Cuma'yı kaçırmam, esrar ve kokain içerim

ERGENEKON Ana Davası'nın 133’üncü oturumunda Cumhuriyet Savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın’ın sorularını yanıtlayan birleştirilen Danıştay Suikasti Davası'nın sanığı Erhan Timuroğlu, Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atmadığını sadece üçüncü bomba atılması olayında Alparslan Arslan’la birlikte gittiğini söyledi.

Cumhuriyet Gazetesi’e bomba atılması olayından sonra camiye gidip öğle namazı kıldıklarını oradan da Koko Bar’a gittiğini belirten Erhan Timuroğlu, "Dinci değilim ama dindar bir insanım. Kur’an-ı da okudum. Cuma namazlarını kaçırmamaya çalışırım. Arada bir esrar ve kokain de kullanırım. Cumhuriyet Gazetesi’ne üçüncü bombanın atılması olayında bir tane azmettiricim varsa o da eyleme gönderen Osman Yıldırım" dedi.

Danıştay suikastine ilişkin iddianamede türban aleyhine davranan kişi ve kurumlara ders vermek için örgüt kurmakla suçlandığı hatırlatılan Erhan Timuroğlu, böyle bir örgütün olmadığını öne sürdü. Erhan Timuroğlu, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan ile Osman Yıldırım aracılığı ile Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılmadan 6 önce tanıştığını belirtti. Erhan Timuroğlu, 2003’de tanıştığını Osman Yıldırım’ın bilgisi olmadan Alparslan Arslan ile bir dakika bile görüşmediğini sözlerine ekledi.

“Neredesin” diye sormak maksadı ile Alparslan Arslan ile birkaç telefon görüşmesi yaptığını belirten Erhan Timuroğlu, Danıştay’ın ne olduğunu bilmediğini, Danıştay kelimesini tam anlamıyla söylemeyi cezaevine girdikten 6 ay sonra öğrendiğini anlattı. Erhan Timuroğlu, Ankara’ya giderken Osman Yıldırım ve Alparslan Arslan’ın kendilerine Danıştay saldırısından bahsetmediğini de anlattı. Pazar tezgahları olduğunu, geçimini bu şekilde sağladığını sözlerine ekleyen Erhan Timuroğlu, ilkokul 3’e kadar okuduğunu, okuma yazmasını cezaevine girdikten sonra İsmail Sağır’ın yardımları ile ilerlettiğini söyledi.

Ankara Emniyeti'nde polislerin kendisine "Ergenekon’la ilgili tanıdıkların var mı?" diye sorduğunu söyleyen Erhan Timuroğlu, "Olmadığını söyledim. Bana kimse konuş demedi. ’Tanıdıkların var mı?’ diye sordular ben de ’yok’ dedim" diye konuştu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in soruları ile Erhan Timuroğlu’nun verdiği cevapları şöyle:

ALPARSLAN ARSLAN SAMİMİYETİM YOK

Mehmet Ali Pekgüzel: Alparslan Arslan sizin yanınıza geldiğinizde ne konuşuyordu. Dini içerikli konuşmalar yapıyor muydu?

Erhan Timuroğlu: Alparslan Arslan ile hiçbir samimiyetim yok. Benimle konuşmuyordu. Osmanla sohbet ediyordu.

Mehmet Ali Pekgüzel: Alparslan Arslan size Müslümanlığı, kainatı, yıldızları anlatmış. Bu nerede oldu?

Erhan Timuroğlu: Bana böyle bir şey anlatmadı. Herhalde burada ifade verirken bilinçsiz şekilde konuşmuş. Alparslan Arslan ile öyle geniş anlamda bir sohbetim yok, samimiyetimiz yok. En uzun sohbeti Ankara’da mahkemenin nezaretinde yapmışımdır. Ankara’ya gittiğimizde gün boyu birlikte olduğumuz da bile bir kelime konuşmadı.

Mehmet Ali Pekgüzel: Para vaadinde bulunan Osman Yıldırım. Niçin Alparslan Arslan’dan para istemeye gittiniz?

Erhan Timuroğlu: Para vaadinde bulunan Osman Yıldırım, Alparslan Arslan’ın yanına gönderen de Osman Yıldırım’dır.

Mehmet Ali Pekgüzel: İsmail Sağır 10 Mayıs 2006’da ikinci bombayı atan kişi olarak biliniyor. İsmail Sağır’ı bombayı atması için kim tavsiye etti?

