SiyasetHükümet tamam gibi
Hükümet tamam gibi
28.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Hükümet tamam gibi
DSP - MHP - ANAP koalisyon hükümetinin kurulması için üç parti arasında oluşturulan komisyonlar çalışmalarını tamamladı. Uzun pazarlıkların yaşandığı komisyon maratonu sonrasında, 57. Hükümette DSP'nin 13, MHP'nin 12, ANAP'ın dokuz bakanla temsil edilmesi benimsendi.
Üç günden beri DSP grubunda toplantılarını sürdüren bakanlık komisyon üyeleri saat 15.10'da çalışmalarını tamamlayarak liderlere bilgi vermek üzere dağıldı. Koalisyonda partiler arasındaki bakanlık dağılımına son noktayı koyma işi ise liderlere bırakıldı.
DSP'nin 13, MHP'nin 12, ANAP'ın dokuz bakanla hükümette temsil edilmesi kararlaştırılırken, DSP'ye altı, MHP'ye altı, ANAP'a ise beş icracı bakanlık verilmesi benimsendi.
Köy hizmetlerinden sorumlu devlet bakanlığına üç partide talip olunca pazarlıklar sonuç vermedi. Köy hizmetleriyle ilgili karar liderlere bırakıldı. DSP, Milli Eğitim Bakanlığı'nı almak için Maliye Bakanlığı'nı MHP'ye bıraktı. Orman Bakanlığı için ANAP ve DSP arasında süren pazarlıktan da sonuç alınamadı. ANAP'ın ısrar ettiği bu bakanlıkta son kararı vermek de yine liderlere düştü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da sıkı pazarlık konusu oldu. Bu bakanlığın ANAP'ta kalmasının ağırlık kazandığı belirtildi.
Komisyonda ekonomi yönetiminin paylaşımı uzun zaman aldı. Maliye Bakanlığı'nın MHP'ye bırakılması üzerine Hazine Müsteşarlığı'nı DSP, Özelleştirme ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nı ANAP aldı.
Liderlere gitti
Milli Eğitim, Sanayi, Çalışma, Kültür, Dışişleri, Adalet Bakanlıkları.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Başbakan Yardımcısı olarak görev alacağı 57. Hükümet'te MHP'li isimlerin temsil edeceği bakanlıklar da şöyle:
Dış Türklerden, İller Bankası ve Enformasyondan Sorumlu Devlet Bakanlıkları, Maliye, Milli Savunma, Tarım, Sağlık, Bayındırlık, Çevre Bakanlıkları.
ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'da yargılanma isteği nedeniyle Kabine'ye girmeyeceği hükümette, Başbakan Yardımcılığı için Cumhur Ersümer ya da Sümer Oral'ın adının öne çıktığı ANAP'ta kalan bakanlıklar şunlar:
Enerji, İçişleri, Turizm, Orman, Ulaştırma, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlıkları.
Hükümet protokolü liderlere havale
DSP - MHP ve ANAP kurmayları tarafından hazırlanan koalisyon protokolü dün öğle saatlerinde liderlere sunuldu.
Protokol ve hükümet programını hazırlayan komisyonun ANAP'lı üyelerinden Mehmet Keçeciler, protokolde tam uzlaşmaya varılıp varılmadığına ilişkin sorulara net yanıt vermedi. Keçecilerin, "Liderlere sunulacak düzeye geldi" sözleri, bazı pürüzlerin liderler tarafından aşılacağı izlenimi yarattı. 35 maddeden oluştuğu öğrenilen protokolde, "kriz sinyali" veren türban konusu başta olmak üzere düzenlenen bölümler şöyle:
Türbanda yumuşak üslup: Mevcut imam -hatip ortaokul ve liselerinde kız öğrencilerin Kuran- ı Kerim dersleri haricindekilere başı açık olarak katılması görüşü benimsenirken, üniversitelerde türban yasağı uygulanmasına devam edileceği ifadesi protokolde "yumuşak bir üslupla" yeraldı.
8 yıllık eğitimde "yönlendirme": 8 yıllık kesintisiz temel eğitimin devamı konusunda uzlaşma sağlanırken, 5. sınıftan itibaren yönlendirmenin kabul edildiği belirtildi. MHP'nin, Kur'an dersinin seçmeli ders olarak okutulmasına ilişkin önerisinin protokole alınmadığı, ancak bunu Milli Eğitim Bakanlığı'nın düzenlemesine DSP'nin olumlu görüş belirttiği kaydedildi.
Elebaşına "pişmanlık" yok: Çıkarılacak Pişmanlık Yasası'ndan yasadışı örgüt yöneticilerinin yararlanmaması görüşü benimsenen protokolde, terörle mücadelenin ekonomik, siyasal, kültürel ve sosyal tedbirlerle sonuna kadar destekleneceği görüşüne yer verileceği öğrenildi.
Bankalar özelleştirilecek: Kamu bankalarının özelleştirilmesinin öncelikli olarak benimsendiği protokolde yolsuzlukla mücadelenin devam edeceği vurgulandı.
Vekile "dokunulacak": Partilerin uzlaştıkları protokol önerileri arasında milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılmasının da yeraldığı kaydedildi.
AB masaya yatıyor: Protokolde, AB ile ilişkilerin gözden geçirilmesi görüşü benimsenirken, aksayan yönlerin yeniden değerlendirilmesi istendi.
