Milletim başkanlık istiyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden alevlenen başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak, “Yapılan kamuoyu araştırmalarına baktığımızda milletim ‘başkanlık sistemi’ diyor. Ben de diyorum, gelin millete götürelim” dedi. Musul operasyonunda koalisyon güçleri içinde yerlerini almakta kararlı olduklarını belirten Erdoğan, “Koalisyon güçleri eğer Türkiye’yi istemiyorlarsa B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değildir. Bunu böyle bilsinler” dedi.
Erdoğan dün Konya’daki toplu açılış töreninde “Başkan Erdoğan” sloganları altında yaptığı konuşmada şu mesajları verdi:
MİLLETİM İSTİYOR: Fiili bir durumla karşı karşıyayız. Bu durumun zemini 2007’de Cumhurbaşkanı’nı doğrudan halkın seçmesini öngören anayasa değişikliğiyle oluşturulmuştur. Yapılan kamuoyu araştırmalarına baktığımızda, milletim, başkanlık sistemi diyor. Milletim istiyor. Ben de diyorum ki parlamentodaki siyasi partilerimize, gelin, millete götürelim. Eğer milletim bu işe evet diyorsa hayırlı olsun diyelim ve başkanlık sistemine adım atalım.
TAHAMMÜLÜMÜZ YOK: Sorun şahsımdan kaynaklanmıyor, şahsımın yönetim anlayışından kaynaklanıyor. İstiyorum ki patinaj yapmayalım, hızla yola devam edelim. Ülkenin ve milletin meseleleri konusunda aktif bir rol oynamaya mecburuz ve zaman kaybına tahammülümüz yok. Bunun için hızla adım atmalıyız.
MİLLET HAZIRSA MESELE YOK: Biz 2011 yılından itibaren bu sorunun çözümünü de içeren yeni bir anayasa yapılması gerektiğini savunuyoruz. Türkiye’nin sivil siyasi kurumlarıyla yeni bir anayasa yapabileceğini, bunu hak ettiğini söylüyoruz. Buna hazır mıyız? (Hazırız sesleri) Eyvallah… Millet hazırsa mesele yok. Siyaset kurumunun yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda inisiyatif alması partilerimizi zayıflatmaz, tam tersine güç kazandırır.
‘Kusura bakmasınlar’
Koalisyon güçleri bizimle hareket ediyor. Eyvallah… Koalisyon güçleri niçin YPG, PYD ile hareket ediyor? İşte bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bu koalisyon güçlerinin tamamına yakını bizimle dost. 63 ülke var içinde. Hele hele NATO ülkeleri var ki bunların stratejik ortağı biziz. Bunların terör örgütüyle beraber olmasını anlamıyoruz. Ama oyun başka. Bizim üzerimizde oynanıyor. Kusura bakmasınlar biz bu oyuna prim vermeyeceğiz.
ABD’YE YAZIKLAR OLSUN: Amerika’daki seçim kampanyasında, ‘Biz PYD, YPG’ye silah desteğini vermeye devam edeceğiz diyorlar. Yazıklar olsun. Senin NATO’da ortağın YPG mi, Türkiye mi? Eğer Türkiye ise bizimle masaya oturacaksın.
BAŞİKA YANITI: Bazılar ‘Başika’dan çıkın, çekilin’ diyor. Biz elimizi kolumuzu sallaya sallaya oraya gelmedik ki. Başika’ya bizi davet eden sizsiniz. Şimdi de çıkın diyorsunuz, kusura bakma. Orada soydaşlarım var, Türkmen, Arap, Kürt kardeşlerim var, bize yardımcı olun diyorlar. Sayın İbadi, bizi ziyaret geldiğinde bizzat kendisi bu talebini yaptı. Onun üzerin biz de oraya gittik. Şimdi odadan çekilmeyiz, kusura bakma.
