Siyaset ‘Dokunma’ya MHP’den destek, CHP’den tepki

‘Dokunma’ya MHP’den destek, CHP’den tepki

03.01.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan HDP’li vekillere ‘dokunma’ sinyali verdi, gözler Meclis’e çevrildi. MHP, Erdoğan’a destek verdi. CHP, ‘Reis gibi düşünmüyoruz’, HDP ise ‘Tehditlerden çekinmiyoruz’ dedi. Ak Parti’nin TBMM’deki sayısal gücü tek başına HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması kararını çıkarmaya yeterli

‘Dokunma’ya MHP’den destek, CHP’den tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, başta eş genel başkanlar olmak üzere HDP’lilerin dokunulmazlıklarını gündeme getirmesinin ardından gözler TBMM’deki büyük bölümü bu partinin milletvekillerine ait 330 fezlekeye çevrildi. Erdoğan’ın açıklaması sonrası 24. dönemden bu yana vekillere, “dokunmama” eğilimini sürdüren Ak Parti’nin nasıl bir tavır takınacağı merakla beklenirken, konunun önümüzdeki haftasonu yapılacak Afyonkarahisar kampında tartışılabileceği belirtildi.

Haberin Devamı

Yapılacak istişarelerin ardından siyasi kararın, “dokunma” yönünde netleşmesi halinde TBMM’de Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nu toplayarak dokunulmazlık sürecini başlatacak Ak Parti’nin, hem siyasi hem de toplumsal tartışmaları asgaride tutmaya yönelik bir strateji izleyeceği ifade edildi. Bu çerçevede sadece, “şiddet ve bölücülüğü tahrik” içeren fezlekelerle ilgili, “dokunulmazlığın kaldırılması” yaklaşımının tercih edileceği kaydediliyor.

Ak Parti yetiyor

Ak Parti’nin TBMM’deki sayısal gücü Genel Kurul’dan tek başına HDP’lilerin dokunulmazlığının kaldırılması yönünde karar çıkarmaya yeterli. Çünkü dokunulmazlık oylamalarında nitelikli çoğunluk aranmıyor. Ancak MHP’nin bu konuda iktidar grubu ile aynı yönde hareket etmesi bekleniyor.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını Milliyet’e değerlendiren MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’dan, “HDP’lilere dokunulmalı” mesajı geldi. Vural, Cumhurbaşkanı’nın aksine HDP’nin kapatılması yönünde yargı sürecinin de başlatılmasını istedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise dokunulmazlık meselesinin yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarıyla eş zamanlı gündeme gelmesine dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı’nı eleştirdi.

Vural, Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları anımsatılarak HDP’liler hakkındaki fezlekelerin TBMM gündemine gelmesi halinde nasıl bir yaklaşım sergileyeceklerine ilişkin soru üzerine Milliyet’e şunları söyledi:

MHP ‘kapatma’ dedi

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki ‘ihanet’ nitelemesine sonuna kadar katılıyorum. Bir an önce adım atılmalı. Bence hiç vakit kaybetmemeliler. İhanetse bu süreci bu hale getirenlerin hepsi açığa çıkmalı. Bunların dokunulmazlık zırhı olmamalı. Ülkenin bölünmez bütünlüğü için askerimiz, polisimiz canlarını veriyorken, bunu ortadan kaldırmak isteyen siyasilere karşı hukuk devletinin çalışmaması kabul edilemez. Dolayısıyla terörü şiddeti benimseyenler, onları meşrulaştıranlar hukuk nezdinde himaye göremez. Çözüm sürecinin başından bu noktaya kadar bu ihanete kim destek olmuşsa, terörü meşrulaştırmışsa hepsi hesap vermeli. Anayasanın dokunulmazlık maddesini uygulayalım, parti kapatma maddesini uygulamayalım gibi bir keyfilik olamaz hukuk devletinde.”

Haberin Devamı

‘Korkmuyoruz’

HDP’li Baluken ise konuya ilişkin Milliyet’e şu değerlendirmeleri yaptı: “Dokunulmazlığın kaldırılması daha önce defalarca denenmiş bir yöntem. Geçmişte de çözümsüzlüğü derinleştiren, sorunu daha çok şiddet ortamına çeken bu yöntemden Erdoğan’ın bahsetmiş olması son derece kaygı verici bir gelişme. Çünkü kendisi gerilim siyasetini, toplumu kutuplaştırmayı derinleştirerek kitleleri kaotik ortama sürüklemeyi seven bir siyasetçidir. Ama biz HDP’liler olarak zaten fiiliyatta dokunulmazlığı sözkonusu olmayan milletvekilleriyiz. Sokak ortasında dahi öldürücü müdahalelere maruz kalabiliyoruz. O nedenle korkacak, çekinecek bir durumumuz yok. Bizim verilemeyecek hesabımız yok. Cumhurbaşkanı zaten bu anayasayı tanımadığını ve bir rejim değişikliği yaptığını ifade etmişti. Şimdi açıklamalarıyla bunu fiiliyata döküyor. Bizim böyle bir anlayışa karşı geri adım atmamız sözkonusu olamaz. Yalnız bir Cumhurbaşkanı ağızından çıkan cümlenin ne anlama geldiğini bilmeli. Eğer kişisel hırsları uğruna amacı kaos ortamı yaratmaksa, Başkanlık hesapları önündeki en büyük engel olarak HDP’yi görüp bizi sindirmeyi amaçlıyorsa bu çok büyük bir yanılgı olarak kendisine dönecektir. İş dokunulmazlığa gelirse altından çıkamacağı bir süreç önünde bekliyor.”

