Siyaset Karakoldan zirveye....

Karakoldan zirveye....

15.12.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Karakoldan zirveye....

Karakoldan zirveye....





DYP’nin başına, asker ve polis kökenli bir aileden gelen, emniyet teşkilatı ve siyasette hızlı yükselişini Susurluk kazasına rağmen sürdürebilen, devletin "sır küpü" Mehmet Ağar geçti. Ağar, 30 Ekim 1951’de Ankara’da dünyaya geldi. Jandarma yüzbaşı büyük dedesi Süleyman Bey’le emniyet müdürlüğü yapan babası Zülfü Ağar’ın izinden yürüdü. Sert bir polis müdürü olan babasının mesleği nedeniyle çocukluğunu karakol bahçelerinde geçirdi.
Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat - Maliye bölümünü Emniyet bursu ile okudu. Devlet memurluğuna Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı’nda başladı.

ZİVERBEY’DEN ÇANKAYA’YA
12 Mart döneminde Ziverbey Köşkü’ndeki sorgulara katıldı, komiserlik görevini Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürlüğü’nde yaptı. ABD’de eğitime gönderildi. 1976’dan itibaren Torul ve Delice’de kaymakamlık yaptıktan sonra polisliğe döndü ve 1980’de İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcılığı görevine getirildi. İstanbul’da önce Asayiş Şube Müdürü, ardından Emniyet Müdür Yardımcılığı yaptı. 1988’de Ankara Emniyet Müdürü oldu.
Turgut Özal’a suikast soruşturmasının başında yer aldı. Korkut Özal, Ağar’ın saldırının arkasındaki isimleri bildiğini ileri sürdü.

KIRCI’NIN NİKÂH ŞAHİDİ
1990’da İstanbul Emniyet Müdürlüğü yaptı, ardından Erzurum Valisi oldu. Bu görevi sırasında, Bahçelievler katliamından yedi kez idama mahkûm olan Haluk Kırcı’nın "firariyken" kıyılan nikâhında, gelin Vesile Erzincanlı’nın şahitliğini yaptı.
Azerbaycan’daki darbe girişimine karıştığı iddiası MİT raporuna yansıdı. "MİT’in böyle bir rapor yazdığına inanmadığını" söyledi.
1993’te dönemin Başbakanı Çiller’in en gözde bürokratı oldu. Emniyet Genel Müdürü iken MİT’teki ezeli rakibi Mehmet Eymür’ün sağ kolu Korkut Eken’i yanına alarak Eymür’ü saf dışı bıraktı.
Çiller tarafından 1995 seçimlerinde A takımına alınarak siyasete taşındı. Anayol hükümetinde Adalet Bakanı, Refahyol hükümetinde İçişleri Bakanı oldu.

VE SUSURLUK KAZASI...
Siyasetteki yükselişi, Susurluk’taki kazada, firari Abdullah Çatlı’nın Sedat Bucak ve polis müdürü Hüseyin Kocadağ’la aynı Mercedes’te olduğunun ortaya çıkması üzerine sarsıldı. İlk açıklaması, "Güvenlik güçlerine teslim etmek üzere götürüyorlardı" oldu. Baskılar üzerine kazadan 5 gün sonra İçişleri Bakanlığı’ndan istifa etti.
Kayıp silah ve susturucular için "Eken’e teslim ettim, nerede oldukları devlet sırrıdır" dedi. Uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanan Yaşar Öz ve MİT muhbiri Tarık Ümit’e "sahte yeşil pasaport vermekle"le suçlandı. 1997’de dokunulmazlığı kaldırıldı, 1999’da tekrar seçilerek tekrar dokunulmazlık aldı. Meclis soruşturma komisyonunda 6’ya karşı 8 oyla aklandı. Mesut Yılmaz, Erol Evcil’in uçağını kullandığını açıklayınca, bu iddiayı doğruladı.
Susurluk skandalı nedeniyle Mülkiyeliler Birliği üyeliğinden çıkarıldı. Yine Susurluk nedeniyle Çiller’le yolları ayrıldı. Parti, Ankara Belediye Başkan adayı yapmak isteyince DYP’den de istifa etti.

KIZINI KAYBETTİ
1998’de kızı Yasemin’i beyin tümöründen 19 yaşında kaybetti. "Devlet işinden ailemizi ihmal etmişiz" diyerek hep sakladığı duygularını belli etti. Eşi Emel ve oğlu Tolga ile teselli buldu.

HER AİLEDEN BİR POLİS
"Her aileden bir kişiyi polis yaptığı" Elazığ’dan 1999’da bağımsız milletvekili seçildi. Son seçimde yeniden bağımsız milletvekili oldu. Çiller’in çekilmesiyle partiye bu kez Genel Başkan olarak döndü.
Fatih Terim’in yakın dostu olan Ağar, sıkı bir GS taraftarı.

ADAYLAR NE SÖYLEDİ?
Mehmet Ağar, kongrede "merkez sağda birleşme değil bütünleşme" mesajı verirken, "derin devlet" kavramını "devletin toprağından geri çekilmeme iradesi" olarak tarif etti.
Demirel’den siyasi hareketin "doğal lideri" diye söz eden Ağar, Çiller’e de "sağlık, esenlik" diledi. Rakibi İlhan Kesici’ye yüklenen Ağar, DP’li bir aileden geldiği mesajı verdi.
Türkiye’de demokrasiyi rayına kendilerinin oturtabileceğini vurgulayan Ağar, "Milliyetçiyiz ırkçı, ayrılıkçı değil, bütünleştiriciyiz. Muhafazakârız ama taassup yoktur" derken, hürriyetleri kısıtlayan her şeyin karşısında olduklarını belirtti. Hakkındaki iddialara da değinen Ağar, "derin devlet" konusunda şu ilginç konuşmayı yaptı:
"Türk devleti en son Musul ve Kerkük’ten geri çekildi. O günden sonra da bir daha geri çekilmeme iradesi teşekkül etti. Biz bu iradeye Derin Devlet diyoruz. Derin Devlet, devletin derinliklerinde değil, milletin şuurundadır. Derin Devlet bir daha geri çekilmeme iradesidir. Bunun için Kıbrıs’tan çekilmek öyle kolay değildir."

Kesici: Türkiye lideri seçilecek
İlhan Kesici, kongrenin DYP’nin hayat memat kongresi olacağını belirtirken, delegenin vereceği oyların sadece DYP’nin değil, Türkiye’nin geleceğini belirleyeceğini söyledi. Kesici, "Bu kongreden bir DYP Genel Başkanı değil, bir Türkiye lideri çıkacaktır" dedi.
Ufuk Söylemez de konuşmasında, "Halkımız DYP’ye hem ihtar çekmiştir, hem de DYP’den vazgeçemeyeceğini göstermiştir. Bu mesajı doğru anlamalıyız" diye konuştu.
Hasan Subaşı da "DYP demokrasi misyonunu kaybetmeye başladığı için baraj altında kaldı" şeklinde konuştu.