Kırklareli’nde AKP asılıyor, ancak CHP bir adım önde gibi

Biri en batıda, diğeri neredeyse en doğuda. Ama ikisinin bazı ortak özellikleri var. Şöyle ki, AKP’nin son yerel ve genel seçimlerde en düşük oy aldığı il Tunceli. (2004: yüzde 16.90 - 2007: yüzde 12.42) Sondan ikinci ise Kırklareli. (2004: yüzde 21.10 - 2007: 20.13)
Her iki ilin valisi de AKP’ye yakınlığı ve icraatlarıyla tanınıyor.
Tunceli Valisi Mustafa Yaman, AKP Eskişehir Milletvekili Murat Mercan’ın kız kardeşiyle evli. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sıkça övdüğü vali, açıklamalarında Erdoğan’ın söylemlerini kullanmasıyla biliniyor.
Kırklareli Valisi Hüseyin Avni Coş ise AKP hükümetince mülkiye müfettişliğinden terfi ettirilen bir isim. Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde adı sık sık gündeme gelen Coş, o dönemdeki soruşturma raporlarında “Erdoğan’ı aklayan kişi” olarak tanınıyor.

Dahası var; doğudaki çamaşır makinesi, buzdolabı dağıtmış.
Batıdaki soba...

Altı kaval üstü şişhane
Günümüzde giyim uyumsuzluğu konusunda kullanılan bu deyim, Roman vatandaşların ağırlıklı olduğu Kırklareli’nin varoşları için “cuk” oturuyor.
Romanların 2-3 bin civarında oyları var. Bu da Kırklareli merkezi için hatırı sayılır bir rakam.
O zaman “durmak yok yola devam”. Vali Coş, bu bölgenin en önemli sorunu olan “tuvalet ve banyo” eksikliğine el atmış. Tuğla, çimento desteğiyle 250-300 gecekonduya ihtiyaca binaen “modern(!)” çıkmalar eklenmiş.
Beyaz fayans, alaturka tuvalet ve lavabo, bir de pimapen kapı.
Ama daha çoğunun giderlerinin kanalizasyon bağlantılar yok. Çek sifonunu ver dışarı.
Al sana “çağdaş hacet giderici”.

Aday bereketi
Kırklareli; Lüleburgaz, Babaeski, Vize, Pınarhisar, Pehlivanköy, Demirköy ve Kofçaz gibi ilçeleriyle de öne çıkan bir il. Beldeleriyle birlikte Kırklareli genelinde aday sayısı 100’ün üzerinde.
Önceki yerel seçimlerde, AKP Kırklareli merkez ve bir iki ilçe dışında pek varlık gösterememiş. O nedenle Kırklareli de Başbakan’ın özel ilgi alanında.
AKP’nin merkezdeki adayı MHP kökenli eski başkanlardan Cengiz Bağdan. Bağdan, 2004’te bin oyla seçimi kaybetmiş. (CHP: 8659 - MHP: 7657- AKP: 68319)
AKP’nin hesabı, iki artı iki eder dört. Ancak görüntü pek öyle değil. MHP çok tepkili, DP de ısrarlı. Kentin görüntüsü bakımsız da olsa ibre CHP’li Cavit Çağlayan’dan yana.

Edirne’de CHP’nin rakibi hükümet

CHP’nin adayı, mevcut Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’yi hakkındaki davalar ve belediyede ödenmeyen maaşlar zor durumda bırakmış. Başbakan da Edirne’ye özellikle bastırıyor

Burnumuzun dibi ama Edirne’ye gelmeyeli neredeyse 10 yıl oldu.
Yalçın Çınar ile birlikte sağlı sollu yemyeşil otobandan vardığımızda İstanbul’a doğru gelişen yeni Edirne’yle karşılaşıyoruz. Kent girişindeki peynir satıcıları yerlerini süpermarketlere bırakmış. Binaların katları iyice yükselmiş.
Mimar Sinan’ın şaheseri Selimiye Camii, eski Edirne ise arkada kalmış. Tarihi merkezin ve Kapalı Çarşı’nın civarındaki yolların çoğu araç trafiğine kapatılmış. Merkezle kesişen yan sokaklar çizgilerle otoparka dönüştürülmüş, düzen çoğunluğu kadın olan görevlilere emanet edilmiş. ”