Haberin Devamı

Toroslara yer yok

CHP’li Özel de konuya ilişkin şu görüşleri dile getirdi: “Memlekette kuvvetler ayrılığı prensibi var. Dokunulmazlıklar meselesi yasamanın görevi. Cumhurbaşkanı parlamentoya istikamet dayatmaya çalışmasın. Kaldı ki dokunulmazlık meselesinde biz hangi Erdoğan’a inanacağız. Bundan 3 yıl önce konuşana mı, bugün konuşana mı? En son ‘HDP’lilerin dokunulmazlıkları’ dediğinden 6 ay sonra başbaşka şeyler söylemişti. Cumhurbaşkanı’nın bakış açısıyla bir balıklar karıncaları, bir karıncalar balıkları yiyor.

Tarafsızlık yemini etmiş birinin parti lideri gibi her konuda kanaat belirtmesi doğru olmadığı gibi, Meclis’in vereceği karara istikamet çizmeye çalışması 550 milletvekilinin tamamına da hakarettir. 90lı yıllardaki görüntüler ve yaklaşımlar demokrasimize bir şey kazandırmaz. Beyaz Torosların Doğu-Güneydoğu’da da Meclis’te de işi yok. Burada yapılacak şey, terörün menşeine bakmaksızın terörü kınamak, PKK’nın silah bırakmasını ağız dolusuyla söylemek ve sorunu TBMM’de tartışmaktır. Cumhurbaşkanı’nı düne kadar adaları, dağları konuşturuyordu. Ada dediği Öcalan, ‘Kandil de aynı fikirde’ dediği Cemil Bayık’tı. Biz Öcalan-Bayık-Erdoğan üçgenindeki tuhaf ilişkilenmenin yaşadığı savrulmaları takipten yorulduk. HDP’yi dokunulmazlıklar üzerinden tehdidin amacının terörü bitirmek değil, başkanlığa giden yola taş döşemek olduğunu düşünüyorum. Maalesef Türkiye’de Reise! doğru yürüyen Reis! için çalışan siyasiler ve yargı mensupları var. Biz Reis gibi düşünmüyoruz.”

Haberin Devamı

330 fezlekenin çoğu HDP’li vekillere ait

TBMM’de büyük bölümü HDP’li milletvekillerine ait 330 dokunulmazlık fezlekesi bulunuyor. Fezlekeli HDP’liler arasında Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın yanı sıra Sırrı Süreyya Önder, Nursel Aydoğan, Pervin Buldan, Ertuğrul Kürkçü de bulunuyor. Demirtaş hakkında aralarında, “suçu ve suçluyu övmek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, örgüt adına suç işlemek suretiyle örgütü üyesi olmak, terör örgütüne üye olmak, örgüte bilerek ve istiyerek yardım etmek” suçlamalarını da içeren 60’ı aşkın fezleke bulunurken, Buldan hakkında 54, Aydoğan hakkında 42, Kürkçü hakkında da 5 dosya görüşülmeyi bekliyor.

Süreç nasıl işliyor?

İşlediği iddia edilen suçtan dolayı bir milletvekilinin yargılanabilmesi için hakkında hazırlanan fezlekenin TBMM’de Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nda ele alınması ardından da Genel Kurul’da dokunulmazlığının kaldırılması için oylama yapılması gerekiyor. Karma komisyon, milletvekillerinin yazılı ya da sözlü savunmasını aldıktan sonra dönem sonuna bırakma ya da dokunulmazlığın kaldırılması yönünde rapor hazırlıyor. Dokunulmazlığın kaldırılması için Genel Kurul’daki oylamada oylamaya katılan milletvekillerinin yarıdan bir fazlasının bu yönde oy kullanması yeterli oluyor.

Dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilinin, milletvekilliği devam ediyor. Dokunulmazlığı kaldırılan bir milletvekili, sadece dokunulmazlık hangi iddia için kaldırılmışsa o iddiadan yargılanabiliyor. Milletvekilliğinin sona ermesi ise anayasanın 84. maddesinde düzenleniyor. Devamsızlık, milletvekilliğiyle bağdaşmayan işler gibi hallerde milletvekilliğinin düşmesini de düzenleyen 84. madde, “Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurul’a bildirilmesiyle olur” hükmü de yer alıyor.

Dokunulmazlığı kaldırılan veya TBMM üyeliği düşürülen milletvekili veya başkaları, bu kararlara Anayasa Mahkemesi nezdinde 7 gün içinde itiraz edebiliyor. Anayasa Mahkemesi bu itirazları 15 gün içinde kesin karara bağlıyor.