Ecevit'e Bahçeli vekalet edecek
DSP - MHP - ANAP hükümetinin başbakanı olarak üç partiden birer başbakan yardımcısıyla çalışacak olan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in, hükümetin devamı süresince vekaletini MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bırakacağı öğrenildi.
DSP kurmayları, Ecevit'in, Bahçeli yerine vekaletini DSP'li Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'a bırakmasının, "Bu hükümetin sürmesi mümkün değil" mesajı taşıyacağını belirtti.
DSP kurmayları, koalisyonda birinci, ikinci ve üçüncü başbakan yardımcılığı olmayacağını, Ecevit'in vekaletini bırakacağı durumlarda, hükümetteki genel başkan düzeyindeki tek yardımcısı Bahçeli'yi tercih edeceğini kaydetti. Kurmaylar, bu tercihte hükümetin üç ortağı içinde MHP'nin büyüklük bakımından ikinci sırada olmasının da etkili olduğunu vurguladı.
Ecevit'in vekaletini kime vereceğinin, hükümetin ömrü açısından en önemli gösterge sayılacağını belirten kurmaylar şu değerlendirmeyi yaptılar:
"Bu hükümette uyum ve güven sürdükçe Ecevit'in vekaletini bırakacağı kişi, teamül ve siyasi nezaket gereği Bahçeli olacaktır. Ecevit'in vekaletini Özkan'a bırakması, hükümetin sürmesini mümkün görmediği anlamına gelecektir. Ecevit CHP - MSP hükümeti sırasında, Kıbrıs Barış Harekatı, haşhaş, af gibi önemli konularda MSP ile derin görüş ayrılıklarına düşünce, hükümeti bitirmek için bu yönteme başvurmuştu.
3 Eylül 1974'te MSP ile derin görüş ayrılıkları olduğunu açıkladıktan 15 gün sonra başbakanlığı hukuken bırakmıştı. Son noktayı koyan olay, İskandinav ülkelerine yapacağı bir gezi nedeniyle vekaletini Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan yerine CHP'li Orhan Eyüboğlu'na bırakması, MSP'li bakanların da bu kararnameyi imzalamayarak yurtdışına gitmesini engelleme girişimi olmuştu."
Atamalarda beş imza
Başbakanlık Kanun ve Kararlar Müdürlüğü yetkilileri de 4158 sayılı yasa gereği koalisyon hükümetlerinin kararnamelerinde, koalisyonun büyük ortağının da imzası alınması ve en fazla dört imza bulunmasının hükme bağladığını bildirdi. Başbakanlık yetkilileri, sadece bakanlıkların yurtdışındaki atamalarında iki bakanın teklifi nedeniyle beşli kararname hazırlanabildiğini söyledi.
ANASOL - D hükümeti döneminde de bakan, başbakan ve cumhurbaşkanının imzalaması nedeniyle üçlü kararname olarak adlandırılan düzenlemelerde DTP'li Başkanvekili İsmet Sezgin'in onayının alındığı belge ekleniyordu. Yeni hükümet döneminde de bu yöntemin, bir başbakan yardımcısının DSP'den olması nedeniyle sadece ANAP'lı başbakan yardımcısının imzası için aynı yöntemin izlenmesi bekleniyor.
Ecevit'e 75. yaş armağanı
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, bugün 74 yaşını bitirip 75 yaşına girecek. Ortaklar arasında anlaşma sağlanması halinde 57. Hükümet'in Bakanlar Kurulu listesini Çankaya'ya götürecek olan Ecevit, doğum gününde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den başbakanlığı bir anlamda "doğum günü armağanı" olarak alacak.
Ecevit, 28 Mayıs 1925'te Ressam Nazlı Ecevit ile Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fahri Ecevit'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Ecevit'in çocukluğu ve ilk gençliği tıp doktoru olan babasının Kastamonu milletvekilliği yapması nedeniyle siyaset ve ülke sorunlarıyla içiçe geçti.
İstanbul Amerikan Koleji'nden 1944'te mezun olan Ecevit, 1946'da, aynı okuldan sınıf arkadaşı Rahşan Ecevit (Aral) ile evlendi.
Çalışma hayatında 1944'de Basın -Yayın Genel Müdürlüğü'nde İngilizce çevirmeni olarak başlayan Ecevit, 1946 -50 arasında Londra'da basın ataşeliği yaptı. Ecevit, "Ulus", "Yeni Ulus" ve "Halkçı" gazetelerinde yazar ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. Milliyet Gazetesi'nde de günlük yazılar yazan Ecevit,
şiirlerini ve siyasi yazılarını kitaplaştırdı, ünlü yazarlardan Türkçe'ye kitap çevirileri yaptı.
1959'da CHP Ankara Milletvekili olarak Meclis'e giren Ecevit, 1966'da CHP Genel Sekreterliği'ne, 1972'de ise partinin genel başkanlığına seçildi. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi sonrasında genel başkanlıktan ayrılan Ecevit, 1987'de siyasi yasakların kalkmasıyla DSP Genel Başkanı oldu.
Ecevit'in yakın çevresi, Bülent Ecevit'in doğum günlerinde özel kutlamalar yapmadığını ve doğum yıldönümlerini de diğer günler gibi çalışmakla değerlendirdiğini söyledi.