MUSUL İÇİN B VE C PLANI: Şu anda koalisyon güçlerine biz talebimizi bugün yarın arkadaşlarım iletecek. Biz Irak’ta, Irak’ın birliği ve beraberliği için koalisyon güçleri içinde yerimizi almakta kararlıyız. Koalisyon güçleri eğer Türkiye’yi istemiyorsa, B planımız devreye girer. O da olmuyorsa C planımız devreye girer. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kabile devleti değildir. Bunu böyle bilsinler.
‘Aslolan milletin tanımasıdır’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hilton Otel’de düzenlenen akşam yemeğinde ise sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Erdoğan, şunları kaydetti:
PAŞAM BUNU MU İSTİYORSUNUZ?: Bir eski Genelkurmay Başkanlarından ziyaretime gelen diyor ki; ‘Her şey iyi güzel de bu askeri liselerin kapatılmasını doğrusu ben de doğru bulmadım’ diyor. ‘Ya paşam, siz herhalde hala bu darbelerin ve darbecilerin yetişmesini ve devamını istiyorsunuz galiba’ dedim. ‘Bu darbeciler, bu askeri liselerden yetişmedi mi? Hala buradan yetişmeye devam mı etsinler, bunu mu istiyorsunuz?’ dedim.
TANISAN NE OLUR TANIMASAN NE OLUR?: 7 Ağustos dedik, davet ettik, bir Yenikapı’dan bir yeni ruh oluşsun dedik, ama bir de baktık ki hazmedemeyenler de çıktı. Hatta hatta gelmek istemeyip de aracılar vasıtasıyla gelmesi temin edilenler daha sonra ‘ben böyle bir Yenikapı ruhunu tanımıyorum’ demeye başladı. Tanısan ne olur, tanımasan ne olur, aslolan milletin tanımasıdır.
‘FETÖ, PKK’dan daha tehlikeli’
Bu yapının içinde olanlardan 15 Temmuz’dan sonra pişmanlık duyan pek az kişi olduğunu görüyoruz. İnlerine gireceğiz dedim, girdik mi. Ama daha bitmedi, daha devam ediyoruz. Şimdi yeni uygulamalar geliyor. Birkaç hafta içinde bunları da göreceksiniz. Hala bir kısmı 15 Temmuz’u FETÖ denen bu ihanet çetesini gerçekleştirdiğine inanmıyor, inanmak istemiyor. Biz biliyoruz ki FETÖ, PKK’dan daha da tehlikelidir.
İDAMI ONAYLARIM: Şimdi idam diyorlar. Bu haklı bir taleptir. Batı ne derse desin, beni ilgilendirmiyor, beni milletim ilgilendiriyor. Bunun kararını parlamento verir. Bana gelirse ben onaylarım.
KİMSE MAĞDUR EDEBİYATI YAPMASIN: Kusura bakmasınlar, kimse mağdur edebiyatı yapmasın. Mağduriyet edebiyatıyla 15 Temmuz’un hesabının sorulmasının önüne geçmeye çalışanlar varsa beyhude yere uğraşıyorlar. 15 Temmuz’un hesabının sorulması konusunda yapılanlar, yapılabileceklerin en asgarisidir. Şayet darbe başarılı olsaydı FETÖ mensuplarının bize ve milletimize ne yapacağını çok iyi biliyoruz. Daha temizlik şart, görevden almalar şart, olması lazım. FETÖ’nün de, PKK’nın da, DEAŞ’ın da ülkemizin ve milletimizin düşmanı kim varsa onların da kökünü kurutmadan bu mücadele bitmeyecek
ÜÇÜNCÜ DARBE SÖYLENTİLERİNE TEPKİ: Şimdi konuşuyorlar, birinci darbe 17-25 atlatılmış, ikinci darbe öyle veya böyle 15 Temmuz atlatılmış, şimdi üçüncü darbe gelecekmiş. Bir tane ukala, kendini bilmez, köşesinden bir şeyler yazıyor.