‘Çözülemeyecek sorunumuz yok’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 maddelik yerel seçim manifestosunu açıkladığı ve belediye başkan adaylarını tanıttığı törenle seçim kampanyasını başlattı. “Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur” diyen Kılıçdaroğlu, mevcut iktidarın artık şikayet üreten bir makam haline geldiğini savundu. Kılıçdarıoğlu, “Şikayet ediyorsan o koltukta ne işin var, o koltuktan çekileceksin, sorunu çözen insanlar o koltuğa gelip oturacak” dedi.

Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen, CHP Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, özetle şunları kaydetti:

BİZİ KUTUPLAŞTIRIYORLAR: Güzel günler göreceğiz, birlikte, ayrışmadan, bölünmeden, kavga etmeden mücadele edeceğiz. Türkiye’yi 21. yüzyılın yıldızı haline getirmek için mücadele edeceğiz. Bizim mücadelemiz hak, ekmek, insan, onur, mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, birlikte kardeşçe yaşama mücadelesidir, kutsal bir mücadeledir, kucaklaşma mücadelesidir. Ama onlar ayırıyorlar, bölüyorlar, kutuplaştırıyorlar. Sakın ola ki bu tuzağa hiç kimse düşmesin. Onlar bize ne derlerse desinler, biz onlara selam vereceğiz. Biz bu güzel coğrafyayı cennete dönüştürmek için mücadele edeceğiz.

ANADOLU’YA YAYILACAĞIZ: Bu toplantıdan sonra, herkes alana çıkacak. Asla ve asla kırıcı bir dil kullanmadan Türkiye sathına yayılacağız. İYİ Parti ile Türkiye genelinde bir iş birliği yaptık. Sayın Meral Akşener’e ve İYİ Partili bütün kardeşlerimize sevgilerimizi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Saadet Partisi ile dirsek teması yaptık. Başta Sayın Karamollaoğlu olmak üzere bütün Saadet Partili kardeşlerime saygılarımı gönderiyorum. Buradan 82 milyon vatandaşıma sesleniyorum; Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur.

ŞİKÂYET EDİYORSAN KOLTUKTAN ÇEKİL: Türkiye yönetilmiyor, savruluyor. Eğer bir iktidar, sorunlara teslim olmuşsa, o iktidar çözüm üretemez, bir süre sonra şikayet makamı haline dönüşür. Bugün Türkiye’de geldiğimiz nokta budur. Mevcut iktidar artık şikayet üreten bir makam haline geldi. Şikâyet ediyorsan o koltukta ne işin var, çekileceksin, sorunu çözen insanlar o koltuğa gelip oturacak.

BAĞIMSIZLIĞI KAYBETTİK: Bunların şikayet etmeye hakkı var mı? 17 yıldır Türkiye’yi tek başına yönetiyorlar. Borç aramak için kapı kapı dolaşıyorlar. Türkiye, Osmanlı’dan sonra ilk kez Londra’daki bir avuç tefeciye teslim edilmiştir. Borç alan emir alıyor, emir alma noktasındalar şimdi. AK Parti iktidarları döneminde Londra’daki bir avuç tefeciye ödenen faiz 163 milyar dolar. Türkiye’yi bu noktaya, sarayda oturan zat ve onun arkadaşları getirdi. Bugün geldiğimiz noktada, siyasal bağımsızlığımız olmakla birlikte Türkiye ekonomik bağımsızlığını kaybetmiştir. Dışarıdan talimatla iş yapan bir yönetim Türkiye’dedir.

KİN VE NEFRET ÜRETİYOR: Türkiye’yi zulümden kurtaracak kadro Kuvayımilliye kadrolarıdır. O kadrolar CHP kadrolarıdır. Türkiye’yi üretimden kopardılar. Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat, şikayet makamı konumuna geldi. Artık düşünce üretemiyor; kin, nefret üretiyor, çatışma, nefret kültürünü besleyecek her şeyi yapıyor. Sivas’ta bir konuşma yaptı. “Ne diyorlar, domates, patlıcan, sivri biber, düşünün bir merminin fiyatı nedir? Siz kurşunun fiyatını biliyor musunuz” diyor. Allah akıl fikir versin. Allah bu ülkeyi akılsızlardan ve dolara tapanlardan kurtarsın.

SİLAH FABRİKASINI PEŞKEŞ ÇEKEN ÜLKE YOK: Eğer sen bir kurşunun hesabını yapıyor, kendi kötü yönetiminin faturasını askere, kurşuna çıkarmak istiyorsan, sen neden Tank ve Palet Fabrikası’nı satıyorsun kardeşim. Kime satıyor? Yüzde 49.9’unu Katar ordusuna satıyor. “Efendim bu özelleştirme değil.” Yalanın bu kadarını hiç görmemiştim. AK Partili kardeşlerime bir soru; dünyada kendi silah fabrikasını yabancılara peşkeş çeken bir ülke var mı? Böyle bir ülke yok, o zaman peşkeş çeken yöneticilere ne denir?

KENT KÜLTÜRÜ YOK: Aynı yönetimsizlik AK Partili yerel yönetimlerde de var. Onlara ‘saray belediyeciliği’ diyoruz. Halkın değil, sarayın belediyeciliğini yapıyorlar. Saray belediyeciliğinde aslolan ranttır, rantın yandaşlara aktarılmasıdır. İkincisi, yeşil alanları imara açmaktır. Üçüncüsü, saray belediyeciliğinde kent kültürü yoktur, rant vardır. Dördüncüsü, halkın seçtiği belediye başkanı belde için karar alamaz. Kararı saray alır onlar uygulayıcıdır. Bir başka özellik, seçimle gelenin seçimle gitmemesidir. Seçimle gelen sarayın şantajı, baskısıyla ayrılır. Sarayın belediyeciliğinde halka hesap verilmez, hesap sorulur.

BAHARI GETİRECEĞİZ: Başaracağız, başarmak zorundayız. Çocuklarımız, bayrağımız, cumhuriyetimiz, vatanımız için başarmak zorundayız. Sarayın tasallutundan bu memleketi kurtarmak için başarmak sorundayız. Ve biz bahara özlem duyuyoruz. Bu ülkeye baharı getirmek zorundayız.

KIZIYLA GELDİ

Kızıyla geldi Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi Kılıçdaroğlu kısa süre önce geçirdiği operasyon nedeniyle törene katılamadı. Kılıçdaroğlu salona kızı Zeynep Kılıçdaroğlu ile girdi ve yan yana oturdu. İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir adayları da Kılıçdaroğlu’nun yanına oturdu. Eski genel başkanlar Altan Öymen ve Hikmet Çetin, eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, ile CHP’nin 24 Haziran seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de törene katıldı.

‘Derman belediyeciliği’

Salonda, CHP’nin seçim sloganları olan, “Derman belediyeciliği”, “Martın sonu bahar”, “Bereketli huzurlu özgür kentler için” ve “Bir arada huzurlu yaşamak için halkçı belediyecilik” ifadelerinin yer aldığı pankartlar asıldı.

Seferihisar adayı belli oldu

İzmir’in Seferihisar ilçesinde, sağlık sorunları nedeniyle adaylıktan çekilen Yelda Celiloğlu’nun yerine aday olacak isim de tören sırasında açıklandı. CHP’nin Seferihisar adayı İsmail Yetişkin oldu.