HSYK’da yaz kararnamesi krizi

HSYK, bir süredir üzerinde çalıştığı yaz kararnamesini tamamladı. Kararname ile aralarında başsavcılar ve mahkeme başkanlarının da olduğu 2 bin 224 hâkim ve savcının talepleri olmamasına rağmen başka yerlere ataması yapıldı. Yaz kararnamesi, atama yetkisi olan 1. Daire’de sert tartışmalara neden oldu. HSYK 1. Dairesi üyesi Teoman Gökçe, kararname üzerindeki çalışmalar tamamlandıktan sonra istifasını yazılı bir açıklama ile duyurdu.
HSYK’nın 2 bin 224 hâkim ve savcının görev yerini değiştiren kararnamesi dün gece geç saatlere kadar açıklanmadı. Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere çok sayıda başsavcı vekili ile bazı illerin başsavcılarını değiştiren kararnamede bazı bakanlık bürokratlarının da görevlerinden alınarak hâkim ve savcı olarak atanmaları dikkat çekti.

Öz yerinde kaldı
Önceki kararnamelerle yetkileri alınan ve taşraya atanan Zekeriya Öz başta olmak üzere yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcılar genel olarak yerlerinde kaldı. Adana’da bazı TIR’ların durdurulmasına ilişkin MİT soruşturması nedeniyle yetkisi alınan Adana Savcısı Aziz Takcı Zonguldak’a gönderildi.
Edinilen bilgiye göre, yaklaşık 2 bin hakim ve savcının atamasına ilişkin kararlar HSYK 1. Dairesi’nce oybirliği ile alınırken kalan 200 civarındaki hâkim ve savcı atamasında kurulda büyük tartışmalar yaşandı. 1. Daire üyeliğinden istifa eden Teoman Gökçe’nin 200 civarında atamaya muhalefet şerhi koyduğu, 1. Daire başkanı İbdahim Okur ile müsteşar Kenan İpek’in de bazı atamalara muhalif kaldığı belirtildi.

‘Yetki gaspı yapıldı’
Gökçe, HSYK 1. Dairesi’nin üye yapısının 15 Ocak’ta Adalet Bakanı’nın teklifi üzerine değiştirilmesinin ardından çıkarılan kararnameleri sert şekilde eleştirdi.
Gökçe çıkarılan 4 kararname ile “Yargı bağımsızlığını ve hakimlik-savcılık teminatını ortadan kaldıracak şekilde atamalar yapıldığını” ileri sürdü. 1. Daire’nin yetki gaspı yaparak bazı soruşturmaları yürüten savcıların görev yerini değiştirdiğini savunan Gökçe “Yapılan bu hukuka aykırı uygulamalar ile, yargı mensuplarının, korunaksız, güvencesiz ve yarınlarından endişeli bir hale gelmelerine neden olunurken, diğer yandan meslektaşlarımız yargısal faaliyetlerinde hukuku değil, hukuk dışı kaygı ve kriterleri gözetmek zorunda kalacakları bir ortama sürüklenmişlerdir” dedi.
Yargı mensuplarının bu vahim tablo karşısında, neyle karşılaşacaklarını ve nasıl bir muameleye tabi tutulacaklarını bilememenin tedirginliğini yaşadıklarını savunan Gökçe, dün görüşmeleri tamamlanan 2014 yaz kararnamesinin ise Türk yargı tarihine “Kıyım Kararnamesi” olarak geçeceğini ileri sürdü.

‘İftiraları göze alıyorum’

Gökçe, şunları kaydetti: “Bu vicdan yaralayıcı uygulamalar nedeniyle yaptığım açıklamadan ötürü, aslı astarı olmayan dedikodu, hakaret ve iftiralara maruz kalmayı göze alarak ifade etmeliyim ki tüm tasarruflarında hukukun evrensel ilkeleri olan; kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, hâkimlik-savcılık teminatı ve masumiyet karinesini öncelikle gözetmesi gereken HSYK 1. Dairesi, 17 Aralık’tan tarihinden sonraki süreçte maalesef bu ilkelerden uzak ve siyasi mülahazalarla hareket eden bir rotaya oturmuştur. Daire’nin, belirttiğim bu mülahazalardan kurtulacağı yönündeki en büyük ümidim 2014 yılı yaz kararnamesi idi. Ancak, kararname görüşmelerinin sonrasında ortaya çıkan tablo mevcut ümidimi de yok etmiştir. Tüm bu nedenlerden dolayı, 1. Daire’de görev yapmaya devam etmemin hukuki, meslekî ve vicdanî değer yargılarıma zarar vereceği düşüncesiyle, istifa ettiğimi kamuoyuna saygıyla duyururum.”