Siyaset HSYK yasası ‘yok’ sayılabilir mi?

HSYK yasası ‘yok’ sayılabilir mi?

19.02.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

CHP’nin, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) değişiklik öngören kanunu, Cumhurbaşkanı’nın onayından sonra Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götüreceğini açıklaması hukukçular arasında tartışma yarattı

HSYK yasası ‘yok’ sayılabilir mi

Hukukçulardan Prof. Dr. Ergun Özbudun, CHP’nin kanun onaylandıktan sonra “yok hükmünde” sayılması için AYM’ye gidebileceğini, mahkemenin kabul etmesi halinde kanunla yapılan değişikliklerin de geçersiz hale geleceğini savunurken buna itiraz eden hukukçular da var.
2007’de Ak Parti’nin anayasa taslağını hazırlayan Prof. Dr. Özbudun, dün Taraf gazetesinde yer alan açıklamasında, Anayasa Mahkemesi’nin kanun yürürlüğe girdikten sonra yapılabilecek değişiklikleri yok hükmünde sayabileceğini söyleyerek şu görüşü savundu:
“Bu kanunda açıkça fonksiyon gaspı var. Görevden almalar kanunla yapılamaz. CHP kanun yok hükmündedir teziyle dava açabilir, yürütmeyi durdurma isteyebilir. AYM, bugüne kadar tartışmakla birlikte bu yönde karar vermedi, ancak ilk kez bu davada yok hükmünde derse, ona bağlı işlemler de geçersiz hale gelir... HSYK kanun teklifinde yokluğu (yok hükmünde sayılma) akla getirebilecek en önemli husus şu an görevde bulunan bütün görevliler, müfettişler ile HSYK ve Türkiye Adalet Akademisi personelinin görevine kanunla son verilmesidir. Bu noktada yasa yürürlüğe girdikten hemen sonra açılacak davada fonksiyon gaspına, yetki gaspına bağlı olarak yokluk tezi savunulabilir.”

Haberin Devamı

İki isimden destek geldi
Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ise, basına yansıyan açıklamalarında, kanun yürürlüğe girdikten sonra iptal davası sonuçlanana kadar HSYK ve Türkiye Adalet Akademisi kadrolarında değişiklik yapılabileceği gerekçesiyle CHP’nin bu yolu denemesine destekledi. Teziç, “Teklif yasalaşırsa, iptal edilene kadar kadro operasyonu yapılabilir. CHP bir dilekçe ile mahkemeye başvurmalı. Yürürlüğün ve uygulamanın durdurulması talep edilmeli. Mahkeme idareye ‘Bu kanunu uygulama’ diyebilir” dedi.

‘Mahkemeyi zorlamak olur’
- Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden: Anayasa’nın 151. maddesinde ‘Anayasa Mahkemesi’nde doğrudan doğruya iptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer’ hükmüne yer veriliyor. Yani dava açma hakkı, yayınlanır yayınlanmaz şu günden başlar diye bir başlangıç yok. Anayasa Mahkemesi’ne her zaman başvuru yapılabilir ama bu başvurunun dikkate alınıp alınmamasına heyet karar verir. Değişik bir durum, ilk defa yapılıyor. Anayasa Mahkemesi geleneğinde de yoktu. Bana göre bu, Anayasa Mahkemesi’ni zorlama oluyor.

Haberin Devamı

‘Böyle bir olanak yok’
- Eski Adalet Bakanlarından Prof. Dr. Hikmet Sami Türk: Anayasa’nın 151. maddesinin çok açık. Resmi Gazete’de yayımlanmadan, başvuru olanağı söz konusu değil. Belki, Cumhurbaşkanı bu yasayı bir defa daha görülmek üzere iade edebilir. Dolayısıyla henüz Meclis’ten kanun için bir numara alınmış olmakla yürürlüğe girip girmeyeceği belli değil. Kanun hükmünde yokluk ise bir kanun için en ağır yaptırımdır. Yasama organı bir kanun yapıyor. Burada ‘bu yasa yoktur’ deme olanağı bulunmamaktadır.

‘Hukuki boşluk yok’
- Karadeniz Teknik Ünversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez: (Anayasa 151. maddesini hatırlatarak’ Burada dava konusu olan kanundur. Bir kanunun iptali için Resmi Gazete’de yayımlanmadan önce dava açma imkânı yoktur. Hukuki bir boşluk olsaydı bugüne kadar bu yolla Anayasa Mahkemesine pek çok anamuhalefet partisi veya 110 milletvekili giderdi. Bugüne kadar bu hiç yaşanmadı ama bugün bu gündeme getiriliyor.