‘Elimizde başka belgeler de var’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı öldürenleri Suudi yetkililerin açıklayacağını, yarın Suudi başsavcının Türkiye’ye geleceğini belirterek, “Yerli işbirlikçi kim? Bu 15 kişiyi Türkiye’ye gönderen kim?” diye sordu. AK Parti Genel Merkezi’nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na katılan Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:

TEK ANDIMIZ İSTİKLAL MARŞI: Bizim tek andımız İstiklal Marşı’mızdır. Günümüz şartlarında hiçbir manası olmayan, fuzuli tartışmalarla milletimizi yormak yerine asıl işimize bakacağız.

KIRMIZI ÇİZGİMİZ: Amerika, Menbiç konusunda vardığımız mutabakatı bizi oyalama aracı haline dönüştürdü. Menbiç meselesinin er veya geç arzu ettiğimiz doğrultuda çözüleceğine inanıyoruz. Menbiç’te oyalanmak yerine dikkatimizi Fırat’ın doğusuna çevirmekte kararlıyız. Terör koridorunu dağıtmış vaziyetteyiz. Ama yeni oluşumlar kabul edilemez. Oralar kırmızı çizgimizdir.

SON İKAZ: Biz DAEŞ adına sahaya sürülen çapulcuların kim tarafından, nerede, nasıl korunduğunu, silahlandırıldığını bölgeye getirilen 19 bin TIR ve 3 bin kargo uçağı dolusu silah ve mühimmatın DAEŞ ile ilgisinin bulunmadığını da çok iyi biliyoruz. Türkiye gibi bir ülkeyi eli kanlı bir örgüte feda etmek akıl kârı değildir. Kendi harekât planlarımıza göre çalışmalarımız sürüyor. Yakında sahadaki yansımaları görülecek. Sözlerimiz son ikazlarımız olarak değerlendirilmelidir.

KOMİK AÇIKLAMA: (Kaşıkçı cinayeti) Soruşturmalar, bizi Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğü sonucuna götürdü. Suudi yetkililerin açıklamaları bizi farklı bir endişeye sevk etti. O da Kaşıkçı’nın konsolosluktan çıktığı ifadesiydi. Bu açıklamalar çok komikti. Kaşıkçı konsolosluktan çıkacak, dışarıda bekleyen nişanlısını almayacak. Bu çocukça açıklamalar devlet ciddiyetiyle, devlet adamlığıyla uyuşmaz.

YERLİ KİM?: Diyoruz ki öldürüldüğü artık ayan beyan ortada da nerede? Bu cesedi göstermeniz lazım. ‘Buradan çıktı’ diyorsunuz, çıktıysa ispat. En sonunda 15+3, 18 kişinin tutuklandığı kabul edildi. Bunu Hadimul Harameyn Şerifeyn’den bizzat öğrendim. Bu 18 kişi Kaşıkçı’nın kimler tarafından öldürüldüğünü biliyor, başka izahı yok. Çünkü fail bunların içinde. Bunların içinde değilse o zaman yerli işbirlikçi kim bunu açıklayacaksınız. Bunları açıklamadığınız sürece Suudi Arabistan bu zandan kurtulamaz.

ELİMİZDE BAŞKA BELGELER VAR: Biz elimizdeki bilgi ve belgelerin kopyalarını Suudi yetkililere verdik. Onlar, bunları görünce şaşırıyorlar. Aslında fail belli. Peki bu 15 kişinin Türkiye’ye gelmesi talimatını veren kim? Elimizde başka bilgi, belge yok değil, var. Gün ola harman ola. Ama çok aceleci olmanın da anlamı yok, şimdilik ilk etapta bir defa Kaşıkçı’yı öldürenleri Suudi yetkililer açıklayacak. Pazar günü başsavcıyı Türkiye’ye gönderiyorlar. İstanbul’da Başsavcımızla bir araya gelecekler ve görüşmelerde bakalım ne gibi bir kanaat hasıl olacak... Fakat bütün mesele o son açıklanan yerli işbirlikçi kim?

BİZ YARGILAYALIM: Ben Arabistan Kralı Hadimul Haremeyn Şerifeyn’e veliaht prense de söyledim: ‘Eğer bu şaibeyi ortadan kaldırmak istiyorsanız kilit nokta bu 18 kişidir, konuşturamıyorsanız, olay İstanbul’daki başkonsoloslukta vuku bulmuştur, o zaman bunları bize teslim edin biz yargılayalım. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız, emniyetimiz, istihbarat birimlerimiz soruşturmayı titizlikle sürdürüyor. Böyle bir manzara karşısında bu ülkenin ana muhalefet partisinin başındaki zatın takındığı tavır ise gerçekten içler acısı. Türkiye’yi töhmet altında bırakmak isteyen kesimlerin propagandalarına borazanlık yapıyor.

KILIÇDAROĞLU RANT PENCERESİNDEN BAKIYOR: Bu ülkeyle ve bu milletle irtibatı olmadığını zaten bildiğimiz CHP Genel Başkanı’nın, vahşi bir cinayet meselesine dahi böylesine çarpık şekilde yaklaşmasını doğrusu beklemiyordum. Türkiye’nin bu konuda takip ettiği yöntemleri herkes takdir ediyor, bir tek CHP Genel Başkanı yerden yere vuruyor. Sonra lafı döndürüp dolaştırıp para meselesine getiriyor. Bu kişinin, banka sahibi bir partinin başında olduğu için olsa gerek, her şeye rant penceresinden, para gözüyle baktığı anlaşılıyor.

KARŞILIKLI BIRAKTIK

MHP ile yerel seçimde ittifak konusunda ise Erdoğan şunları söyledi: “Mevcut belediye başkanlarımızla ilgili değerlendirmelerimiz belirli bir safhaya geldi. Devam edeceğimiz arkadaşlarımızı belirledikten sonra yeni isimlerle ilgili çalışmaları da süratle tamamlayacağız. Cumhur İttifakı’na olan bağlılığı sürdürüyoruz; 2019 Mart’ı ile ilgili seçim ittifakı işini ise karşılıklı bir kenara bıraktık. MHP ile ülke ve millet meseleleri konusunda birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Ama mahalli seçimlerde herkes kendi yolunu takip edecek. Tüm seçim çevrelerinde kendi adaylarımızla milletimizin karşısına çıkacağız.”

ADAY ADAYI OLMASINLAR

İktidarda oldukları 16 yılda her alanda Türkiye’ye kazandırdıkları hizmetlerin en büyük referansları olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “AK Parti, millete hizmet için kuruldu. Kim ki işte bu asli misyonunu unutup, partimizi kendi heva ve heveslerinin aracı haline dönüştürmeye çalışırsa, onunla külahları değişiriz. Bu tür konumda olan arkadaşlarımız varsa aday adayı olarak bile karşımıza gelmesin, bizi yormasınlar. Görevini unutup, kerameti kendinden veya kendinde görmeye başlayanlar eninde sonunda bu milletin tokadını yemeye mahkumdur” dedi.

Trudeau ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili dün bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Erdoğan, Kaşıkçı cinayeti hakkında bilgi paylaşımında bulunurken, iki liderin, cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasının ve faillerin cezalandırılmasının önemini vurguladıkları belirtildi. Görüşmede, ikili ilişkilere de değinildiği kaydedildi.