Başkan’a tepki
Ama 128 dükkânın bulunduğu tarihi Ali Paşa Çarşısı’na girdiğimizde esnafın tepkisi dikkat çekiyor. Çarşı boş, dükkânlar sinek avlıyor. Çarşının Dernek Başkanı Erdem Erişgen, durgunluğun nedenini belediyenin “araç yasağı”na bağlıyor, “Vatandaş beş liralık alışveriş için üç lira otopark parası verir mi?” diyor.
O nedenle de CHP’nin adayı, mevcut Başkan Hamdi Sedefçi’nin kaybedeceğine inanıyor.
Edirne’de belediyenin tüm gayrimenkullerini sattığı gerekçesiyle Hamdi Sedefçi’ye kızanların sayısı da küçümsenecek gibi değil. Bir de aylarca maaşlarını alamayan belediye çalışanlarını düşününce yarış kızışıyor.
Sedefçi 1989 ve 1994’te de başkan seçildi. Koltuk 1999’da ANAP’ın oldu. 2004’de Sedefçi, sadece 580 oy farkla AKP’yi geçti.
Sedefçi’nin bir başka dezavantajı da hakkında süren davalar ve soruşturmalar...
Başkan hakkında 4’ü ağır, 7’si asliye, 11’i sulh ceza olmak üzere 22 dava sürüyor. 30’a yakın da hazırlık soruşturması devam eden konu var.
Bu elbette Sedefçi’nin suçlu olduğu anlamına gelmez. Gelmemeli de...
AKP adayına gelirsek; İktidar partisi 2004’deki adayında ısrarcı. AKP, imam hatip kökenli adayı Mustafa Hatipler’le Türkiye genelinde olduğu gibi burada da “Sen Edirne’sin büyük düşün” sloganıyla oy arıyor.
Aslına bakarsanız Edirne’deki seçimde aday değil, AKP hükümeti var. Yani Sedefçi’nin muhatabı, İstanbul’da olduğu gibi direkt Başbakan Erdoğan. CHP lideri Deniz Baykal da Edirne’yi boş bırakmıyor.

Kadın aday farkı
Siyasi partilerimiz genellikle kadınları vitrin malzemesi olarak kullanır ama iş listeye gelince hep arka sıralara atar.
Edirne bu konuda farklı. CHP de AKP de seçilebilecek yerlere ikişer kadın aday koymuş. Yani şimdiden Edirne Belediye Meclisi’nde en az 4 kadın garanti diyebiliriz.

İlçelerde CHP zorlanır
Merkezin dışında Edirne’de Enez, Havsa, İpsala, Keşan, Lalapaşa, Meriç, Süloğlu, Uzunköprü’de de seçim heyecanı var.
CHP için “çantada keklik” görünen Keşan... Mevcut Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ın kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Süloğlu ve Enez’de durum kritik. CHP buralarda dere geçerken at değiştirmiş. Mevcut CHP’li başkanları yeniden aday göstermeyince onlar da bağımsız aday olmuşlar. Diğer ilçelerde ise CHP-AKP çekişmesi var.
Sonuçta...
CHP de AKP de Edirne’ye yükleniyor. Kırılma noktasının da Baykal ve Erdoğan’ın 2 gün arayla yapacağı mitinglerde yaşanması bekleniyor

Trakya’nın önceliği seçimden çok geçim
Seçim kampanyaları Trakya’da hep renkli ve hareketli geçmiştir. 1979 ara seçimlerini anımsıyorum. Edirne’nin de aralarında bulunduğu 5 ilin milletvekilliği için yapılan ara seçimde Trakyalıların, “Bej bej, bej” sözü slogan haline gelmiş, seçimi dönemin muhalefet partisi AP 5-0 kazanarak, CHP’yi iktidar koltuğundan etmişti. Hezimeti getiren faktörlerin başında da akaryakıt, tüp gaz, yağ ve şeker kuyrukları vardı...
Nereden nereye, aradan tam 30 yıl geçmiş...
Yine bir seçim öncesi ve yine kuyruklar... Bu kez akaryakıt var, yağ-şeker çeşit çeşit, ama iş yok, para yok. Vatandaş “işsizlik maaşı” kuyruğunda. Lüleburgaz, Çorlu, Çerkezköy ilçelerinde onlarca tekstil fabrikası kapısına kilit vurmuş durumda. Trakya genelinde son dönemde işini kaybedenlerin sayısı 40-50 bin olarak ifade ediliyor.
Bu kadarla kalsa iyi. Siftah yapmadan dükkân kapatan esnaf, kirasını ödeyemez halde. En işlek caddelerde sıra sıra boş dükkânlar.
Kent merkezlerindeki bayrak kirliliği, kulakları yıpratan anonslar dışında pek seçim havası da yok.
Özetle, işsiz kızgın, çiftçi küskün, esnaf kırgın.
Anlayacağınız, ekonomik kriz pek “teğet geçmiş”e benzemiyor.

Kırklareli Valisi Çoş, Romanlara ‘modern’ tuvaletler yapmış ama giderleri kanalizasyona
bağlı değil.

Tekirdağ’da CHP ve MHP de seçime ortak
Tekirdağ bir yüzüyle yazlık, diğer yüzüyle sanayi merkezi.

