‘Eğitimi iflas eden devletler yıkılır’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Terör örgütüyle aynı dili konuşuyorlar” açıklamalarına, “Sanki Milli Eğitim Bakanlığı’nı FETÖ’ye biz teslim etmişiz. Düne kadar FETÖ’nün elindeydi Milli Eğitim Bakanlığı. Paralel eğitim sistemi kurdular. Milli eğitimi terör örgütüne teslim eden bir hükümete ne diyeceksiniz?” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, “Devletlerin yıkılışındaki temel olgu, eğitimin o ülkelerde iflas etmesidir

Kılıçdaroğlu, CHP Milletvekili Gaye Usluer koordine ettiği “Eğitimin Üç Şartı: Bilimsellik, Laiklik, Adalet” başlıklı çalıştayın açılışında şunları kaydetti:

OSMANLI’NIN BATIŞINA BAKIN: Bir ülkenin büyümesinin, bilimde, teknolojide ilerlemesinin tek yolu eğitimdir. Bir ülkeyi geri bıraktırmak istiyorsanız, o ülkeyi işgal etmenize gerek yok, eğitim sistemini bozacaksınız. Bozduğunuz andan itibaren geriye gittiğini görürsünüz. Devletlerin yıkılışındaki temel olgu, eğitimin o ülkelerde iflas etmesidir. Eğitim gelecek yüzyılı belirlemiyorsa, toplum geriye gider ve bir süre sonra yok olur. Osmanlı’nın batışına bakın, bu gerçeği görürsünüz.

EĞİTİM PARTİNİN ARKA BAHÇESİNDE OLMAZ: Eğitimde reform sürekli olmalıdır. Eğitimde reformu, bu işin uzmanları yapar. Aklın egemen olduğu bir masada sorunlar çözülür. Ama siz başka amaçlarla çözüm üretiyorsanız, eğitimi perişan edersiniz.

ARADAKİ FARK 78 KAT: Parası olan çocuğunu özel okula gönderiyor, yoksul olan devlet okuluna. Varsıl ile yoksulun eğitim harcaması arasındaki fark 78 kat. Hepimizin oturup düşünmesi lazım, bu işin sağı, solu, ortası yok. Bu işi akıl masasına yatırmak, çözüm üretmek zorundayız. Yapmazsak görevimizi yapmamış oluruz.

EĞİTİM SİSTEMİ ALLAK BULLAK: Öğretmenleri baş tacı yapmayan toplumun geleceği yoktur. Eğer bir ülkede öğretmeni açlığa mahkum ederseniz, öğretmen ay başını nasıl getiririm diye düşünürse, çocuğumuza yeterli zaman ayıramaz. Okul açılacak, binlerce öğretmenin tayini çıkıyor, eşi bir tarafa, kendisi bir tarafa. Eğitim sistemini allak bullak yaparak nereye gidecek Türkiye.

BAKANLIK FETÖ’NÜN ELİNDEYDİ: Üniversitelerimiz bilgi üretemez noktaya geldi. İran üniversitelerinden ürettiği bilgi Türkiye’yi geçti. İktidar rahatsız olmuyor. Bunu söylediğimizde bize ‘Terör örgütüyle aynı dili konuşuyorsunuz’ diyorlar. Sanki Milli Eğitim Bakanlığı’nı FETÖ’ye biz teslim etmişiz. Düne kadar FETÖ’nün elindeydi Milli Eğitim Bakanlığı, onlar yönetiyordu. Onlar ne istedilerse verdiler. Okul, öğretmen, arsa, üniversite istediler, verdiler. Devlet okullarında çalışan öğretmen ne istedi de neyi verdiniz? Paralel eğitim sistemi kurdular. Bunu dillendiriyoruz rahatsız oluyorlar. Milli eğitimi terör örgütüne teslim eden hükümete ne diyeceksiniz. Okullar bir siyasi partiye militan yetiştirme yeri değildir. Okulları böyle düşünürseniz kaybeden Türkiye olur, hepimiz oluruz. Aynı gemideyiz. 100 yıl sonrasını düşünmek zorundayız, ona göre politikalar oluşturmak zorundayız. Bunu yapamazsak sorun çözülmez.

CHP, 94. yaşını kutlayacak

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 9 Eylül 1923’te kurulan CHP, yarın 94’üncü yaşını kutlayacak. CHP yöneticileri, 94. kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında yarın ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret edecek. Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP heyeti, Kurucu Genel Başkan Atatürk’ün mozolesine çelenk koyacak. Kılıçdaroğlu, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladıktan sonra heyet İkinci Genel Başkanları İsmet İnönü’nün mezarına çelenk bırakacak.

‘Sözde Danıştay Başkanı’

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Danıştay Başkanı Zerrin Göngör’ün tarafsızlığını unutarak CHP ile söz yarıştırma gayreti içine girdiğini ve “Sözde Danıştay Başkanı olduğunu” savundu. Gök şöyle devam etti: “Böyle bir Danıştay Başkanı’nı Türkiye taşıyamaz. Bu Danıştay Başkanı derhal istifa etmelidir. Eğer iddialıysa cübbesini çıkartıp siyasete girmelidir. Danıştay Başkanı Zerrin Güngör olduğu müddetçe, Danıştay, Türk yargısı kan kaybetmeye devam edecektir. Danıştay Başkanı ‘sözde adalet yürüyüşü, sözde adalet kurultayı’ diyeceğine, ‘Yurttaşların yüzde 73’ü niye güvenmiyor?’ diye düşünsün.”