Kendisini hâlâ rahip sanıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un verdiği mesajlara sert çıkarak, “ODTÜ’ye gidiyor garip garip şeyler konuşuyor. Kendisine yalan yanlış neler öğretilmiş, anlatılmışsa onu ifade etmiş. Bunu bizimle paylaştığın gibi aynen o şekilde ODTÜ’de yansıtsana. Ama üzüntü veren ne biliyor musunuz, ODTÜ’de ona ev sahipliği yapanların gerçekleri ona söylememeleri, bu ülkede bunların olmadığını söylememeleri. Hele hele bir devlet adamına, devlet adamlığına bu yakışmaz. Kendisine, ülkemizin içişlerine karışılmasına asla tahammül edemeyiz dedik. Aklını kendine sakla. Herhalde hala kendisini rahip zannediyor. Çünkü rahipti bir zamanlar” dedi. Fethullah Gülen ile ilgili hukuki sürecin başlayacağını ve iadesini isteyeceklerini açıklayan Erdoğan, 1915 olayları için Ermenistan ve Ermeni diasporasından da kendileri gibi yürekli, cesur tavır beklediklerini kaydetti.
Erdoğan, dün Ak Parti grup toplantısında şu mesajları verdi:
ALMAN CUMHURBAŞKANI’NA SERT ÇIKTI: Alman Cumhurbaşkanı gelmiş, benimle konuştuğu şeylerden sonra ODTÜ’ye gidiyor garip garip şeyler konuşuyor. Kendisine yalan yanlış neler öğretilmiş, anlatılmışsa onu ifade etmiş. Bunu bizimle paylaştığın gibi aynen o şekilde ODTÜ’de yansıtsana. Ama üzüntü veren ne biliyor musunuz, ODTÜ’de ona ev sahipliği yapanların gerçekleri ona söylememeleri, bu ülkede bunların olmadığını söylememeleri.
ALİ’SİZ, ATEİST ALEVİLİK: Almanya’da Ali’siz Alevilik denilen bir olay var, yani ateist bir anlayışın, zihniyetin, Alevilik kisvesi altında ve kendilerinin de desteklediği bir yapı var, sen bu yapıyı Alevilik olarak bize yansıtıyorsun. Türkiye’de böyle bir Alevilik yok. Türkiye’de siz hiçbir Aleviye, ‘Sen Müslüman değilsin’ diyemezsin, dediğin anda seni tersler. Ama Aleviliği farklı yaşar.
DEVLET ADAMINA YAKIŞMAZ: Ama Almanya’daki bir kısım, ufak, avuçiçi bir grup var, bu grubu Almanlar destekliyor, -Almanya’ya gittiğimde de bunu konuşacağım kendileriyle- onların diliyle gelip burada konuşuyorlar. Bu yakışmaz. Hele hele bir devlet adamına, devlet adamlığına bu yakışmaz. Kendisiyle yaklaşık 2 saat başbaşa olduk, beraber yemek yedik, o yemekte bunları açık açık konuştuk, kendilerine anlattık. İşin asıl sahibi biziz. Kendisine somut örnekler verdik. Bu somut örnekleri bir kenara koyup da eğer Almanya’da sana anlatılanları gider orada konuşursan, ‘Güçlü bir iktidar var, güçlü bir hükümetsiniz, güçlü bir hükümet olarak bunlardan niye korkuyorsun, çekiniyorsunuz’ diyor. ‘Böyle bir çekinme, korku yok, nereden çıkardın’ dedik.
KENDİNİ HÂLÂ RAHİP SANIYOR: En son kendisine, ülkemizin içişlerine karışılmasına asla tahammül edemeyiz dedik. Sadece onu orada kullandı; ne dedi? Yani ‘Bu içişlerinize karışmak gibi anlaşılmasın ama...’ Biz ama ile çok çektik. Onun için bizim ‘ama’ ile uğraşacak halimiz yok. Onun için devlet adamlığının gereği neyse, onu yapmak lazım. Herhalde hâlâ kendisini rahip zannediyor. Çünkü rahipti bir zamanlar. Olmaz. Bunlar çirkin şeyler ve bunları bütünüyle anlattık. Kendisine Türkiye’de azınlıklara karşı davranışları ve A’dan Z’ye neler yaptığımızı anlattık. Buna rağmen böyle bir davranış beni üzdü.