Merkez belediye başkanlığı AKP’nin elinde. Ancak seçmen AKP’li Ahmet Aygün’ün iktidar nimetlerinden yeterince yararlanamadığını düşünüyor. Seçmene göre yapılan tek yenilik Tekira İş Merkezi. Merkez, kente canlılık getirmiş ama trafiği de felç etmiş. Memnun olan da var tepki gösteren de...
Buna karşılık çoğu kişi, merkezi yönetimin yat limanı ve duble yollar üzerinden ilk kez hizmet verdiğine inanıyor. Başbakan Erdoğan’ın ili ziyaretindeki yoğun ilgi de buna bağlanıyor.
CHP’nin adayı Ahmet Dalgıç, eski Tekirdağ SSK başhekimi ve kentte sevilen biri. MHP’nin adayı ise eski ANAP’lı Belediye Başkanı Osman Tabak. AKP’nin aynı adayda ısrarcı olması diğer partilerin beklentilerini artırmış. Merkezdeki yarış CHP ile AKP arasında.

Rant lobileri
Çorlu ve Çerkezköy, Tekirdağ’ın sanayiyle gelişen, geliştikçe büyüyen ilçeleri.
Arazi çok kıymetli, yapılaşma son hızla devam ediyor. Bu da rant lobilerinin iştahını kabartıyor. Aynı partiden olup da birbirine giren ilçe ve belde belediye başkanları dahi var.
Çorlu’da son başkan Altan Ersin, CHP’den. Ama şu an cezaevinde. Ve bağımsız aday. CHP’nin şimdiki adayı ise Baykal’a yakınlığıyla bilinen Ünal Baysan. AKP ise şansını Devlet Hastanesi Başhekimliği’nden ayrılan Recep Selvioğlu ile arıyor.
Çerkezköy’de ise yarış AKP ile DP arasında olacak gibi görünüyor. DP’nin adayı bağımsız olarak seçimi kazanan eski başkanlardan Remzi Garip, AKP adayı ise Ali Ertem.

CHP’nin adayı Emin Halebak (solda) ile DSP adayı Feyzullah Çeralp (sağda) eski dostlar. Gençlik yıllarında bir dönem ev arkadaşlığı yapmışlar.

Lüleburgaz’da ilginç rekabet
Kırklareli’nin ilçesi Lüleburgaz konumu, nüfusu ve ekonomik hareketliliğiyle merkezin önünde geliyor. Doğal olarak da AKP’nin iştahını kabartıyor.
Lüleburgaz’ın mevcut başkanı sosyal demokrat kökenli. Özellikle parti adı vermiyorum. Seçmen gibi benim de kafam karıştı çünkü. Şöyle ki; 1999 ve 2004 yerel seçimlerinde DSP’den iki kez başkan koltuğuna oturan Emin Halebak, 6 ay önce partisinden istifa edip CHP’li olmuş. Şimdi de CHP’den başkan adayı.
DSP geri kalır mı? Onlar da CHP’nin eski ilçe başkanı Feyzullah Çeralp’i aday göstermiş. İşin garibi, her iki aday da çocukluk, gençlik yıllarından dost ve bir dönem ev arkadaşı.
İşin aritmetiğine gelince son yerel seçimde DSP ve CHP’nin aldıkları toplam oy 26 bin civarında, AKP’nin oyu ise 8 binlerde. Yani üçte biri.
Bu durumda AKP aradan sıyrılır mı? Bana göre zor. Tıpkı Babaeski gibi...

Seçimin fırsatları
Bu kriz ortamında, adayı bol seçim, ekonomide kendi çapında bir hareket de yaratmış. Bayrakçısı, afişçisi, taraftarı, sucuktan, makarnaya seçim paketi pazarlayıcısı, herkes aday peşinde. Kiralık araç konvoyları, motorize yandaşlar, tanıtım kampanyaları birkaç hafta için bile olsa bir kesimi soluklandırmış.
İnternet ortamı da Türkiye genelinde tam bir arenaya dönmüş. İsteyen ildeki, ilçedeki, beldedeki adaya göre tanıtım kampanyaları, gönlüne göre kamuoyu yoklamaları.Örnek;
Standart paket: 99 lira artı KDV
Gümüş paket: 299 lira artı KDV
Altın paket: 999 lira artı KDV
Ve de reklamlar;
“Adayına ve partine sahip çık! Onlar şu an çok yoğun çalışıyorlar. Adayına, bu alana reklam vererek destek olmak ister misin?”
Yani kesene, keyfine göre tanıtım, kampanya.
O halde pamuk eller cebe...

Edirne’nin tarihi Ali Paşa Çarşısı’nda esnaf iş yapamamaktan dolayı tepkili.