SiyasetErdoğan: Öymen'in sözleri halk nezdinde yerini bulmuştur

Erdoğan: Öymen'in sözleri halk nezdinde yerini bulmuştur

18.11.2009 - 18:32 | Son Güncellenme:

.

Erdoğan: Öymenin sözleri halk nezdinde yerini bulmuştur

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in TBMM’deki sözlerine yönelik tepkilerle ilgili olarak, "Halk nezdinde yerini bulmuştur. Ne yapıp ne yapılmayacağı konusu benim partimin ya da şu andaki Hükümet olarak bizim sorunumuz değildir. CHP’nin kendi iç meselesi, kendi sorunudur" dedi.

Başbakan Erdoğan, Excelsior Oteli’nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunduktan sonra Türk ve yabancı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in TBMM Genel Kurulu’ndaki açıklamalarına ilişkin sivil toplum örgütlerinden gelen tepkilerle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, şu yanıtı verdi: "Halk nezdinde yerini bulmuştur. Ne yapıp ne yapılmayacağı konusu benim partimin ya da şu andaki Hükümet olarak bizim sorunumuz değildir. CHP’nin kendi iç meselesi, kendi sorunudur. Sivil toplum örgütleri zaten gerekli olan reaksiyonu göstermiştir, göstermektedir. Konuyla ilgili değerlendirmelerimizi biz zaten yapılması gereken, o yüce Meclis çatısı altında da yaptık." Başbakan Erdoğan, "Tunceli’nin isminin Dersim olarak değiştirilmesiyle ilgili DTP’nin yasa taslağı hazırlama girişimi var, destek verir misiniz?" sorusu üzerine de bu konudaki düşüncelerini zaten açıkladıklarını kaydetti.

Erdoğan, "Özellikle koordinatör bakanım bu konuyla ilgili açıklamaları da yaptılar. Tüm mesele şudur, ülkemizde bizler kanayan yaralar meydana getirmenin gayreti içinde olmayacağız. Tam aksine kanayan yaraları tedavi etmenin gayreti içinde olacağız" dedi.

-"İNSANLIĞIN KARANLIK YAPISINI AYDINLIK YARINLARA ÇEVİREBİLMEK"-

Haberin Devamı

Ev sahibi İtalya’nın Başbakanı Silvio Berlusconi haricinde G8 ülkeleri liderlerinin FAO (Dünya Gıda ve Tarım Örgütü) Zirvesi’ne katılmamasına yönelik eleştirilerin sorulması üzerine Başbakan Erdoğan, son G8 toplantısında Afrika ülkelerine yönelik adımlar atıldığını, yardım kararı alındığını, G20’de de konunun gündeme geldiğini hatırlattı.

Dünya Gıda Zirvesi’nde özellikle Afrika ağırlıklı bir yardımın devam edeceğinin konuşulduğunu anlatan Erdoğan, Türkiye’nin de şu ana kadar dış yardımının 680 milyon dolara ulaştığını, bundan sonraki süreçte de bu tür yardımların devam ettirileceğini belirtti. Erdoğan, "Bu, tüm dünyadaki bu tür açlık mücadelesi veren ülkelere yönelik attığımız adımlardır. Bu bir senelik yardım şeklinde değildir. Süreç içerisindeki, iktidarımız içinde yaptığımız yardımlardır" diye konuştu.

AB adına da Avrupa Komisyonu Başbakanı Jose Manuel Barroso’nun zirveye katıldığını anımsatan Erdoğan, bunun da "olayın tamamen kendi başına terk edilmiş olmadığını, yakından takip edildiğini" gösterdiğini ifade etti.

"Silah devi" ülkeler tarafından, silah tüketimi noktasında savunma sanayine bir trilyon doların üstünde harcama yapıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Burada felaketin boyutlarını anlamamak mümkün değil. Önce savunma sanayine veya silah sektörüne yapılan bu yatırımların tüm insanlığı, başta gelişmiş ülkeler olmak üzere, bu süreci masaya yatırmak suretiyle silah ve savunma sanayine yapılan yatırımların, eğitim, sağlık, gıda buna benzer başlıklarda bu sektörlere yapılmak suretiyle insanlığın şu andaki karanlık yapısını aydınlık yarınlara çevirebilmek için bazı adımlar atmaları gerekir diye düşünüyorum. Burada özellikle BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin üzerinde çok çok önemli görevler var ve bu, takip eden G20 ülkeleri noktasında yapılan çalışmalar var. Bunların hassasiyetle devam etmesi ve ele alınması gerekir diye düşünüyorum.

Bu arada da bir şeyi gözden kaçırmayalım, FAO Konseyi’ne, biliyorsunuz Fransa ve İngiltere başkan adayı olarak hazırlanıyor. Bu da tabii G8’in burayı ne kadar önemsediğini de gösteriyor. Onun için biz bu sürece bu şekilde destek verelim ama asıl vermemiz gereken destek başta Afrika olmak üzere aç, sefil olan insanların yaşadığı buralara hep birlikte elimizi uzatmalıyız, gerekli destekleri vermeliyiz. Balık ikram etmek yerine balık tutmayı da onlara temin etmeliyiz diye düşünüyorum."

