Bucak: Susturucular Çatlı'nın

SUSURLUK'taki kazayla gündeme gelen karanlık ilişkileri aydınlatması beklenen DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak, daha önce Mehmet Özbay olarak tanıdığını öne sürdüğü Abdullah Çatlı'nın gerçek kimliğini sonradan öğrendiğini söyledi. Bucak, kaza sonrası otomobilden çıkan susturucuların da, "Çatlı'ya ait olabileceğini" belirtti.
İfadesine başlamadan önce bir kutudan çıkardığı 13 hapı içen Bucak, "Beynimde kan pıhtılaşması olmuş. Biri ödeme dönüşmüş. Onun için bu ilaçları kullanmak zorundayım" dedi. Bucak ifadesinin ardından gazetecilere görünmek istemediği için yetkililerce Meclis Lokantası'nın arka kapısından çıkarıldı.
TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu toplantısına 10.20'de gelen Bucak, Çatlı'yla ilişkisini anlatırken, sonradan gerçek kimliğini öğrendiğini belirttiği Çatlı'yla, birkaç kez görüştüğünü doğruladı. Çatlı'nın, bir gün kendisine. `Devlet görevlisiyim. Kimliğim Abdullah Çatlı'dır' açıklamasını yaptı. Elindeki bazı kimlik belgelerini gösterdi. Bu kimliklerden birinde `terör uzmanı' sıfatını gördüm."
Bucak, "PKK Lideri Abdullah Öcalan'a karşı bir operasyon hazırlığı içinde miydiniz" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Hayır, böyle bir şey yok. Hiç alakası yok. Keşke olsa. Benim idealimdir. Bu sadece benim idealim değildir. Bu Mehmet Ağar'ın da Abdullah Çatlı'nın da İbrahim Şahin'in de, vatanını seven herkesin idealidir."
Kaza sonrasında aracından çıkan silahlar, ismen istediği korumaların Topal cinayetine karışması ve televizyonlarda Çatlı'yı savunan açıklamalarıyla dikkatleri üzerine çeken Bucak, üç saat ifade verdiği komisyonda "Ben bir parlamenterim. Meclis bana sahip çıkmalıdır. Bu çatı çökerse hepimiz altında kalırız" diye konuştu.
Bucak, kazayla ilgili olarak şu bilgileri verdi:
"İstanbul'a gitmek üzere hazırlığı yaptık. Bavullar yerleştirildi. Çatlı ve Gonca Us arkaya bindi. Hüseyin Kocadağ da, şoför koltuğuna adımını atınca arabayı onun kullanacağını anladım. Ben de yanına bindim. Bir ara kestirmişim. Gözümü açtığımda hız kadranı 230'u gösteriyordu. Yolu görmemek için arkaya doğru kaykıldım. İstanbul'da gözümü açtım. Gerisini hatırlamıyorum."
Bucak Topal'ın öldürülmesiyle ilgisi olmadığını belirtirerek şöyle konuştu:
"Ben akrabalarımla otururken, `gazinolar kralı öldürüldü' dediler. Benim de aklıma Fahrettin Aslan geldi. `Yazık oldu. Ne istediler Fahrettin'den' dedim. Bunun üzerine bir akrabam `Ağabey o öldürülen kumarhane kralı' dedi."
Susturucularla ilgili olarak "Benim değildi. Ya Kocadağ'ın, ya da (Çatlı ve Us'u kasdederek) arkada oturan iki kişinindi" diyen Bucak "Susturucu ne için kullanılıyor" sorusuna da "Savunma için değil, saldırı için kullanılır. Kocadağ bunları kullanmayacağına göre, arkadaki iki kişinin olabilir" diye yanıt verdi.
Bucak, Gonca Us'la ilgili bilgi verirken de "Kendisi İzmir'de ortaya çıktı. Aramızda kalsın. Çatlı'yla aynı odada kaldılar, ama ne yaptılar bilmiyorum. Ben de `Bu senin neyindir' diye, ayıp olur kaygısıyla sormadım" açıklamasını yaptı.
Bucak, Topal cinayetine karıştığı öne sürülen özel tim görevlilerini İstanbul'da sorgulamalarından sonra koruma olarak alırken İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu'nu iki kez telefonla arayarak "Suçları neymiş " diye sorduğunu söyledi.
Bucak, korumlarıyla görevden alınan Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin aracılığıyla tanıştığını belirterek şunları söyledi:
"Ercan Ersoy'a ise ben teklif götürdüm. Diğerlerini Ersoy ve ben de tanıyordum. Enver Ulu, Ayhan Akça, Oğuz Yorulmaz, Ömer Kaplan ve Şahin'le görüştükten sonra Emniyet Genel Müdürlüğü'ne durumu bildirdim. Bu polis memurları Mustafa Alınok'la da çalışabileceklerini söyledi. Bunların benim korumamda görevlendirilmesinin sakıncalı olmadığını öğrendim."
Kazadan sonra çıktığı bir televizyon kanalındaki açıklamalarıyla komisyondaki sözleri arasındaki çelişkinin dile getirilmesi üzerine Bucak şunları söyledi:
"Ben yeni hastaneden çıktığım için rahatsızdım. O programın kasetini izledim. İlk on dakikasını hatırladım. Ama gerisini hatırlayamadım. Kendi kendime `ben neler söylemişim' deyip, kaseti izlemekten vazgeçtim."
Bucak komisyona gelmeden önce üyeler arasında tartışma çıktı. ANAP'lı Yaşar Topçu ve CHP'li Fikri Sağlar, Orgeneral Teoman Koman'ın, Jandarma Genel Komutanı sıfatıyla Meclis'e çağrılmasına karşı çıktı. Bunun üzerine daha önceden Jandarma Genel Komutanlığı'na gönderilen yazı yenilendi ve Koman'ın geçmişte MİT Müsteşarlığı yapmış olması nedeniyle bilgisine başvurulacağını dair dilekçe yazıldı.
Daha sonra komisyonda, "Yeşil kimdir? Korucuların durumunu nedir" sorularının kime sorulacağı tartışıldı.
Elkatmış'sa, toplantıdan sonra şu açıklamayı yaptı:
"Bucak, suçluların cezalarının verilmesini istedi. Sağlık durumunun komisyona gelmesi için elverişli olmadığını, ancak spekülasyon olmaması nedeniyle koşarak geldiğini söyledi. Sorulması gereken her şey soruldu. Bir komployla karşı karşıya olduğu izlenimi devam ediyor. Devletini çok sevdiğini ve bu uğurda 1970'li yıllardan bu yana yüzlerce kurban verdiklerini söylüyor."
Komisyonun bugün, Çatlı'nın eşi Meral Çatlı'yla iş ortağı Ahmet Aydar ve kazada ölen Gonca Us'un ablası Arzu Yaman'ı dinlemesi bekleniyor.