İhanet cephesi var

BAŞBAKAN Mesut Yılmaz, bölücüler, mafya ve çetelerin kendilerine karşı güçbirliği içinde olduklarını belirterek, "Bir ihanet cephesiyle karşı karşıyayız. Geniş imkanları var. Her türlü imkanı kullanıp üstümüze geliyorlar. Hükümeti tehdit ediyorlar. Ama yılmayacağız. Mücadeleye devam edeceğiz. Altından kim çıkarsa çıksın, bu mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz" dedi.
Partisinin Başkanlık Divanı'nı dün toplayarak son günlerdeki gelişmeleri değerlendiren Yılmaz, çetelerle mücadelede önemli mesafe alındığını, seçimin bunları aklamak ve çetelerin üstünü örtmek anlamına geldiğini vurgulayarak, Aralık'ta seçime olumsuz yaklaştı.

Başkanlık Divanı üyeleri ve TBMM Grup Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda, ünlü isimlerin gözaltına alınmasıyla gelişme kaydeden Malki cinayeti konusunda bilgi veren Yılmaz, bu cinayetin altında "500 - 700 trilyon liralık bir hesabın yattığını" vurguladı.
Yılmaz, karapara aklama işiyle uğraşan mafya ile uyuşturucu trafiğini elinde tutan çetelerin 1994 yılı sonrası devlet içine sızdığını öne sürdü.
Hükümete gelmeleriyle birlikte bu olayın boyutlarının çok geniş olduğunu gördüklerini, "Bir ihanet cephesi ile karşı karşıya olduğumuzu gördüm" sözleriyle anlatan Yılmaz, "Bu cephenin elinde çok büyük mali imkanlar var. Bölücü, mafya ve çeteler, adeta Türkiye'yi ele geçirme anlaşması yapmışlar. Bölücü terörle karapara aklayıcıları ve uyuşturucu kaçakçıları menfaatte geniş çaplı işbirliği içindeler" diye konuştu.

Yılmaz, "ihanet cephesinin" devleti ele geçirme noktasına geldiğini anlatırken de bunların hiçbirisinin kendi hükümetleri döneminde olmadığını savundu. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunların hiçbiri bizim dönemimizde olmadı. Biz ortaya çıkarıyoruz. Hükümete gelince üstlerine gitme kararını verdik. Başlarını tek tek yakaladık. Ancak ellerindeki geniş mali ve her türlü imkanlarını kullanarak üzerimize geliyorlar. Yılmayacağız, devam edeceğiz."
Yeraltı dünyasının büyük hesaplaşması olarak bilinen ve yeniden açılan soruşturmasında önemli gelişmeler sağlanan ünlü tefeci Malki cinayetinin geldiği noktayı da anlatan Yılmaz, bu olayın boyutlarının bugünden çok daha geniş olduğunu anlattı. Yılmaz, "Boyutları fevkalade geniş. Üzerine gitmeye devam ediyoruz" dedi.
Bu cinayetin altından daha kimler çıkacağını bilemediğini, "İpe asıldıkça arkası geliyor" sözleriyle anlatan Yılmaz'ın, "Altından daha kimler çıkar, bilemem ama boyutları çok geniş. Kim çıkarsa çıksın, benim yakınlarım da partiye yakın isimler de çıksa geri adım atılmayacak. Sonuna kadar götüreceğiz. Kimin çıkacağını ben de bekliyorum" dediği öğrenildi.

Başkanlık Divanı'nda seçim görüşmeleri konusunda tam yetki alan Yılmaz, aralıkta seçim için olumlu sinyal vermedi. Yılmaz'ın şöyle konuştuğu belirtildi:
"Çetelerle ilgili mücadele tamamlanmadan, bu iş ortaya çıkarılmadan seçime gitmek, bu mücadeleyi yarım bırakmak, bunları aklamak olur. Çeteler bu kadar etkin olup devletin içine girerken Başbakan ben değildim. Biz hükümet değildik. Şimdi o dönemin sorumluları bu işin altından kendilerinin çıkacağı endişesine kapılarak, mücadelenin burada kalmasını, seçimle bunların üstünün örtülmesini istiyor."
Yılmaz, Divan üyelerinin CHP'nin hakkındaki soruşturmalara yeşil ışık yakmasından şikayetçi olmaları üzerine ise "Bunlardan korkum yok. Hepsi için açılabilir" dedi.

BAŞBAKAN Mesut Yılmaz başkanlığında dün yapılan ANAP Başkanlık Divanı toplantısında, ünlü tefeci Nesim Malki'yi öldürtmekle suçlanan ve Alaaddin Çakıcı ile yakın ilişkisi olduğu ortaya çıkan işadamı Erol Evcil ile DYP'li Mehmet Ağar arasında bağlantı olduğu iddiaları da tartışıldı. Başkanlık Divanı üyesi Avni Çarsancaklı'nın Evcil'in 1995 seçimlerinde uçağını Elazığ'dan seçime giren İçişleri eski Bakanı DYP'li Ağar'a tahsis ettiğini iddia ettiği ve bu iddianın Yılmaz tarafından doğrulandığı öğrenildi. Adı Susurluk skandalına da karışan DYP'li Ağar, İçişleri Bakanlığı'ndan istifa etmek zorunda kalmıştı.