25.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
ABDULLAH KARAKUŞ-Şarjah
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Birleşik Arap Emirlikleri’ne bağlı Şarjah Emirliği’nde düzenlenen 2. Şarjah İletişim Forumu’nda yaptığı konuşmada Suriye rejimini sert bir dille eleştirerek “Kendi öz halkına karşı acımasızca katliamlar yapan, ama kendi topraklarını işgal edenlere karşı on yıllardır dilsiz kalan, sessiz kalan, tepkisiz kalan Suriye’nin zalim diktatörü, yani dilsiz şeytanı karşısında biz susmayacağız” dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasında, Kanadalı ünlü iletişim kuramcısı Marshall McLuhan’ın,’Küresel Köy’ kavramını kullandı ve iletişim araçlarının neden olduğu yabancılaşmaya ‘sevgi ve semimiyetle’ karşı çıkmak gerektiğini savundu. Erdoğan, buna Mevlana’nın “Kalbi ve sözü yani özü ve sözü bir olmayan insanın yüz tane dili olsa bile o yine de dilsizdir” sözünü referans gösterdi. Başbakan Erdoğan, özetle şöyle konuştu:
İLETİŞİM KALPLE YAPILIR: İletişimin dünyayı köklü şekilde değiştirdiği bir çağı yaşıyoruz. İletişim, siyaseti ve hükümetleri de şekillendiriyor. Tecrübelerime dayanarak dilin, hükümet-halk irtibatında hâlâ birinci araç olduğunu söylemek durumundayım. Dil, iletişimin bir aracıdır, ancak eksiktir. Televizyon, telefon, internet iletişimin araçlarıdır, ancak eksiktir. İletişim, sadece araçlarla değil kalple, gönülle yapılması gereken bir faaliyettir. Mevlana’nın bir sözünü vurgulamak istiyorum: “Kalbi ve sözü yani özü ve sözü bir olmayan insanın yüz tane dili olsa bile o yine de dilsizdir.” İçerisinde kalp, yani samimiyet olmayan her iletişim eksik iletişimdir. Hükümetimizin başarısı iletişim hatlarına kalbi, yani samimiyeti hakim kılmasından kaynaklanmaktadır.
ESAD DİLSİZ ŞEYTAN: (Saff Suresi 2. Ayetini Arapça okuduyarak)’Ey iman edenler neden yapmadıklarınızı söylüyorsunuz, Allah katında yapmadıklarınızı söylemeniz büyük suçtur.’Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Küresel meseleler karşısında sesimizi yükseltiyor olmamız bazılarını çok rahatsız ediyor olabilir. Şunu herkesin bilmesini isterim: Filistin’de, Gazze’de çocuklar, kadınlar gözlerimizin önünde cansız yere düşerken biz susanlardan olmayız ve olmayacağız. Suriye’de her gün masum yavrular, masum kadınlar, masum yaşlı insanlar toplu halde katledilirken biz susanlardan olmayacağız. Kendi öz halkına karşı acımasızca katliamlar yapan, ama kendi topraklarını işgal edenlere karşı on yıllardır dilsiz kalan, sessiz kalan, tepkisiz kalan Suriye’nin zalim diktatörü, yani dilsiz şeytanı karşısında biz susmayacağız.
ZULMÜN KARŞISINDAYIZ: Somali’deki açlık, Myanmar’daki yoksulluk, Afganistan’daki sefalet, Irak’taki nifak karşısında biz dilini yutanlardan olmadık ve olmayacağız. Hiç kimsenin görmediğini, görmek, hiç kimsenin söylemediğini söylemek, zalim ve zulüm karşısında dimdik durarak, hakkı söylemekle mükellefiz. Filistin’i, Gazze’yi, alevler içindeki Kudüs’ü görmeyen, görmezden gelen bir göz amadır. Suriye’yi, Suriye’de her gün oluk oluk akan kanı söyleyemeyen bir dil kelimesizdir, cümlesizdir, ifadesizdir.
ARAÇ KÖLELİĞİ YAŞANIYOR: Sosyal medyada dünyanın her tarafından insanlar birbiriyle yazışıyor. Ama birbirlerine muhabbeti, birbirlerine dayanışmayı birbirlerine acıyı ve sevinci yansıtmıyorlarsa, bu zamanın israfından başka bir şey değil. Dünyanın iletişim araçlarıyla küresel bir köy haline geldiği bir çağda yaşıyoruz. Aynı apartmanda oturan, kapıları karşı karşıya olan komşuların birbirlerine kilometrelerce uzaklaşıyor. Dünya küresel bir köy haline gelirken, insanlar birbirinden uzaklaşıyorsa hiç kuşkusuz burada bir yanlış var. İnsanın araçlara değil, araçların insanlara tahakküm ettiği bir iletişim de aslında iletişim değildir. Elimizden ve kulaklarımızdan ayırmadığımız cep telefonları bize sadece sesi taşıyor. Ama samimiyeti, sevgiyi, muhabbeti taşımıyorsa bir iletişim aracı olamaz, bir oyuncaktan öteye geçemez. İnsanoğlunu araçların köleliğinden kurtarmak, araçları insanlara hizmetkar etmek zorundayız. Küreselleşen dünyada adaleti, insani değerleri, dayanışmayı ve paylaşmayı da küreselleştirmek durumundayız.
MacLuhan’ın ünlü kavramı
Global Köy veya Küresel Köy kavramı, iletişim kuramcısı Marshall McLuhan’ın ortaya attığı, 21. yüzyıl iletişim kuramları arasında en çok konuşulan kavramıdır. MacLuhan, ‘Araç Mesajdır’ kitabında, kitle iletişim araçlarının hızla yayılacağını ve dünyayı küresel bir köye dönüştüreceğini savunur. Matbaanın bulunmasıyla kitap çoğaltılabilir ve taşınabilir olmuş ve tek başına okuma kültürü gelişmişti, bu da insanları birbirlerinden koparmış ve iletişimi zayıflatmıştı. Global Köy kavramı internet çağında yeniden önem kazandı. İnternet ve sosyal ağların gelişimiyle herhangi bir şey aynı anda birçok yerde birden olabilmektedir; Sivas’ın bir köyündeki kişi ile New York’un merkezindeki başka biri her şeyi aynı ayda öğrenebilir olmuştur. Bilgi internet üzerinden, yüz yüze iletişim olmadan yaratılırken, müşterek içerik zayfılmamaktadır.