01.01.2011 - 00:32 | Son Güncellenme:
CENK BAŞLAMIŞ
Dün öğle saatlerinde Sur arkasını ziyaret eden Gül’ü çoşkulu kalabalık, “Diyar seninle gurur duyuyor”, “En büyük başkan bizim başkan” sloganları ve “Halkın Cumhurbaşkanı” pankartıyla karşıladı. Hasan Paşa Hanı’nı ziyaret eden Gül’ü yağmur altında uzun süre sabırla bekleyenlerden Ramazan Akdemir Milliyet’e, ”Cumhurbaşkanımız elinden geleni yapıyor. Halkla yan yana olması güzel”, Fesih Yaltı “Buraya geldiği için çok mutluyuz, hoş geldi”dedi. Amina adındaki öğrenci, “Zaten olması gereken bu. Cumhurbaşkanı içimizde, aramızda olmalı. Bizim oylarımızla işbaşına gelenler sorunlarımızı çözmek için çaba göstermeli. Bu, bütün politikacılar için geçerli” diye konuştu. 70 yaşındaki Abdül Salim “Derdim çok ama sadece Gül’e söylerim” dedi, emekli Mehmet Oğul ise askerden dönen altı oğlunun da iş bulamadığı için evde oturmak zorunda kalmasından yakındı. Mehmet adındaki kişinin talebi ise, Milli Güvenlik Kurulu’nun(MGK) Diyarbakırspor’a yardım etmesiydi! Bazı vatandaşlar da Cumhurbaşkanı’ndan isteklerini mektuplarla iletmeye çalıştı.
‘Ağzıma baktım dilim yok’
30 yıldır berberlik yapan Hüseyin Gülmez’in devletten talebi ise Kürt halkının diliyle kimliğini tanıması ve kapsamlı af ilan etmesiydi. Gülmez, “Bunlar olursa bin yıl daha beraber yaşarız. İstanbul’da bana ‘Kürt müsün’ diye sordular. Ağzıma baktım dilim yok, cebime baktım kimliğim yok. Üzüldüm. Halk sorunları konuşmalı ki, politikacılar çözmek zorunda kalsın..”dedi.
Üç yıllık aradan sonra Diyarbakır’ı ziyaret eden Gül, “üvey evlat” muammelesi gördüğünü düşünen halkın gönlünü almaya çalıştı, sorunları birlikte çözme çağrısı yaptı, vicdani ve insanı yanlışların düzeltilmesi gerektiğini söyledi, en güncel tartışma konusunda ise “farklı diller zenginliktir ama devletin dili Türkçedir” mesajı verdi.