SiyasetKİK Başkanı: Yolsuzlukla mücadele misyonum yok

KİK Başkanı: Yolsuzlukla mücadele misyonum yok

16.05.2008 - 10:02 | Son Güncellenme:

.

KİK Başkanı: Yolsuzlukla mücadele misyonum yok

Kamu İhale Kurumu (KİK) Başkanı Hasan Gül, Kamu İhale Kanunu’nda değişiklik yapan yeni düzenlemenin yolsuzlukla mücadeleye sekte vuracağı eleştirilerine karşılık, “Benim yolsuzlukla mücadele gibi bir misyonum yok" dedi.
Mevzuata aykırılığın yolsuzluk anlamına gelmeyebileceğini ifade eden Gül, kamuoyunda “Ali Dibo" olarak bilinen bazı AKP’lilerin Hatay’da yaptığı yolsuzluklar tartışmasını örnek göstererek, “Hatay olayında bunu bir türlü anlatamadık. KİK yolsuzluk buldu, diye sunuldu. Hatay’da bulduğumuz usule aykırılık; yolsuzluk değil. Yolsuzluk var mı yok mu ben bilemiyorum" dedi.
İptal edilen ihalelerin şikayet edilemeyecek olmasını değerlendiren KİK Başkanı, bu düzenlemenin kendileri tarafından hazırlanan taslakta bulunmadığını, Başbakanlık’ta eklendiğini ifade ederek, “Bu düzenleme ile suistimaller olması mümkün" dedi.
Kamu İhale Kanunu’nda değişiklik yapılan tasarıyı değerlendiren Gül, yeni düzenlemenin yolsuzlukla mücadeleye engel olacağı eleştirilerine karşılık, “Benim yolsuzlukla mücadele gibi bir misyonum yok. Benim misyonum ihale sürecinde hakkının yendiğini iddia eden kişinin hakkının verilmesi. Dokümanların, ihaleye çıkışın doğru olması. Bu zaten yolsuzluktan önceki bir aşama. Problemleri bu aşamada önlemek zaten yolsuzluğu önlüyor. Olayın ortaya çıkmasını sağlamak önemli" diye konuştu.
Yeni düzenleme ile getirilen, gazete haberleri ve ihbarların KİK tarafından incelenmeyecek olması uygulamasını savunan Gül, “Kamu İhale Kurumu kurulmadan önce de bunlara bakılıyordu, bizim kuruluşumuzla başlamış değil. Biz mevzuata aykırılığı ilgili idare veya savcılığa bildiriyoruz. Sonucu etkileyemiyoruz. Suç varsa savcılık bakar, ilgili bakanlıkların denetim birimleri bakar" dedi.

Haberin Devamı

ALİ DİBO YOLSUZLUK DEĞİL USULSÜZLÜK

Gazete haberleri ve ihbarlar ile başlayan incelemelerin çok iş yükü yarattığını ifade eden Gül, kamuoyunda “Ali Diboö olarak bilinen bazı AKP’lilerin Hatay’da yaptığı yolsuzluklar ile ilgili konuyu örnek göstererek, “Hatay’da, 1000 dosyayı incelemek kadar süre kaybetmiştik" dedi.
İhbarlarda doğru çıkma oranının düşük olduğunu belirten Gül, “Şikayet edenin ne kadar şikayet etme hakkı varsa şikayet edilenin de iftira varsa verilen zararı tazmin etme hakkı vardır" diye konuştu.
Baştan beri ihbarlara bakılmasına karşı olduğunu vurgulayan Gül, “Göreve başladım bir haftalıkken bu bizim görevimiz olamaz dedim" değerlendirmesinde bulundu. KİK’in sadece dosya üzerinden inceleme yapan bir kurum olduğunu, olay mahalline gidip inceleme-görüşme yapamadığını ifade eden Gül, “Mevzuata aykırı işlerde yolsuzluk olmayabileceği gibi, mevzuata uygun pekçok işte yolsuzluk olabilir. Başlangıç aşaması; bizim baktığımız alan zaten yolsuzluğun tespit edilemeyeceği bir alan. Örneğin Hatay olayında bunu bir türlü anlatamadık. KİK yolsuzluk buldu, diye sunuldu. Hatay’da bulduğumuz usule aykırılık; yolsuzluk değil. Yolsuzluk var mı yok mu ben bilemiyorum" dedi.