BOMBALATMAK İÇİN ARAYIŞ İÇERİSİNDEYDİ

Erhan Timuroğlu: Buluşup görüşmüşler. İşi kararlaştırmışlar. İsmail Sağır Koko Bar’a gelerek 'Osman Yıldırım güvenilir midir?' diye sordu. Ben de güvenilir olduğunu söyledim. Sonra gittiler. Cumhuriyet Gazetesi’ni bombalatmak için Osman Yıldırım müthiş bir arayış içerisindeydi. İsmail Sağır’a teklif etmeden önce bir arkadaşım ile kendi yeğenine de teklif etmiş. Yeğeni ile arkadaşım bombayı görünce korkup, cep telefonlarını bile almadan kaçmışlar.

Mehmet Ali Pekgüzel: Eylemlerin Alparslan Arslan’ın işi olduğunu biliyor muydun?

Erhan Timuroğlu: Alparslan Arslan’ın eylemleri olduğunu bilmiyordum. Osman Yıldırım’la irtibatlı olduğunu biliyordum. Açıkçası Osman Yıldırım’ın bir miktar para aldığını durumunun iyi olmadığını evine haciz geldiğini biliyordum.

Mehmet Ali Pekgüzel: Para vaat edildiğini kim söyledi?

Erhan Timuroğlu: Osman Yıldırım.

Mehmet Ali Pekgüzel: Sizin yanınızda 'domuza giydirilmiş başörtüsü' konusu konuşuldu mu?

Erhan Timuroğlu: Benim yanımda konuşulmadı.

Mehmet Ali Pekgüzel: Cumhuriyet Gazetesi’ni okumadığınızı, sevmediğinizi söylüyorsunuz. Okumadığınız bir gazeteyi neye dayanarak sevmediğinizi söylüyorsunuz?

CUMHURİYET GAZETESİ’Nİ SEVMİYORUM

Erhan Timuroğlu: Cumhuriyet Gazetesi’ni sevmiyorum. İlhan Selçuk’u hiç sevmiyorum. Televizyonda program yapan top sakallı bir yazarları var. Onu da sevmiyorum. Mustafa Balbay’ı da sevmiyorum. Bir de gözlüklü Cüneyt’i sevmiyorum. Sabih Kanadoğlu’nu sevmiyorum. Ama bu bombalayacağım anlamına gelmiyor. Ali Sirmen’i seviyorum. Mehmet Barlas'ı seviyorum. Ahmet Necdet Sezer’i seviyorum. Sayın Veli Küçük’ü burada gördüm. Düşüncelerim değişti. Çok seviyorum. Paşa'nın elini öpmeyi seviyorum. Muhammet Yüce’yi de burada gördüm kanım kaynadı.

Mehmet Ali Pekgüzel: Osman Yıldırım sizi tehdit etti mi?

Erhan Timuroğlu: Ben Osmanı biliyorum. Tehditini kesin yapmıştır. Sayın başkanım işte Osman Yıldırım. Alayını tehdit ediyor burada. Tekin Irşi’ye ’seni kesip, tabuta koyup Kars’a gönderirim’ dedi.

Mehmet Ali Pekgüzel: Alparslan Arslan bombayı nereye attı. Binaya doğru mu yoksa başka bir yere mi?

Erhan Timuroğlu: Boşluğa attı, bahçeye.

Mehmet Ali Pekgüzel: Arkanızdan ateş edildi mi?

Erhan Timuroğlu: Silah seslerini duydum.

Mehmet Ali Pekgüzel: Alparslan Arslan silah çıkarttı mı?

Erhan Timuroğlu: Çıkarttı.

Mehmet Ali Pekgüzel: Bu silahı Danıştay olayında gördünüz mü?

Erhan Timuroğlu: Silahı Danıştay olayında görmedim.

ORHAN KARADENİZ SİYASİ BİR KARAR VERDİ

Mehmet Ali Pekgüzel: İstanbul Emniyeti'ndeki ifadenizde 'Alparslan Arslan başkanı vurup döneceğiz' diyorsunuz burada ise inkar ediyorsun. Niye şimdi farklı beyanda bulunuyorsun?

Erhan Timuroğlu: Burada 'Herşeyin doğrusu konuşulsun' diyorsunuz. Ben de söylüyorum. Söz meclisten dışarı. Orhan Karadeniz (Ankara’da Danıştay davasına bakan mahkemenin başkanı) vampirin tekidir. Yamyam yani. O adam insan eti ile besleniyor. İnsanın kanını emiyor. Orada siyasi bir karar verdi, hepimizi kurban etti. Bunların adaletle hukukla alakası yok.

Mehmet Ali Pekgüzel: Alparslan Arslan’ın otomobilinde Vakit Gazetesi’ni gördünüz mü?

Erhan Timuroğlu: Otomobilde Vakit Gazetesi yoktu. Ama o resimleri gördüm. El freninin yanında beyaz bir kağıdın üzerindeydi.