Haberin Devamı

-"İLERLEME RAPORU GEÇMİŞE GÖRE ÇOK OLUMLU"-

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan, başka bir soru üzerine, AB’nin Türkiye İlerleme Raporu’nda, eskiden yer alan insan hakları ihlali, faili meçhuller gibi noktaların artık yer almadığını belirterek, şunları söyledi: "Bizimle ilgili bu İlerleme Raporu bu dönemde geçmişe göre çok çok daha olumludur. Biz, ’işkenceye sıfır tolerans’ dedik ve şimdi işkenceyle alakalı bir konu söz konusu değil. Türkiye yakından izlendiği takdirde, konuşulması gereken kişi veya kuruluşlarla konuşulduğu takdirde Türkiye’nin uzaktan bakıldığı gibi, özellikle temel hak ve özgürlükler noktasında zannedildiği gibi bir ülke olmadığı ortaya çıkacaktır. Bunları çok çok aşmış bir ülke konumunda olduğu ortaya çıkacaktır."

Haberin Devamı

-"ÖN YARGILARI OLMAYAN OBJEKTİF İSİMLER"-

Başbakan Erdoğan, yarın yapılacak olağanüstü zirve ile AB Konseyi Başkanının seçileceğini ve adaylar arasında eski İtalya Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Massimo D’alema’nın da bulunduğunun hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Öncelikle burada bir şeyi ifade etmem lazım, AB’de yapılacak olan görüşmelerde bir belirsizlik vardı. Her şeyden önce bu ortadan kalktı. Bu belirsizlik, Lizbon Anlaşması ile ilgili belirsizlikti. Böylece şimdi karar alma kuralları netleşmiş oldu ki bu, AB’nin önümüzdeki sürecine çok güçlü bir katkı sağlayacaktır diye düşünüyorum.

Burada yapılacak olan seçimlere gelince, bir çok isim şu anda ortada.

Temenni ederim ki AB’nin geleceğiyle ilgili ön yargıları olmayan ve objektif bakış sergileyebilen isimler eğer seçilebilirse bu tabii sadece Türkiye için değil AB için de bana göre çok çok faydalı olacaktır. Ama ön yargıları olan siyasiler seçilirse bu AB’nin üzerindeki netliği veya ona bakışı gölgeleyecektir.

Şu anda sonuçlandırma müzakerelerini yürüten Türkiye gibi ülkeleri de rahatsız edecektir." -"NABUCCO GÜNEY AKIM’IN ALTERNATİFİ DEĞİL"- İtalya’ya doğalgaz verilmesiyle ilgili soru üzerine de Başbakan Erdoğan, şu ana kadar AB’nin önemli konularından birisinin NABUCCO Projesi olduğunu söyledi.

NABUCCO Projesiyle ilgili "tedarikçi ülkeler, transit katkı veren ülkeler ve tüketici ülkeler" başlıkları altında üç konunun gündemde olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, 6 ortağı olan bu projenin tedarik noktasında şu anda çok güçlü bir yapısının olduğunun söylenemeyeceğini dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Zira hedef 30 milyar metreküp/yıl doğalgaz teminidir. İlk etapta 15 milyar metreküp/yıl temin edelim derken bu bile henüz şu anda sıkıntılıdır. Biz Türkiye olarak tedarikçi bir ülke değiliz. Nereden bu tedarik sağlanacak diye baktığımızda, şu anda NABUCCO projesinin ilgililerinin baktığı, özellikle AB yönetimi burada tabii Türkmenistan’a, Azerbaycan’a bakıyor. Bunun transit olarak gelişinde de hangi ülkelerden geçecek dediğimizde, Türkmenistan’dan aldığınız doğalgazı geçirebileceğiniz iki yol var; bir tanesi İran’dır, bir tanesi Hazar geçişli Azerbaycan güzergahıdır. Burada Hazar geçişli olanda sıkıntılar var. İran ile de bazı sıkıntılar yaşanıyor.

Öbür tarafta Rusya doğalgazına gelince, Rusya doğalgazına da şu anda AB’deki doğalgaz yönetimi çok olumlu bakmıyor. Fakat aramızda bazı görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Öyle zannediyorum ki Türkiye burada çok daha aktif bir rol üstlenmek suretiyle özellikle Yunanistan’dan gelen hat noktasında, biliyorsunuz bizim Yunanistan’a doğalgaz veriyoruz, hattımız var, bu hattın İtalya’ya, Arnavutluk’a uzanması gibi bir çalışmanın içerisindeyiz. Şu anda Enerji Bakanlığımız konuyla ilgili çalışmalarını da sürdürüyor. Burada İtalya’nın yapmış olduğu bazı anlaşmalar var, transit noktasındaki sorununu da biz çözeceğiz.

Çünkü NABUCCO olayını bizler hiçbir zaman Güney Akım’ın bir alternatifi gibi görmüyoruz. Bunların hepsini birbirinin tamamlayıcısı olarak görüyoruz.

Yarın Avrupa, Güney Akım ile de ihtiyaçlarını karşılayamayacak veya Güney Akım, Avrupa’nın tamamının ihtiyaçlarını karşılayamayacak. Onun için NABUCCO’nun Avrupa için önemli bir özelliği var. Hatta şu anda Rusya’dan gelecek doğalgaz, Türkmenistan, Kazakistan, İran buralardan gelecek doğalgaz, şimdi Kuzey Irak’tan gelecek doğalgaz, hatta belki daha sonra Suudi Arabistan, Katar’dan gelecek doğalgaz, bunların hepsi Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacını gidermede önemli rol oynayacaklardır. Biz de Türkiye olarak burada transit rolümüzü oynamanın gayreti içerisinde olacağız."

EN ÇOK OKUNANLAR

KEŞFETYENİ

İlgili Haberler