Haberin Devamı

ŞİKAYET HAKKI ENGELLENİYOR AMA?

İhaleleri şikayet etmek için başvuru ücretinin 301 YTL’den, ihale büyüklüğüne göre 1000 YTL’den başlayıp 10 bin YTL’ye kadar çıkacak olmasını yorumlayan Hasan Gül, şunları söyledi:
“Kişiler her halükarda şikayet ediyor. Haklı olmadığına yüzde 100 emin olmadığı halde sırf idarenin işini geciktirmek için şikayet ediyor. Milyar dolarlık yapım işini 301 YTL vererek engelleyebiliyorsunuz. 301’in makul olmadığı çok net. Kişi şikayet etmeyi pazarlık konusu yapıyor. Geç başlama da ihaleyi alan üzerinde bir maliyet. Ücretini artırmak kişilerin şikayet hakkını da engelleyici bir şey, o da doğru. Makul ölçüyü bulmak lazım. En ideal olan budur demiyoruz, ama 301 YTL’nin makul olmadığı, komik olduğu ortada."

İDDİALARI İNCELEME ÜLKE İÇİN DEĞER YARATMAZ

İhbarların incelenmeyecek olmasının kurum itibarını etkileyip etkilemeyeceği sorusunu yanıtlayan Gül, “Bir kurumun itibarı kendisine verilen görevi yapması ile olur. Haftada 200-250 şikayeti inceleyerek kurum itibarı sağlanmaz" diye konuştu.
Türkiye’deki ihale şikayetlerinin benzerinin hiçbir ülkede olmadığını öne süren Gül, “En çok olan ülkede yıllık 1000. Bizde 5 bin. İngiltere’de 5-6’yı geçmiyor. Bizdeki şikayet sistemi suistimal ediliyor. Kurul tıkandı. Biraz daha giderse zaten bakamayacağız biz" dedi.
İhbar ve iddiaları incelemenin KİK’in işi olmadığını savunan Gül, “İddia incelemeleri ülkeye bir artı değer getirmiyor. İddia incelemesine karşıyım" diye konuştu. KİK’e iddia inceleme yetkisi verilecekse yerinde inceleme gibi ek yetkiler de verilmesi gerektiğini belirten Gül, “Dosya üzerinden olmuyor. Belgeyi tam gönderiyor mu onu da bilemem ben, mucize bekleniyor" dedi.

Haberin Devamı

İPTALLERE BAKMAMAK SUİSTİMAL YARATABİLİR

İptal edilen ihalelerin şikayet edilemeyecek olmasını değerlendiren KİK Başkanı, “İdarelerin kendilerine verilen işleri tam yaptıkları elbette söylenemez. Ama iptal sonucu yeniden ihaleye çıkılıyor. Örneğin dokümanda hata vardır, bizde de oldu, KİK kendi ihalesini yapamadı. Şikayete konu olursa iptal edilen ve yeniden yapılan ihale var. Bazen bizim iptali iptal etmemiz gerekiyor, o zaman iki ihale oluyor" dedi. Gül, idare istediği şirkete veremediği için iptal etse bile yeni ihalede Sayıştay denetimi gereği daha yüksek fiyatın olamayacağını söyledi. Daha yüksek fiyat olmasa bile istenilen şirkete verme durumunun sözkonusu olabileceğini kabul eden Gül, “Suistimaller olması mümkün" dedi.

Haberin Devamı

İPTALLERE ŞİKAYET YASAĞI BAŞBAKANLIK’TA EKLENDİ

İptal edilen ihalelerin şikayet edilemeyeceği düzenlemesinin kendilerinin hazırladığı taslakta olmadığını kaydeden Gül, düzenlemenin Başbakanlık’ta eklendiğini ifade etti. 1,5 yıl önce hazırlanan eski taslakta bu düzenlemenin olduğunu belirten Gül, “Hep tartışılan bir şey. İptale bakılmasının da bakılmamasının da güçlü gerekçeleri var. İptal düzenlemesinde tarafsızım. Tartışmalar sonucu inceleyin denirse ben doğru bulurum incelenmesini" dedi.

