Siyaset CHP 'hodri meydan' diyor

CHP 'hodri meydan' diyor

11.01.2012 - 13:25 | Son Güncellenme:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "İktidara, yargının Özel Yetkili Mahkemelerine ve Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarına ’hodri meydan’ diyoruz. Nerede özgürlüklere, adalete, insan haklarına ve hukuk devletine karşı tutum varsa, biz de CHP’liler olarak orada olacağız" dedi.

CHP hodri meydan diyor


Tanrıkulu, CHP Adana İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında, Türkiye’nin çok kritik bir süreç içerisinde olduğunu, demokrasi, hukuk devleti ve özgürlüklerin, "AK Parti’nin siyaseti dizayn etme aracı haline gelen yargının önemli bir ayağı olan, Özel Yetkili Mahkemelerin tehdidi altında bulunduğunu" savundu.

Kılıçdaroğlu hakkında düzenlenen fezleke ile söz konusu durumun doruğa ulaştığını belirten Tanrıkulu, şöyle devam etti: "Biz bunu dün gerçekleştirdiğimiz grup toplantısında protesto ettik ve aynı sözleri tekrarlayarak, ’hodri meydan’ dedik. Bugün de burada iktidara, yargının Özel Yetkili Mahkemelerine ve Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarına ’hodri meydan’ diyoruz. Nerede özgürlüklere, adalete, insan haklarına ve hukuk devletine karşı tutum varsa, biz de CHP’liler olarak orada olacağız. İnsanlarımızın, yurttaşlarımızın yanında olacağız.

13 gün önce Uludere’de gerçekten bizi derin bir üzüntüye boğan, vicdanımızı sızlatan olayda, 34 yurttaşımız çok acı şekilde yaşamlarını yitirdi.

Tam da kamuoyu ve AK Parti bu acının ve sorunun üzerine giderken, bir de baktık ki İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları, tam bir gündem mühendisliğiyle, eski Genelkurmay başkanını ifadeye çağırdılar. Aynı gün Uludere Cumhuriyet Savcısı söz konusu dosyayla ilgili, gerçeklerin gizlenmesi amacıyla gizlilik kararı verdi. Eski Genelkurmay başkanının çağrıldığı dosya da gizli dosyaydı ama kendisine sorulacak sorular basına sızdırıldı, Cumhuriyet Savcısından önce, basından öğrendi." Türkiye’nin çeşitli yerlerinde 8 ayrı Özel Yetkili Mahkeme olduğunu belirten Tanrıkulu, "Özel Yetkili Mahkemeler, Türkiye’de siyaseti tanzim etme aracı haline geldi, Özel Yetkili Savcılar aracılığıyla da yasama faaliyetini teslim alma aşamasına geldi. Hazırlanan fezlekenin anlamı budur. Ama biz yasama faaliyetini bu Özel Yetkili Savcılar’a teslim etmeyeceğiz ve teslim olmayacağız.

Türkiye’nin her yerinde, sokakta demokrasi mücadelesi içinde olacağız. Hukuk devletini Türkiye’nin her yerinde savunmaya devam edeceğiz" dedi.

Hazırlanan fezlekenin çok derin bir anlamı olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, "Ana muhalefet partisi genel başkanının, yani muhtemel başbakanın yargıya ilişkin eleştirisi bir Cumhuriyet Savcısı’nın fezlekesine konu oluyor. Bu meclise gelecek. Genel Başkanımız dün dokunulmazlığının kaldırılması için bizzat kendisi dilekçe yazdı, Meclis Başkanı’na teslim etti. Biz yargıdan korkmuyoruz, biz adil yargılamanın herkese eşit şekilde uygulanmasını savunuyoruz. O fezlekenin Genel Kurula gelmesini ve kabul edilmesini istiyoruz, yargılanmaksa, yargılanmak da istiyoruz" diye konuştu.

Türk Ceza Kanunu’nun 288. maddesinin, demokrasilerde olmaması gereken bir düzenleme olduğunu belirten Tanrıkulu, "Çünkü yargı aynı zamanda demokrasilerde kamunun denetimine açık olmalıdır. ’Ben asarım keserim’ diyemez. Genel Başkanımız ve bizler yargıyı demokrasi ve adil yargılama çizgisine getirmek için bu eleştirilerimizi söylemeye devam edeceğiz. Bu eleştirilerimiz ağır da olabilir ama yargı bu eleştirilere karşı iddianame ve fezlekeleri kullanamaz.

Demokrasilerde böyle bir çizgi yoktur. Hiçbir Savcı bu pervasızlığı gösteremez.

Biz onların çektiği hizaya gelmeyeceğiz. Biz onları, demokrasi, insan hakları ve hukuk devleti çizgisine getireceğiz" dedi.

Daha sonra CHP Adana İl Başkanı Zeydan Karalar ve kalabalık bir partili grubu, Adana Adliyesine kadar yürüdü ve adliye binasına siyah çelenk bıraktı.