29.11.2010 - 13:02 | Son Güncellenme:
ANKA
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Wikileaks internet sitesinde yayınlanan belgeleri "Doğruluğu, yanlışlığı ayrıca tartışılması gereken konular. Ben o kadar ciddiye almıyorum" sözleriyle değerlendirdi. Hamzaçebi, "İlişkiler mutlaka etkilenecektir ama bu nedenle kırılma, kopma beklemiyorum" şeklinde konuştu.
Hamzaçebi, TBMM’de gazetecilerin Wikileaks’deki belgelere ilişkin sorularını yanıtladı. ABD gibi bir ülkenin kendi kayıtlarına hakim olamamasının olayın birinci yönü olduğunu belirten Hamzaçebi, gayri ciddi bir durumun söz konusu olduğunu söyledi. Belgelerde yer alan bazı sözlerin, ABD’nin Türkiye’de görevli bürokratlarının değerlendirmeleri olduğunu hatırlatan Hamzaçebi, "Doğruluğu, yanlışlığı ayrıca tartışılması gereken konular. Ben o kadar ciddiye almıyorum" diye konuştu. Hamzaçebi, belgelerde "Türkiye’nin bir İslam devletine doğru gittiğine dair ifadelerin olduğu" yönündeki bir soruya "Türkiye Cumhuriyetinin gelecekte ne olacağı, AKP’nin bunu bir başka Cumhuriyete mi dönüştüreceği, totaliter bir demokrasiye mi götüreceği konusu ABD’lilerin değerlendirmesinden çok bizim değerlendirmemiz gereken konudur. Bu Amerikalıların üzerine düşen bir konu değildir. Ülkelerin ABD ile diplomatik ilişkilerinde bir değişiklik olacağı kanaatinde değilim. Sonuçta bu istihbarat faaliyeti. Önemli olan o ülkenin toplumunun değerlendirmesidir. Biz Türkiye’nin geleceği konusunda AKP yönetiminden endişe duyuyoruz" yanıtını verdi.
-"ERDOĞAN’IN İSVİÇRE’DEKİ HESAPLARI"-
Hamzaçebi, yine belgelerde "Başbakan Erdoğan’ın İsviçre’de 8 ayrı hesabının olduğu"na yönelik iddiaların yer aldığının hatırlatılması üzerine ise, "Bir iddia sadece. Ben delilleri ortaya konmadan bunları ciddiye almam. Sadece bir iddia olarak görürüm. Doğruluğuna inanmam" diye konuştu.
Hamzaçebi, sızdırılan belgeler ve belgelerde yer alan ifadelerin ülkeler arasındaki ilişkileri etkileyebileceğini ifade ederek, "Bir ülkenin yöneticileri hakkında bir başka ülkenin yöneticileri bu kadar olumsuz kanaat besliyor ve bunu raporlarına yansıtıyorsa bir daha yüz yüze geldiklerinde çok samimi bir ortamda konuşamayacaklardır. İlişkiler mutlaka etkilenecektir ama bu nedenle kırılma, kopma beklemiyorum" dedi.
-"YARGI BİRLİĞİ SAĞLANMALI"-
Hamzaçebi, yargı birliğiyle ilgili bir soruya da "Yargı birliği Türkiye’nin de ulaşması gereken bir kavramdır. Tam anlamıyla yargı birliği, adil ve idari yargı ayrımının olmadığı bir yargı birliğidir. Örnek olarak; Askeri Yüksek İdare Mahkemesi darbeden sonra yapılan 1961 Anayasasında bile yoktu. Türkiye böyle bir modeli taşımamalıdır. Adli ve idari yargıda, siviller, askerler şeklinde bir ayrım olmamalıdır. Böyle bir ayrım olmamalıdır derken ’Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararlarına da bu nedenle uyulmamalıdır’ şeklinde bir anlayışı da doğru bulmam. Bir yargı merci olduğu, sistemde var olduğuna göre kararları yürütmeyi bağlar. Türkiye’nin özel yetkili mahkemeleri var, DGM’nin yeni adıdır. Böyle bir model de Türkiye’nin yargılama sisteminde olmamalıdır. Yargı birliğinde samimi olanlar öncelikle samimiyetlerini özel yetkili mahkemeleri kaldırmak suretiyle göstermeliler" karşılığını verdi.