Siyaset 'Daltonlar düzeni'

'Daltonlar düzeni'

28.10.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Van'da incelemelerde bulunan heyetin hazırladığı raporda kentte hâkim olan 'kamu düzeni ve hukuku' değil, 'Dalton kardeşler düzeni' olduğu söylenmektedir" denildi

Daltonlar düzeni

CHP'NİN VAN RAPORUNDA ÇARPICI TESPİTLER VAR axsiy022.jpg CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş başkanlığında Van'da incelemelerde bulunan CHP heyetinin raporunda Van'ın "mafya - tarikat - bölücü siyasal örgütlenme" tehdidi altında olduğu vurgulanırken, "Başta vali olmak üzere ildeki bütün resmi kamu yönetici ve görevlilerinin bu odakların emrine girdiği kanaati bütün Vanlılar tarafından paylaşılmaktadır. Van'a hâkim olan 'kamu düzeni ve hukuku' değil, 'Dalton kardeşler düzeni' olduğu söylenmektedir" denildi. CHP, duruşmaların heyet tarafından izlenmesi kararı da aldı. Van'da incelemelerde bulunan milletvekilleri Sırrı Özbek, Mahmut Duyan, Gürol Ergin ve Mehmet Kartal tarafından hazırlanan rapor, Genel Başkan Deniz Baykal'a sunuldu. Rektör Yardımcısı Prof. Ali Fuat Doğu, üniversite yönetimi, Baro Başkanı Ayhan Çabuk, Başsavcı Kemal Kaçan ve yardımcıları, cezaevinde bulunan Rektör Prof. Yücel Aşkın ve Vali Niyazi Tanılır ile yapılan görüşmelerin ardından hazırlanan raporda yer alan tespitler şöyle: Aşkın 1998'de rektörlük görevine gelmeden önce üniversite başta Hizbullah olmak üzere bütün tarikatların cirit attığı hatta üs olarak kullandığı bir mekândı. Aşkın, tehdit ve baskılara aldırmadan üniversiteyi tarikatların etkinliğinden kurtararak, demokratik, laik, hukukun üstünlüğüne dayalı Cumhuriyet'in bir üniversitesine dönüştürme konusunda büyük aşamalar kaydetti. Laik Cumhuriyet'e düşman çevreler, AKP iktidarı ile birlikte saldırıya geçti. Baykal'a sunuldu Üniversite yönetim kadrosu eşleri ve çocuklarıyla birlikte Van'dan ayrılmaları yönünde, telefon, mektup, e-mail ile sürekli tehdit ediliyor.Bu soruşturma Anayasa'nın 129, 130, 131 ve 132. maddeleri ile YÖK Kanunu'nun 53. maddesine aykırı. Aşkın hakkında soruşturma başlatılırken başsavcıya bilgi verilmedi. Van, gayri meşru yollarla büyük ekonomik güç elde eden çevreler, demokratik ve laik Cumhuriyet'e düşman tarikatlarla bölücü bir siyasal örgütlenmenin baskı ve tehditleri altında. En büyük tehdit ise, gücünü iktidardan alan yerel siyasi odaklar ile yakınları. Rektör olayı, iktidarın egemenliğine alamadığı kişilerin burunlarını sürtme uygulaması. Tehdit ediliyor Kişisel dosya YÖK'e gitti Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında "Hukuka aykırı kişisel veri elde etmek" suçlamasıyla hazırlanan dosyayı "görevsizlik kararı"yla Cumhuriyet Savcılığı'na iade etti. Cumhuriyet Savcılığı da görevsizlik kararıyla dosyayı YÖK'e gönderdi.Mahkeme, tutuklanan Rektör Aşkın hakkında 'Hukuka Aykırı Kişisel Veri Elde Etmek', 'Görevi Kötüye Kullanmak', 'Mal Bildiriminde Bulunmamak' ve 'Tarihi Eser Kaçakçılığı' suçlamalarıyla ilgili dosyaların incelenmesi sonucunda 10 Ekim'de 'görevsizlik kararı' verdi. 'Hukuka aykırı kişisel veri elde etmek' suçlamasıyla hazırlanan dosyayı yeniden inceleyen Cumhuriyet Başsavcılığı da dosyayı bu kez 'görevsizlik kararı'yla YÖK'e gönderdi. Aşkın, 'tıbbi cihaz alımı ihalesi edimine fesat karıştırmak' ve 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak' suçlarından halen tutuklu bulunuyor. Öte yandan Van'a 3 denetçi gönderen Sayıştay Başkanlığı, dosyalar üzerinde inceleme yaptırıyor. İncelemelerin bugün biteceği kaydedildi. 'Bakan Çelik intikam aldı' DYP'nin Van Raporu'nda Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in siyasete girmeden önce 100. Yıl Üniversitesi'nde profesör olmayı başaramadığı için intikam duygusuyla hareket ettiği öne sürüldü. DYP Genel Sekreteri Prof. Kamil Turan başkanlığındaki heyetin hazırladığı özet rapor Genel Başkan Mehmet Ağar'a sunuldu. CHP'ninki ile benzer tespitlerin olduğu raporda şu ifadeler yer aldı: "Üniversite 1990'larda RP'yi temsil edenler ve bu siyasi akımın paralelindeki cemaat mensupları ile dolduruldu. Seçimden sonra bu siyasi mücadelenin sorumluluğunu AKP devraldı. Bazı çevrelerin iddiasına göre Yüzüncü Yıl Üniversitesi diğer üniversitelerde ve bürokraside hâkimiyet kuracak yeni kadroları üreten bir kuruluş olarak tasarlanıyor." Çiçek: Kişiye göre muamele olmaz Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Rektör Aşkın'a destek vermek için Van'a giden YÖK Başkanı Teziç ve rektörlerin cezaevine girerken aranmasına gelen eleştirileri yanıtladı. Çiçek, "İnsanların konumlarına göre ayrı muameleye tabi tutarsak bu demokrasi olmaz. Zaten Türkiye oligarşik adacıklarla dolu. Bunları ayıklamaya çalışıyoruz" dedi. TBMM'de CHP'li Mustafa Özyurt, Aşkın'ın tutuklanmasını gündeme getirdi ve hükümete yüklendi. Özyurt'a yanıt veren Çiçek, şunları kaydetti: "Biz burada çıkardığımız yasaları herkese uygulansın diye çıkarıyoruz. 'Efendim rektör aranır mı, milletvekili aranır mı, bakan aranır mı?' Peki o zaman, biz bu yasaları sade vatandaş için mi çıkarıyoruz? Yargı, suçlamalar karşısında sessiz kaldı. Çünkü yürümekte olan bir dava var. Bu hassasiyet nedeniyle olan bitenleri izliyor." 'YÖK, rejime kafa tutmamalı' Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç ve rektörlere sert tepki göstererek, "YÖK'ün görevi rejime kafa tutmak değildir" dedi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği'nin (TESKOMB) düzenlediği iftar yemeğine katılan Coşkun, YÖK'le hükümet arasında başlayan gerginliği değerlendirdi. "Hükümet gerginlik yaratmıyor. Karşı tarafın da bu gerginliği niçin yaptığını anlayabilmiş değilim" diyen Coşkun, "Yükseköğretim Kanunu değişmeli mi?" sorusuna da şu karşılığı verdi: "Bu gerginlik dolayısıyla gündeme gelmiş gibi olmasın. Ama YÖK Yasası'nın rahatsızlık verici olduğu, toplumun her kademesi tarafından kabul edilmektedir."