ERMENİSTAN’DAN YÜREKLİ TAVIR BEKLERİZ: Çok büyük acılar çekmiş bir millet olarak yeryüzündeki her milletin, her ferdin acılarını anlarız. Biz tarihi aydınlatmaya hazırız. Biz ortak acıları paylaşmaya ve anlamaya hazırız. Korkmadan, çekinmeden, sıkılı yumruklarla değil, tokalaşarak konuşmaya hazırız. Karşı taraftan da bunu görmeyi arzu ederiz. Umut ediyorum ki gerek Ermenistan devleti gerek Ermeni diasporası bizim bu yürekli adımımızı görür, aynı yürekli, aynı cesur tavrı onlardan da görür ve bekleriz. Geçmişin acıları üzerine değil; umut, barış dostluk, dayanışma üzerine bir gelecek inşa etmek istiyoruz.
DÜNYAYA MISIR ÇAĞRISI: Vicdanı sızlayan bir insan olarak idama karşı çıktığını söyleyen ülkelere ve o ülkelerin yöneticilerine sesleniyorum. ‘Ben insanım’ diyenlere ve dünya siyasi liderlerine sesleniyorum. Mısır’da 683 kişi hakkında 9 dakikada idam kararı alındı. Dünyanın ilgisizliği, hatta Mısır’daki darbeyi susarak onaylaması ne yazık ki bu pervasızca kararlarda teşvik edici rol oynadı.
İKİ GRUBA TEPKİ: Ülkemdeki Gezi olaylarında bize karşı tavırlar takınanlara, başta yazılı ve görsel medya olmak üzere, sosyal medya olmak üzere onlara özellikle sesleniyorum: Orada 12 tane ağacın yeri değiştirilmişti. Bundan dolayı Türkiye’yi birbirine katmak isteyeceğinizi zannediyordunuz. Peki burada 529 insanın idamına suskun kalmanızı, ardından 683 idama suskun kalmanızı siz neyle ifade edeceksiniz? Bunu hangi insani duygularla izah edeceksiniz? Onlar insan değil mi? Ey Doğan Grubu şimdi ne diyeceksin, ey Ciner Grubu şimdi ne diyeceksin? Aynı çizgide hareket edenler, siz şimdi ne diyeceksiniz? Medyanın da bir namusu olmalıdır.
AKLINI KENDİNE SAKLA: Almanya’da 8 Türk vatandaşı öldürüldü. Bunun hesabını veremeyenler, gelip de bize akıl vermesinler, o aklı kendilerine saklasınlar. Sen o aklı kendine sakla. Allah’a hamdolsun; 30 Mart’ta milletimiz barışçı, mazlumların ve hakkın yanında duran dış politikamıza da sahip çıktı.

‘Gülen ile ilgili iade süreci başlayacak’
Erdoğan, grup çıkışında gazetecilerin, “Yabancı basına verdiğiniz röportajınızda Fethullah Gülen ile ilgili ifadeniz var. Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili hukuki süreç başlayacak mı” sorusu üzerine “Başlayacak” dedi.
Erdoğan, bir gazetecinin, “İsrail ile ilgili yapılacak anlaşmayla ilgili açıklamanız oldu. Büyükelçi gelmesi söz konusu mu?” sorusuna ise, “Daha görüşmeler devam ediyor. Nihayete ersin, ondan sonra. Müzakereler bittikten sonra normalleşme, normalleşme de büyükelçilerin atanmasıyla başlar” yanıtını verdi.
Erdoğan, “Cemevlerini statüsüyle ilgili düzenleme yapmayı planlıyor musunuz? Basına yansıyan haberler, 4 tane reform planladığınız şeklindeydi” sorusunu da, “Ben öyle bir şey planlamadım. Cemevlerine mani bir hal var mı? Herkes kuruyor mu, kuruyor” diye yanıtladı.