"Hanımlarınız gelmedi mi?"
Adam:
"Gelmezler mi! Bize kim yemek pişirecek. Tabii ki geldiler."
Asenalar, çadırların sağında solunda yemek pişiriyor, bulaşık yıkıyor. Sonra da Tekir Yaylası'nı turlamaya çıkıyor. Bu grubun çoğu başörtülü. Ama hepsi yemek pişirmeye gelmemiş.
Amasya MHP Kadın Kolu İl Başkanı Ayşe Yalçın, bir köşede el işleri standı açmış. Diğer Amasyalı asenalarla oturuyor:
"MHP'nin oylarının artmasında bayanların etkisi büyük. Seçimde ev gezmeleri yaptık. Şimdi şehit ailelerine, öğrencilere yardım yapıyoruz. Bizde eğlence yok. Bizde han ve hatun yan yana karar alır. Bir asena için en önemli şey çocukları ve eşidir. Ailemizde en küçük çocuğumuza kadar herkes MHP'lidir, ülkücüdür, milliyetçilik şuuru vardır. Vatanına laf ettirmez. Çocuğun gelişimi için ülkücü anneleri bilinçlendiriyoruz. Çocukları örf ve adetlere göre yetiştiriyoruz. Mesela, büyük konuşurken, çocuk susar. Gençlerimiz de pırlanta gibi. Camiamızda yanlış yoktur."

Erkekler

Kocaman bir Nasreddin Hoca resimli pankart asılmış. Konuşma baloncuğunda, Nasredin Hoca şöyle diyor:
"Sağlığımda ben de ülkücüydüm."
Eski jenerasyon erkekler hep bıyıklı. Bıyıklarını incitmeden sabahları çadır önünde sakal tıraşı oluyorlar.
"Bu kurultayın en çok nesini seviyorsunuz?"
"Heyecan ve macera dolu bir serüven olmasını!"
Bozkurtların hepsi macera peşinde değil. Bazıları gruplar halinde toplanmış, siyaset tartışıyor.
"Bu yıl katılım az. Kurultay daha sönük geçti diyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz?"
"Olur mu canım? Akşama kadar en az bir milyon kişi toplanacak."
Ama hep bir rakam karmaşası var. En küçük ilçe teşkilatının en küçük çadırında oturan üç kişiye sorun:
"Sizin ilçeden kaç kişi geldiniz?"
Biri: "Bin kişi."
Diğeri: "Olur mu hiç, binden çok fazla."

Gençler

Kızlar genellikle yürüyüşte. 17 yaşındaki Mehtap:
"Kurultaya her yıl geliyoruz. Diğer illerden gelen bizim gibi gençlerle dost olup sonra da mektuplaşıyoruz."
Mehtap mektuplaşmayı da, gece yapılan halk konserlerini de çok seviyor. Genç erkekler ya futbol, ya halk oyunu oynuyor ya da cirit atıp yağlı güreşe katılıyor. Ama ülkücü bıyığından artık çoğu taviz vermiş.

Çocuklar

Aybüke 9 aylık. Başına bozkurt desenli bandana takılmış. Ailesiyle Bafra'dan 10 gün önce gelmişler. Çadır için yer kapmaya.
"Burası serin. Geceleri Aybüke üşümüyor mu?"
"Ülkücü bebeğe bir şey olmaz!"
Çocukların ellerinde MHP ve Türk bayrakları, tişörtlerinde bozkurt amblemi, çayırda bir sağa bir sola koşuyorlar.
"Bozkurt ne demek biliyor musun?"
Çocuk: MHP demek. Yani Milliyetçi Halk Partisi.
"Peki o ne demek?"
"..."
Çocuk bu. O kadarını da tabii ki bilemez.

Müzik

Hoparlörden çıkan şarkı dağa taşa şöyle sesleniyor:
"Kerpetenle dişlerini sökün..."
Müzik ağlatacak kadar romantik, ama şarkıcı çiçek, böcek vermekten değil, diş sökmekten bahsediyor.
Kimmiş bu dişleri sökülecek zalimler diye kulak kabartıyoruz. Ama boşuna. Şarkıcı Nuh deyip peygamber demiyor. İpucu vermektense güfteyi şöyle sürdürüyor:
"Fatih İstanbul'u fethettiğinde senin yaşındaydı."
Müziğin ritmi insanı sarsıla sarsıla ağlatacak kadar acıklı.
Standlarda yüzlerce kaset satılıyor. "Best of" ülkücü şarkıcıları kasetindeki bazı parçaların adları şöyle: Yiğidim, Amirim, Milyon milyon geliyoruz, Toprağa dökülen kan, vs.

Gece

Bırakın geceyi, gündüz bile Tekir Yaylası'nda ceketsiz dolaşılmıyor. Ülkücüler kamyonetlere yorganları, battaniyeleri yüklenmişler, çadırlarda kat kat örtünüp uyuyorlar. Yine de ısınamazlarsa kalkıp ateş yakıyorlar.
Bozkurtlar yüzlerini aya doğru verip ateşte biraz olsun ısınmaya çalışıyorlar.