Siyaset‘Edep’ ve ‘pankart’ tartışması

‘Edep’ ve ‘pankart’ tartışması

13.10.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:

TBMM Genel Kurulu’nda, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında verilen gensorunun gündeme alınmasına ilişkin görüşmeye “edep” tartışması ve pankart şovu damgasını vurdu. İşte tutanaklara yansıyan tartışma...

‘Edep’ ve ‘pankart’ tartışması

- Davutoğlu: Suriye krizinin sorumlusu ne Türkiye’dir ne de demokratik hakları için sokağa çıkmış olan Suriyeli kardeşlerimizdir. Suriye krizinin sorumlusu, önce keskin nişancılarla, yetmediği zaman toplarla, tanklarla, o da yetmediğinde helikopterlerle, uçaklarla kendi halkını bombalayan zalim Esad rejimidir.
- Refik Eryılmaz(CHP/Hatay): Sensin Sayın Bakan, sensin! 10 bin Suriye askeri öldü, 10 bin! Yazıklar olsun size!
- Engin Altay(CHP/Sinop): Kampa gel, kampa. (CHP sıralarından Apaydın kampına ilişkin resimler gösteriliyor.)
- Davutoğlu: O resimleri gösteriyorsunuz. Her gün televizyonlarda gösterilen...
- Eryılmaz: Kardeş kardeşi öldürüyor! Kardeş kanı akıyor! Yazıklar olsun size!
- Davutoğlu: ... Hama’yı, Humus’u, Halep’i unutmayın.
- Başkan: Sayın Eryılmaz, lütfen oturun yerinize.
- Davutoğlu: Ben Kılıçdaroğlu’nun bu hakaretlerine cevap vermeyi zül addederim, çünkü ecdat ve özlü deyişler cevabı vermiş: “Bir insanda olmazsa edep/Neylesin ona medrese, mektep... /Velhasıl illa edep, illa edep, illa edep.” (Ak Parti sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar)

‘Aylardır sabrediyorum’
- Ali Özgündüz(CHP/İstanbul): Genel Başkana “edep” demek yakıştı mı Sayın Bakan? Genel Başkan hakkında böyle konuşmak size yakışıyor mu? Edepten bahsediyorsunuz!
- Davutoğlu: Şimdi, Sayın Kılıçdaroğlu’na bu anlamda cevap vermeyeceğim ama hukuki haklarımı mahfuz tutuyorum. (Ak Parti sıralarından “Bravo” sesleri, alkışlar; CHP sıralarından gürültüler) Bakın, dinleyin, dinleyin. Biz sizi dinledik, siz de dinleyeceksiniz. Ben burada hakaret etmiyorum, dinleyeceksiniz. Aylardır bu hakaretlere sabrediyorum, dinleyeceksiniz, dinleyeceksiniz.

‘Miting değil, otur’
- Musa Çam(CHP/İzmir): Tokalaşma, çak çak yapma!
- Davutoğlu: Kemal Kılıçdaroğlu kafasındaki Davutoğlu’yla kavga ediyor, gerçek Davutoğlu’yla değil.(Ak Parti sıralarından alkışlar) Şimdi, bunu söyledikten sonra bir tek şeyi kabul etti, doğru söyledi. “Stratejik Derinlik’i okumadım” dedi. Okumadığı şeyi tenkit ediyor.
- Haydar Akar(CHP/Kocaeli): Sayın Bakan, doğru söylemiyorsun. O kitabın adını öyle söylemedi, doğru söylemiyorsun. Sen bile doğru söylemiyorsun. Doğru söyle, doğru. Adını bile doğru söylemiyorsun.
- Davutoğlu: Çıkar cevap verirsin.
- Çam: ABD taşeronluğuna hayır Davutoğlu! Ortadoğu’da savaşa hayır!
- Davutoğlu: ...Şimdi, CHP Sözcüsü... (CHP sıralarından gürültüler) oturun, oturun, oturun! Burası miting meydanı değil, otur, otur, otur!
- Başkan: Sayın Çam, lütfen oturur musunuz yerinize!
- Davutoğlu: CHP Sözcüsü Apaydın Kampı’ndan bahsetti. Bakın, yine Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi tarafından kurulan Suriye Bağımsız Araştırma Komisyonu oraya gitti. Yüce Meclisimizin İnsan Hakları Komisyonu gitti; onların raporunun itibarı yok, CHP sözcüsü için bazı provokatif yabancı basının itibarı var. Bunların bu Meclis’e saygısı da bu kadar. (Ak Parti sıralarından alkışlar)

‘Kızılay Meydanı’na çıkın’
- Hurşit Güneş: (CHP/Kocaeli): Washington Post, Le Monde yazıyor Sayın Bakan.
- Çam: Barıştan yana mısınız, savaştan mı? (İzmir Milletvekili Musa Çam, elindeki (ABD Taşeronluğuna ve Savaşa Hayır” yazılı afişi göstermeye devam etti.)
- Başkan: Sayın Çam, lütfen, böyle bir usul var mı? Sayın Çam, isterseniz Kızılay Meydanı’na çıkın, o afişle. (Ak Parti sıralarından alkışlar)
- Davutoğlu: Sözü olmayanlar, kendi sürelerini bile doldurmaz, böyle pankart taşırlar.
Başkan: Yeri burası değil ki...