'Tercihli' basın davetine katılan gazetecilere 'Demokrat Gazeteciler Birliği' kurmalarını öneren Erbakan'a tepki yağıyor: Papyonlu mu papyonsuz mu olsun?
Necmettin Erbakan'ın Hidiv Kasrı'nda sınırlı sayıda gazeteciye davet vermesi ve katılan gazetecilere, "Demokrat Gazeteciler Birliği" kurmalarını önermesi, medyanın tepkisini topladı.
Türkiye Gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar, Erbakan'ın, 28 Şubat sürecindeki Genelkurmay brifinglerine katılan gazetecilerin RP tarafından boykot edildiğini belirterek, "Genelkurmay'ın davetini papyonlular diye alaya alanlar bakalım şimdi ne diyecekler?" diye konuştu.
Necmettin Erbakan'ın basına verdiği davetteki tercihli konuk listesi, Genelkurmay Başkanlığı'nın 30 Ağustos resepsiyonundaki eleştirileri hatırlattı. Resepsiyona temsilcileri davet edilmeyen gazeteler, geceye smokinle katılan gazetecileri alaylı bir dille eleştirerek, "Papyonlu demokrasi" ifadelerini kullandılar. Aynı gazetelerde, Erbakan'ın davetinin eleştirilmediğini belirten gazeteciler ise, 312. maddenin demokrasi adına kaldırılmasını isteyen Erbakan'ın demokratlığının gerçekçi olmadığını ileri sürdüler.
Özkök: Bira isterdim
Hidiv Kasrı'ndaki sınırlı basın toplantısına davet edilen ve edilmeyen gazeteciler, Erbakan'ın tutumunu, gazetelerindeki köşelerinden sert bir dille eleştirdiler. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, "Oğlum bir bira getir" başlıklı yazısında, davete katılması halinde, Erbakan'a yönelteceği soruları şöyle sıraladı:
"Soruyu sormadan önce, 'Burası çok güzel. Bir bardak bira rica edebilirmiyim?' derdim. Arkasından da sorumu sorardım. Siz, elinizdeki belediyelere ait
dünya güzeli yerlerde hala içki yasağı uygularken, kendi hayat tarzınızın dışındakilere en küçük bir müsamaha göstermezken, başkalarının size müsamaha bile değil, 'imtiyaz' vermesini nasıl isteyebilirsiniz?.. Siz bir zamanlar 312'nci maddenin kaldırılması yolundaki girişimlere, 'bu Eşber Yağmurdereli kanunu' diye karşı çıkmıştınız. Şimdi iş kendinize dönünce bu işi basit bir özürle geçiştirmek istiyorsunuz. O insanların yattığı onca hapis cezaları ne olacak? Hocam dikkat ettiniz mi diye başlayarak şu soruyu da sorardım: 'Buraya davet ettiğiniz gazetecilerin yarıya yakını, sizin durmadan kartel medyası diye aşağıladığınız gazetelerde çalışan insanlar. Hiç kendinize şu soruyu sordunuz mu? Onların gazetelerinde bizim gibi düşünen insanlar yazabiliyor da, bizim gazetelerimizde, televizyonlarımızda niye başka türlü yazabilen insanlar yok?"
Davete katılan Yeni Şafak yazarı Mehmet Barlas ise, dünkü köşesinde, şu ifadeye yer verdi:
"Erbakan, davet ettiği basın mensuplarını demokrat gazeteciler olarak niteledi. Ama Erbakan da, biz katılanlar da Türkiye'deki demokrat gazeteciler listesi yapıldığı takdirde, bu toplantının çok daha geniş bir mekanda yapılması gerekeceğini biliyorduk."
"28 Şubat'ta boykot edildik"
Davete çağrılmayan Türkiye Gazetesi yazarı Sabahattin Önkibar ile davete katılan Radikal Gazetesi yazarı Avni Özgürel ve Milli
Gazete yazarı Sadık Albayrak ise, görüşlerini şöyle açıkladılar:
* Sabahattin Önkibar (Türkiye): 28 Şubat döneminde, Genelkurmay'ın brifinglerine davet edilen gazeteciler, o dönemde, bu kesim tarafından boy hedefi haline getirildiler. Demokrasi bu adamlar için amaç değil,
araç. Onların demokrasi anlayışları, onlara karşı olup olmadığınızla ilgili. Karşıt değilseniz demokratsınız, karşıtsanız kötüsünüz. Tayyip Erdoğan örneği ortada.
* Avni Özgürel (Radikal): Demokrat Gazeteciler Birliği sözüne, Hoca'nın her zamanki latife yapan üslubuyla bakmak gerekir. Türk basınında çalışan gazetecilerin büyük bir çoğunluğu demokrat tarifi içine rahatlıkla girer. Erbakan'ın demokrasiyi savunan ve savunmayan gazeteciler kavramını, bizi savunan ve savunmayan gazeteciler olarak algıladığını düşünüyorum.
* Sadık Albayrak (Milli Gazete): "Davet listesinde kasıt olduğunu sanmıyorum. Cumhuriyet gazetesi sanırım çağrılmamış. Liste daha geniş tutulabilirdi. Demokrat Gazeteciler Birliği için, bir genelleme var. Tüm gazeteciler kastediliyor."