Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB liderleriyle yaptığı görüşmeye ilişkin ilk açıklama

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile görüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan AB Konseyi Yeni Binasında AB Konseyi Başkanı Donald Tusk tarafından karşılandı. Erdoğan binaya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte geldi. Basın mensuplarına fotoğraf verilmesinin ardından basına kapalı görüşmeye geçildi. Erdoğan ve Tusk, toplantının gerçekleştirileceği salona kadar beraber yürüdü. Salon önünde ise Erdoğan'ı AB Komisyonu Başkanı Juncker karşıladı. Daha sonra Erdoğan, Tusk ve Juncker, el sıkışarak gazetecilere görüntü verdikten sonra görüşmeye geçti.

BİR SAAT SÜRDÜ

Basına kapalı gerçekleştirilen ve yaklaşık bir saat süren görüşmede, Türkiye-AB ilişkilerindeki son durum ile ileriye dönük atılabilecek adımların ele alındığı belirtildi. Erdoğan, Tusk ve Junker'le görüşmesinin ardından Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani ile bir araya geldi.

İLK AÇIKLAMA GELDİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AB Konseyi Başkanı Tusk ve AB Komisyonu Juncker ile yaptığı görüşmede Türkiye-AB ilişkileri konuşuldu. Görüşmede, Türkiye ile AB arasında Mart 2016'da imzalanan mülteci anlaşmasının hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi. Olumlu bir atmosferde geçtiği belirtilen görüşmede, Türkiye-AB ilişkilerinin yeniden canlandırılmasının önemine ayrıca terörle mücadelede iş birliğini güçlendirmenin gerekliliğine de değinildi. Kıbrıs meselesiyle ilgili ise adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının önemli olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO Zirvesi çerçevesinde ikili temaslarını sürdüreceği kaydedildi.

SKANDAL KARAR SONRASI BİR İLK

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ekim 2015'ten bu yana Brüksel'de ilk kez Avrupa Birliği liderleriyle bir araya geldi. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin Türkiye'yi siyasi denetime alması kararının ardından yapılan ilk yüz yüze görüşme, ilişkilerin seyri açısından büyük önem taşıyor.

NE İSTİYORSUNUZ?

Erdoğan dün Brüksel'e giderken AB'ye resti çekmiş ve şunları söylemişti: "Biz elimizden gelen her şeyi A'dan Z'ye yapıyoruz. Ne gerekiyorsa müktesebat içerisinde bunları yerine getirmeye çalışıyoruz. Ama karşılığında da tabii bunun karşılığını bekliyoruz. Bizim Avrupa Birliğinden kopmak diye bir derdimiz yok ama Avrupa Birliğinin de kendi üzerine düşen görevi herhalde yerine getirmesi gerekir. Avrupa Birliği, Türkiye'yi kendi kapısında adeta dilenci mesabesinde göremez, böyle bir hakkı da yok. Bizim onlara anlatacağımız bu. Yani 'Siz Türkiye'den ne bekliyorsunuz, ne istiyorsunuz? 54 yıl oldu hala neyi bekliyorsunuz?' Ben şunu biliyorum, Avrupa Birliği, 'Türkiye kendisi çekilsin', bunu bekliyor, havasında. Biz de 'Böyle bir şey varsa kararı siz verin, kararı siz verirseniz işinizi zorlaştırmayız' diyoruz. Olay bu. Şimdi bu görüşmelerde de bunlar gündeme gelince bunu söyleyeceğiz. 'Siz ne bekliyor, ne istiyorsunuz?' Bunu konuşacağız. Bizim de olmazsa olmazımız da değil, onu da bilmemiz lazım."