Haberin Devamı

KAMU BELİRLİ ŞİRKETLERLE ÇALIŞACAK

Belirli istekliler arasında ihale usulünün yapım işleri de dahil olmak üzere genişletilmesini değerlendiren Gül, mali tekliflerin, yeterliliği geçenden alınacağını, bu konuda AB’de de bir sınırlama olmadığını söyledi. Herkese açık ihale yerine bu yöntemin genişletilmesinin sakıncalı olup olmadığının sorulması üzerine, “Tüm kuşları alamıyorsunuz, bir taşla çok kuş derler ya, hepsini sağlayamıyorsunuz" dedi.
10 milyon YTL’nin üzerindeki işlerin bu yöntemle yapılabileceğini belirten Gül, uygulamanın sakıncasını açıklarken, “Olumsuz yanı; kamu işini daha seçkin şirketlere yaptıracak. Piyasayı belli kişilerin dışındakilere bir miktar da kapatıyorsunuz. Belli büyüklükteki firmalar katılabilecek. Kamunun görevi biraz da yeni firmalara iş vermek veya tersine kamu herkese iş yaptırmak zorunda değil de denebilir" diye konuştu.

MİT’İN İHALE SONUCU DA AÇIKLANMASIN

İhale sonuçlarının duyurulmasında ihale bilgileri ile savunma-istihbarat gibi alanlarda çalışan kuruluşların ihale sonuçlarının duyurulmasının isteğe bağlı olmasını yorumlayan Gül, “MİT’in yemek servis ihalesi açıklanmasın. Açıklanmayacak olanları karşılıklı mutabakat ile belirleyeceğiz. Eskiden belli bir tutar üzeri açıklanıyordu. Buna karşılı şimdi hepsi kapsamda" dedi.
Gül, süreç içinde ortaya çıkan çok sayıdaki işin tek ihale prosedürü kapsamında yapılmasını öngören çerçeve sözleşmenin uygulama alanının genişletilmesini değerlendirirken, AB direktiflerindeki düzenlemenin aynısını aldıkları savunmasını yaptı. Yapım işleri için bu yöntemin uygulanmasında bir sakınca olup olmadığı sorusuna karşılık Gül, “Her şey için herkesi çağırmaya gerek yok" dedi.

SAĞLIKTA FİYAT BİZİ İLGİLENDİRMİYOR

Sağlık kuruluşlarının birbirlerinden yapacakları alımların kanun kapsamından çıkmasını ve ihalesiz yapılabilecek olmasını ele alan Hasan Gül, “Sağlık kuruluşlarının her işlemleri için Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alabilecekleri tutar belli zaten. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun rakamından aşağı olması lazım ki zarar etmesin. Onun için bizi çok ilgilendirmiyor. Fiyatta üst sınır belli zatenö diye konuştu. Gül, protez gibi bazı sağlık teçhizatlarında doğrudan temin sağlandığına da işaret etti.

İŞ DENEYİM BELGESİ TİCARETİNE ENGEL OLUNACAK

İş deneyim belgelerinin yeniden düzenlendiğini kaydeden Gül, mevcut uygulamada iş deneyim belgesini almak için müteahhitte işin yüzde 70’inin, denetleyen şantiye şefi ile yöneten bürokratlarda ise yüzde 50’sinin tamamlanması şartına bağlı olduğunu anımsattı. Müteahhit işi bitirmeden, ihaleyi yöneten ve denetleyenlerin belgeyi alıp başka ihaleye girdiğini vurgulayan Hasan Gül, yeni düzenleme ile tüm gruplar için geçici kabul şartının getirildiğini, iş tamamlanmadan iş deneyim belgesi alınamayacağını bildirdi.
Ayrıca denetleyen için işin 1/3 oranında dikkate alınması değişikliği yapıldığını kaydeden KİK Başkanı, “İş yapana çok, denetleyene az olacak. Denetleyen, başka şirkette yüzde 51 ortaklık ile belgeyi satıyor büyük kazançlar elde ediyorlar" dedi.