24.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Mardin’de milliyetcilikle ilgili konuşmasını eleştirerek, Sinop’ta BDP’lilere yapılan saldırı nedeniyle CHP’yi suçlayan Başbakan’dan iki özür alacağı olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Antalya’nın 8 ilçesini kapsayan ’Batı Antalya’ ziyaretlerinin ikinci gününde, geceyi geçirdiği Kaş’ta, Emin Erdem Meydanı’nda halka seslendi. Kılıçdaroğlu, telefon dinlemeleriyle ilgili “Telefonlarımızı dinliyorlarmış; dinlemezlerse namerttirler. Telefonlarımızı dinlemelerinde yarar var; belki vatandaşın dertlerini öğrenmiş olurlar” dedi.
‘Kimsin sen Allah aşkına?’
Kılıçdaroğlu konuşmasında, Başbakan Erdoğan’ın Mardin’deki konuşmasında, “Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına aldık” sözlerini şu şözlerle eleştirdi:
“Misakı Milli’ye bağlıyım. Sevr’i bir köşeye atıp, Lozan’da Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusunu şehitlerin kanlarıyla 7 düvele kabul ettirdim mi? Milliyetçilik anlayışımız budur. Buna ’Atatürk milliyetçiliği’ diyoruz. Kim kime diyebilir ki, ’Ben senin milliyetçilik anlayışını ayaklarımın altına alıyorum?’ Kimsin sen Allah aşkına, bu ülkenin yurtseverlik anlayışını ayaklar altına alıyorsun?”
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a yine “Git Rize’de söyle bakalım Rizeliler sana ne söyleyecek” diye sordu.
‘İki özür alacağım var’
Kılıçdaroğlu, BDP’nin Karadeniz gezisi sırasında Sinop’ta çıkan olaylar nedeniyle BDP heyetinin yaptığı açıklama için özür dilediğini belirtenhatırlatarak şunları söyledi:
“Aynı özrü Erdoğan’dan da bekliyorum. CHP’den özür dileyeceksin. İkincisi de şu: Açıklama yapıyor ’CHP’li belediyeler yaptıkları ihaleyle PKK’yla para aktarıyorlar.’ Başbakansın, ortaya çıkar, çıkarmazsan namertsin’ demiştim. Çıkaramadı. İki özür alacağım var. Çıkacak bu milletten özür dileyecek.”
ECEVİT’İN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
CHP’li Kaş Belediyesi’nce yaptırılacak halk pazarının temel atma törenini gerçekleştiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Sizin hakkınızı savunacak tek parti CHP’dir. Rahmetli Ecevit ’Ne ezen ne ezilen. İnsanca, hakça bir düzen’ diyordu. Bizim söylediğimiz de budur işte” dedi.